Türkiye İşçi Partisi ( TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına mahkum edildiğine ilişkin karar TBMM Genel Kurulu’nda okundu. Atalay’ın milletvekilliği kararın okunmasının ardından düştü. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Köybaşı, anayasa değil anayasaya uyan bir devlet anlayışı istediklerini ifade ederek şunları söyledi:" Yapılan bu hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğiz Anayasa Mahkemesi'nin iki kararına rağmen mecliste yerel mahkeme kararı okutularak Can Atalay’ın milletvekilinin düşürülmesi meclise yapılmış darbedir.Ancak hepimiz biliyoruz ki Anayasamızın 153. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere, Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.  Bu kadar açık ve kesin bir hüküm karsısında fazla söze de gerek olmadığı açıktır. Zira Mahkeme kararlarına uyulmayan bir yerde hukuk devleti ilkesinden söz edilemez.

"CAN ATALAY ARTIK HATAY'IN DEĞİL HEPİMİZİN VEKİLİDİR"

Bu karar ile Anayasamızın ilgili maddeleri ihlal edilmiş, anayasamız askıya alınmıştır. Anayasamıza göre Kuvvetler ayrılığı esastır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi Demokrasinin “olmazsa olmazıdır.” Ancak Mevcut uygulamada demokrasi ve adaletin temeli olan hukuk ortadan kaldırılmış dolayısıyla ağır aksak işleyen demokrasimizde yok edilmiştir. CAN ATALAY artık sadece Hatay’ın değil  tüm Türkiye’nin Milletvekilidir. Bizler Anayasalı değil Anayasal devlet istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de, yarında Hukuk devletine, hukukun üstünlüğüne ve demokrasimize aynı kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu güne kadar tüm darbelere karşı durmuş olan bizler bu anayasa darbesine de karşı duracağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Genel başkanımız Özgür Özelin belirttiği gibi,  “Bu darbe girişimine karşı direneceğiz, mücadele edeceğiz. Bu mücadelede herkesi direnmeye, mücadeleye ve bu darbe girişimine karşı pozisyon almaya, tepki göstermeye davet ediyoruz!” Cumhuriyet Halk partililer olarak bizler “tek adamın bu milletin önüne çektiği zincirleri kıracağız, duvarları yıkacağız, yasakladığı sokakları özgürleştireceğiz"  Türkiye Cumhuriyeti Devleti çağdaş, laik hukuk devleti olarak sonsuza dek var olacaktır."dedi