Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İzmir Ticaret Odasında (İZTO) iş insanlarıyla bir araya geldi. Toplantıda ekonomiye ve İzmir’e dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Dünyada da enflasyonla mücadele dönemi var. Merkez bankaları eşine az rastlanır uygulamalar yaptılar. 10 trilyona yakın para ürettiler. Olmayacak kredi genişlemelerine gittiler, anormal politikalar izlendi. Dünyada da farklı bir döneme geçmiş durumdayız, dezenflasyonist programlar görüyoruz. Enflasyonu düşürelim, istiyoruz ama resesyona da düşmeyelim, durgunluğa girmeyelim, maharet ikisini bir arada başarabilmek" şeklinde konuştu.
“Karabağ Azerbaycan’dır”
Karabağ’da gri alanlar oluşturmayı hedefleyenlerin boşuna uğraştıklarını vurgulayan Yılmaz, “Azerbaycan’ın toprağı olan Karabağ’ın her köşesinde Azerbaycan bayrağı dalgalanacaktır. Kafkaslarda terörün olmadığı bir ortam herkesin menfaatinedir. Bölgedeki tüm ülkelerin, milletlerin menfaatinedir. İstikrarsızlıklar bölge dışı güçlere hizmet eder. Bölgede yaşayan tüm devletlerin barışı temin etmesini diliyorum” dedi.
“21 yıldır çalışıyoruz”
Türkiye’nin uluslararası konumunu yükseltmek için 21 yılda pek çok çalışmaya imza attıklarını dile getiren Yılmaz, “Küresel ve bölgesel düzeydeki çalkantıya rağmen Türkiye 2002 yılından günümüze Dolar cinsinden kişi başına gelirini 3 kat artırmıştır. Bugün itibarıyla 1 trilyon doları aşmış durumdayız, yıl sonunda 1,1 trilyon dolara yakın milli geliri kapatmayı öngörüyoruz. 10 bin 600 dolardı geçen sene bu sene 12 bin doları aşan rakamları hep birlikte göreceğiz” diye konuştu.
"Türkiye ekonomisi büyüdü"
Son 20 yılda dünyanın yıllık ortalama yüzde 3,6 büyürken Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama 5,5 büyüdüğünü vurgulayan Yılmaz, "Nitekim bir takım uluslararası kuruluşlar da yukarı yönlü olarak Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerini güncelliyorlar. Aşağı yukarı Orta Vadeli Programı’mıza yakın seviyelerde tahminler yapıldığını da ifade edebilirim. 2 puan dünya ortalamanın üstünde büyüme performansımız var. 1 puan bile çok çok kıymetlidir, uzun vadede diğer ekonomilere göre fark oluşturur. 20 yılda bu performansımız çok önemli" dedi.
İzmir ile ilgili düşüncelerini de aktaran Yılmaz, “Cumhuriyetin ekonomi alanında en önemli girişimi olan İzmir iktisat Kongresi’nin İzmir’de ilk kez toplanması bir tesadüf değil. Bu bölgenin potansiyeli olduğunu gösteren çok önemli bir olay. Gelişmiş ulaştırma altyapısı ve coğrafi konumunun verdiği avantajlarla, İzmir tarihin her döneminde Avrupa ve Akdeniz’in önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur” ifadelerini kullandı.
"İç piyasada yatırım ve işletme kredilerine ulaşmada ciddi sorunlar yaşanıyor"
İzmir Ticaret Odasında İzmir İş Dünyası ile İstişare Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Enflasyonist etki nedeniyle enerji, hammadde, istihdam maliyetleri başta olmak üzere firmalarımızın genel üretim maliyetleri siz de takdir edersiniz çok arttı. Bu anlamda, devletimizin asgari ücretten verginin muaf tutulması, asgari ücret desteğinin arttırılması gibi verdiği birçok destek oldu ama katlanan maliyetler nedeniyle işlerimizi sürdürmekte ve yurtdışındaki rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele etmekte zorlanıyoruz. Mevcut istihdamını koruyan ve yenisini oluşturan firmalara da teşvik verilmesi başta olmak üzere işgücü maliyetlerinin düşürülmesi konusundaki talebimizi dile getirmek istiyoruz. Yeni iş olanakları oluşturmanın yolu ucuz ve uzun vadeli finansman kaynaklarına ulaşmaktan geçiyor. Bu amaçla krediye erişim büyük önem taşıyor. İhracatçılarımıza yönelik açıklanan ve hacmi devamlı artan reeskont kredileri için size ayrıca teşekkür etmek istiyoruz" dedi.
"İç piyasada yatırım ve işletme kredilerine ulaşmada ciddi sorunlar yaşanıyor. Sadece küçük ve orta ölçekli firmalar değil, en büyük ticaret ve sanayi grupları da kredi bulmakta zorlanıyor" ifadelerini kullanan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Zor şartlarda bulduğumuz kredinin vadesi ve maliyeti pahalı oluyor. Büyüme ve istihdam hedeflerinin gerçekleştirilmesi açısından olumsuz etkileri olabilecek bu duruma en kısa sürede çözüm bulunmasını bekliyoruz. Türkiye Bankalar Birliği’nin bu konuda çalışma yapması ve kredi kaynaklarının çeşitlendirilmesi yararlı olacaktır. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde alternatif finans araçlarının hayata geçeceğine yönelik açıklamanız bizleri umutlandırdı. Sadece bankacılık kesiminden değil, girişim ve proje sermayesi ile sermaye piyasalarının alternatif araçlarından daha fazla yararlanan bir teşvik, kredi ve destek mekanizmasının varlığının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. İhracata dönük üretimin devam etmesi ve artması için de Eximbank kaynaklarının arttırılması iş dünyamız açısından önem taşıyor. Yanı sıra birçok sektörde Odamız üyeleri ve esnaf odası üyelerinin yaptıkları işler ve faaliyet alanları yakın olmasına rağmen devlet desteklerinden ve kredilerden farklı şartlarda yararlandırılıyorlar. Benzer şartları taşıyan firmaların esnaf veya tacir olduğuna bakılmadan aynı imkânlardan yararlandırılmasının, esnafa verilen desteklerden bizim üyelerimizin de faydalanmasının önem taşıdığını düşünüyoruz. Esnafa düşük maliyetli kredi imkânı sunan Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kooperatiflerine benzer bir yapının TOBB bünyesindeki Oda ve Borsa üyeleri için de oluşturulması önerimizi değerlendirmelerinize arz etmek istiyoruz.”