Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün koordinasyonunda düzenlenen Dünya Tasarruf Günü programına katılan ve bir konuşma yapan MASKİ Genel Müdürü Burak Aslay, su tasarrufunun önemine dikkat çekerek, kuraklık tehlikesinden bahsetti. Aslay, ayrıca kurum bünyesinde yürüttükleri çalışmalarla su kaynaklarını korumak için hayata geçirdikleri projeleri anlattı. Aslay, su tasarrufunda bireysel olarak alınacak tedbirleri de vurguladı. Su kaynaklarının sınırsız olmadığının altını çizen Aslay, su kaynaklarını korumanın gelecek nesillere bırakılacak en önemli miras olduğunu ifade etti. MASKİ Genel Müdürlüğü adına kurumun çalışmaları ve suyun korunması için alınması gereken önlemlerin yer aldığı sunumu da MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Çevik yaptı.

“Suyun israf edilmemesi adına kurumlarla işbirliğiyle uygun adımlar atıyoruz”

Manisa Tarım İl Müdürü Metin Öztürk, su kaynaklarının korunmasında bireysel olarak uyulması gereken noktalar olduğunu, ancak hep birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Öztürk, “Suyun yüzde 77’lik oranında büyük bir bölümünü tarım sektörü olarak biz kullanıyoruz. Bu noktada suyun israf edilmemesi adına kurumlarla işbirliğiyle uygun adımlar atıyoruz. Suyun verimli kullanılması için basınçlı sulama yöntemine geçilmesi gibi çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

“Kuraklığın geri dönüşü yok!”

Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği Başkanı Halis Uysal, suyu korumak için su yasasının çıkması gerektiğini ve küresel ısınmanın Türkiye’yi kolay kolay terk etmeyeceğini vurguladı. Hayatta çözülemeyecek sorun olmadığını ifade eden Uysal, kuraklığın çözülemeyecek bir hal alması durumunda bunun geri dönüşünün olmayacağını söyledi.

Manisa’da su sondajlarla temin edilirken yeraltı suları da alarm veriyor

Genel Müdür Aslay, Türkiye’nin su zengini değil, aksine su stresi yaşayan bir ülke olduğunu vurgulayarak, “Hepinizin bildiği gibi dünyamızın 3’te 2’si sularla çevrili. Ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık yüzde 0.3‘ü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir. Kısacası, elimizdeki 1.000 litre suyun sadece 3 litresini kullanabiliyoruz. Bu nedenle, su ihtiyacımızı yüzeysel suların yanı sıra yeraltı su kaynaklarından temin ediyoruz. Ülkemiz de su zengini bir ülke olarak zannedilse de aslında su stresi altında olan bir ülkedir. Eğer gerekli önlemleri almazsak, su fakirliği ile karşı karşıya olduğumuzu da ayrıca vurgulamak istiyorum. Manisa’mızda da henüz içme suyu barajımız olmadığı için yaklaşık 1,5 milyon nüfusa sahip şehrimizin ihtiyacının yüzde 98’ini yer altı su kaynaklarından karşılıyoruz” dedi.

Manisa’nın ilk içme suyu barajı inşa ediliyor

Konuşmasına su temini noktasında yaptıkları çalışmaları anlatarak devam eden Aslay, Akhisar’da inşa çalışmalarında sona yaklaşılan Gürdük Barajı hakkında da bilgi verdi. Aslay, “Kurulduğumuz günden bugüne kadar 700’e yakın sondaj kuyusu açtık. Fakat, yaşanan kuraklık sebebiyle eskiden 50 metrelerde ulaştığımız suya artık 400-500 metrelerde ulaşıyoruz. İlimize bu nedenle içme suyu barajı kazandırmamız gerekmektedir. Bu konuyla ilgili de Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cengiz Ergün ve Devlet Su İşleri 2. Bölge Müdürü Sayın Saadettin Ceylan, ilimizin ilk içme suyu barajı olan Akhisar Gürdük Barajı ve Şehit Piyade Teğmen Osman Alp Göleti’nin protokolünü imza altına aldı. Manisa’mızın geleceği için çok önemli olan bu yatırımın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

Aslay, konuşmasının devamında yağışlı gün sayısının azaldığını söyleyerek, ani yağan yağışların da sele neden olduğunu ve yeraltı su kaynaklarını beslemediğini belirtti.

“MASKİ, su kaynaklarını korumak için proje üstüne proje üretiyor”

Su tasarrufunu bireysel olarak yapılması gerekenler ve kurum olarak yapılması gerekenler diye ayrıldığını vurgulayan Aslay konuşmasını şöyle tamamladı: “Su kaynaklarını korumanın başında atıksu arıtma tesisleri gelmektedir. İlimizde 20 adet atıksu arıtma tesisimizi başarıyla işletiyor, atık suların doğaya salınmadan önce arıtımını sağlıyoruz. Yaptığımız altyapı çalışmaları ve yenilediğimiz içme suyu depolarıyla hem hanelerin daha sağlıklı suya ulaşmasını sağlıyoruz hem de kayıp kaçakların önüne geçerek suyumuzu koruma altına alıyoruz. Bunların yanı sıra kayıp kaçak oranlarımızı kurduğumuz SCADA sistemi ve kayıp kaçak ekiplerimizle daha da aşağılara çekiyoruz.”