Çocukluk yıllarında çizgi flim merakı ile başlayan serüveni Ahsen Özakkaş’ının Türkiye’de ilk olan “ Bir Otakunun Müzesi’ni” açmasını sağladı. Otakunun anlamı hayatına animeler dışında bir şey almayan olarak tanımlanıyor. Özakkaş normalde psikoterapist olarak çalıştığını ve animeyi çok sevip hayatına devam edebildiğini anlatmak için bu terimi kullandığını belirtti. 16 yıl boyunca tek tek biriktirdiği figürlerin bazılarının dünyada sayılı sınırda üretildiği öğrenildi. Böyle olunca koleksiyonun değerinin bir kat daha arttığı ifade edildi. bin 257 adet figürden bazılarını ise 2 yılda tamamlayabildi. Özellikle ağır ve gerçek boyutta olan Lufi anime karakterinin figürünü 4 ayda bir parça parça istedi. Sadece çocukların değil aynı zamanda yetişkinlere de hitap eden anime müzesi haftanın 6 günü 12 ila 7 arasında ziyaretçilere edilebiliyor.
“Yaklaşık 16 yılda bu koleksiyonu tamamladım”
Aynı zamanda hem kurduğu müzede çalışan hem de Psikoterapislik yapan Ahsen Özakkaş , “Otaku kelime anlamı olarak bakarsak, aslında anime bağımlıları için kullanıyor. Japonya’da ise şu an biraz hakaret olarak kullanılıyor. Anime dışında hayatına başka bir şey almayan kişi olarak tanımlanıyor. Aslında bu ifadeyi özellikle seçtim çünkü bir insan hem anime sevip hem de hayatında başka bir şey ile ilgilenebilir. Ben koleksiyonuma başlarken müze yapacağım diye başlamadım. Daha sonra Çin’de bunlara ait müzeler olduğunu gördüm. Sonra bir gün böyle bir müze oluşturabilir miyim? Diye düşündüm. Nadir parçaları elde ettikçe artık onlar sizin hazineniz oluyor. Artık koleksiyonum odama sığmamaya başlayınca artık müze yapmanın zamanı geldi dedim. Şu anda bin 257 adet figürüm var. Tabi her ay yeni figürler geldiği için sayı artıyor. Yaklaşık 16 yılda bu koleksiyonu tamamladım. Koleksiyonumun değeri şu an satsam 200 bin dolar civarındadır” dedi.
“Terapide koleksiyonculuğu çok tavsiye ettiğim söylenemez”
Toplaması en zor olan eseri 2 yılda Türkiye’ye parça parça kargo olarak aldığını dile getiren Özakkaş, “Lufi isimli anime karakterinin 178 santim boyundaki olan figürü toplaması en zor olan eser oldu. 2 yılda parça parça şeklinde alabildim. Figürü 5 koli şeklinde gönderiyorlar. Haftanın 6 günü müzeyi açık tutmaya çalışıyorum. Başka bir mesleğim de var devam ettiğim. Müze 12 ile 7 arasında ziyaretçilere açık. Terapide koleksiyonculuğu çok tavsiye ettiğim söylenemez. Çünkü çocukların aileleri genelde çok ön yargılı oluyorlar. Ben burada bir şeye verdiğiniz emeği desteklemek olur amacım. Sadece para verip bir şey biriktirmek değil. Verdiğiniz çaba sonucu bir şeyler elde ettiğinizde aldığınız mutluluğu terapist olarak desteklerim. Bir terapist olarak böyle bir koleksiyonumun olması biraz tuhaflarına gidiyor” dedi.