‘Çiftçiler TMO önlerinde süründürülüyor’

Gelecek Partili Türktekin, iklim krizi, salgın ve savaşların, artık tüm ülkeler için gıda arz güvenliğini ciddi bir milli güvenlik meselesi haline getirdiğini söyledi. Yakın geleceğin en önemli konularından birinin gıda arzı olacağına dikkat Çeken Türktekin, “Zira ülkemizde olduğu gibi dünyada da kuraklık her geçen gün artıyor ve kullanılabilir su kaynakları hızla azalıyor. Bu bağlamda üreticinin desteklenmesi ve stratejik ürün yelpazesinin artırılması gerekirken hükümet açıkladığı taban alım fiyatlarıyla çiftçiyi üretimden soğutuyor.” Dedi.

Mısır üreticisine 30 kuruş zam verdiler

Son yıllarda kuraklık ve su sıkıntısı hububat başta olmak üzere tarımsal üretimde büyük kayıplara yol açtığını ifade eden Türktekin, şunları söyledi:

Türkiye’de irrasyonel politikalarla ekonominin rayından çıkartılması yaşanan bu olumsuzlukları daha da artırdı. Çiftçiler; mazot, gübre, elektrik, ilaç, sulama, işçilik gibi tüm üretim girdilerinde fahiş artışlarla karşı karşıya kaldı. Deprem bölgesindeki çiftçilerimiz ise, çok daha zor bir yıl geçirdi.

Buna rağmen buğday ve arpa halen geçen seneki fiyatlardan satılıyor, mısırın piyasalardaki fiyatı ise geçen yılın bile altında kaldı. Üretim maliyetleri geçen yıla göre birçok kalemde iki kat arttığı halde mısırın kilogram başına geçen yıl 5.7 lira olan taban alım fiyatı, bu yıl 6 lira olarak açıklandı.”

Üretim maliyetini bile karşılamıyor

“Çiftçi karar kara düşünüyor, ne yapacağını şaşırdı.” Diyen Gelecek Partili Türktekin, bir kilo mısırın çiftçiye maliyetinin 6.71 lira olduğunu, açıklanan taban alım fiyatının ise mısırın üretim maliyetini bile karşılamadığına dikkat çekti.

Ülkemizin aylık gıda enflasyonunun birçok ülkenin yıllık gıda enflasyonundan dahi yüksekken, mısırın geçen yılki fiyatına sadece yüzde 5,3 zam yapılmasının üreticide haklı olarak büyük rahatsızlık yarattığını ifade eden Türktekin, “Meslek kuruluşları açıklanan fiyatın artırılması yönünde bir çok girişimde bulunduğu halde, şu ana kadar ne Tarım Bakanlığı ne de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) herhangi bir iyileştirme yapmadı.” Diye konuştu.

Mısır son derede stratejik bir üründür

Mısırın dünyada en çok tüketilen ilk üç tahıldan biri olduğunu ve son derece stratejik konumda bulunduğuna vurgu yapan Türktekin, şunları söyledi:

“Mısır, iki yüzden fazla sanayi ürününün hammaddesidir. Hayvan yeminden, işlenmiş gıdalardaki mısır şurubuna, enerji kaynaklarından temel gıda alanlarına kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Ve son yıllarda gelişmekte olan ülkelerde en çok tüketilen gıda ürünü haline gelmiştir.

Stratejik önemi olan ürünlerin, üretiminin desteklenmesi ve çok daha güçlü bir noktaya taşınması gerekirken iktidar ekonomi politikalarında yaptığı yanlışların faturasını üreticiye yüklemektedir.”

Üretici küstürülmemeli bilakis teşvik edilmeli

Çiftçinin mısır üretiminden vazgeçtiğinde Türkiye yine büyük bir fırsatı kaybedeceğini ifade eden Türktekin, “Şöyle ki; önümüzdeki yıllarda küresel sıcaklıklar nedeniyle dünyada pek çok yerde mısır üretimi düşecek. Hatta Avrupa Birliği’nde üretim şimdiden düşüşe geçti. Ukrayna ve Rusya’da da savaş nedeniyle üretim her geçen gün azalıyor. Bu nedenle uzmanlar, yakında birçok ülkenin mısır ithalatı yapmak zorunda kalacağını belirtiyor.

