İYİ Parti'nin seçimlere yalnız girme kararına ilişkin Vural, "İYİ Parti olarak yeni bir siyaset yolu ile seçmenle buluşma yoluna girdik. Zaman zaman bize söylüyorlar "hür ve müstakil" giriyorlar diye yani peki manda ve himaye ile mi girilsin? Bağımlılık ilişkisi ile mi olsun? Kendisini başkalarına bağlı hisseden partiler acaba Türkiye'nin geleceğini nasıl ipotek altına alır düşünmezler mi? Şahsi ikballeri için kurumsallıkların ortadan kaldırılması halinde yarın bir gün Türkiye'nin yönetiminde yada kurumlarda değerler yerine kişisel ihtiraslar hakim olursa Türkiye nereye gider? Bu gerçekleri konuşmamız lazım. Bu milletin iradesine, ferasetine güvenmiyor musunuz siz? Milli egemenlik ile yönetilen bir Türkiye'de demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partileri kendi kadroları ile toplumun karşısına çıkmasına "neden yapıyorsunuz" diyorlar?" ifadelerini kullandı.

Vural, İYİ Parti'den istifalara ilişkin Ali Ekber Mete'nin "Ekrem İmamoğlu İYİ Parti'ye kumpas mı kuruyor?" sorununa "Bu bir kumpastır. Ben soruyorum çevredeki İl Genel Meclis üyelerini arayıp istifa ederim diyerek bir başka partiden irtibata geçilmesini söyleyip ondan sonra da 'Ben başkanla görüştüm, sizi arayacaklar' dendiği zaman CHP'nin de bir kurumsal kimliği yok mudur? CHP bize gelmedi mi işbirliği yapmak için? Kararımız olmasına rağmen bir görüşme gerçekleştirerek GİK'e gönderdik, 'Hayır' dendi saygı gösterdik, CHP ve İYİ Parti'nin kurumsal iradesini yok sayarak kişisel olarak bu süreçlere müdahil olmak ne demektir? 'Bu kurumsal kimlikleri yok sayıyorum' demektir, 'Bu kurumsal kimlikleri şahsi amaçlar için kullanırım' demektir, böyle demokrasi yönetilmez. Ben nasıl bugünkü iktidarı "şahsileşmiş, tek adamcı görüyorsam bu gücü de kurumların iradelerine karşı İYİ Parti'yi yok sayan bir irade Türk demokrasisini yönetemez, haksızlık olarak görüyorum. Biz bir parti ile görüşüyoruz, hayır diyoruz, birileri bunu aşıp İYİ Parti üzerinde bir takım operasyonlar yapıyor. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.