Türkiye’de ise; mısır üretimi gittikçe artıyor. Geçen yıl 6,5 milyon ton olan mısır üretimimiz bu yıl 8,5 milyon tona ulaştı. Birçok bölgemizde mısır yetiştirilebildiği gibi, çiftçilerimiz de mısır üretiminde oldukça tecrübeli hale geldi.

İktidar, tüm bu hususları dikkate alıp mısır üretimini teşvik etmek, desteklemek yerine üreticiyi küstürerek mısır üretimi baltalıyor.

Türkiye’nin mısır üretiminin yüzde 15’ni gerçekleştiren Adanalı mısır üreticileri; taban fiyat revize edilmediği takdirde gelecek yıl mısır üretecek çiftçi kalmayacağını söylüyor.”

Çiftçiler TMO önlerinde süründürülüyor

Üreticilerin, randevu aldıkları halde toprak mahsulleri ofisleri önünde günlerce bekletildiklerini belirten Türktekin, “Üreticiler, TMO önündü süründürülmelerinin yanı sıra ‘tozlu ya da cılız’ gibi gerekçeler ileri sürülerek çoğu kez ürünlerinin alınmadığını, alınanların da ücretlerinin geç ödendiğini, hasat döneminde ithalatların özellikle artırılarak yerli üreticilerin elindeki ürünlerin fiyatının bilinçli olarak düşürüldüğünü iddia ediyor.” Dedi.

Tarımda atılan yerlileşme ve millileştirme adımları hani nerede

Gelecek Partili Türktekin, mısır ithalatına da tepki gösterdi. Kamu kurumlarınca açıklanan verilerin, mısır üretiminde Türkiye’nin yurt içi talebi karşılayacak seviyelere geldiğini gösterdiğini vurgu yapan Türktekin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Buna rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden mısır ithalatının giderek arttığını, 2021-2022 sezonunda 3.5 milyon tonun üzerine çıktığını, bu yılın ilk 6 ayında da 1.5 milyon tonun üzerinde ithalat yapıldığını görüyoruz.

Yetkililer iklim krizinden bahsederken, ‘tarım sektöründe yerlileşme ve millileştirme adımlarına öncelik verildiğini’ söylediği halde;

  •  Mısır üretimimiz artmasına rağmen niçin hala ithalata olanca hızıyla devam edildiğini
  •  Çiftçilerimizin TMO’lardan onca yakınmalarına neden hala sessiz kalındığını
  •  Bu ekonomik koşullarda 30 kuruş zam ile üretime nasıl devam edebileceklerini

Açıklamak zorundadır.”

Artık dünyada ülkelerin gücünü tarım sektöründeki başarılarının belirleyeceğinin altını önemle çizen Türktekin, üreticilerin taleplerini şöyle sıraladı:

“Netice olarak çiftçilerimiz:

  •  Yerli üreticinin korunmasını
  •  Mısır üretimine devam edebilmeleri için taban alım fiyatının kilogram başına 9.5 TL’ye çıkartılmasını
  •  Arpada ton başına ödenen ‘alım priminin’ aynı tutarda mısırda da ödenmesini
  •  Depo sorunlarının çözülmesini
  •  Vakit kaybetmeksizin özellikle deprem bölgesindeki üreticiler için destek ve teşvik paketleri açıklanmasını

Talep ediyor.

Bunların hepsi yerden göğe haklı taleplerdir, çiftçilerimizin sesine kulak verilmelidir!

Unutmayalım ki; İnsanlığı tehdit eden iklim krizi karşısında artık dünyada ülkelerin gücünü savunma sanayiinden daha çok, tarım sektöründeki başarıları belirleyecek…”