Gaziantep’te elekçilik işi yapan ustalar günlük bin TL’ye çalışacak eleman bulamadıkları için mesleğin ölmesinden korkuyor.
Gaziantep’in Tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda yarım asır boyunca teknolojiye direnerek mesleklerini icra eden elek ustaları, çekiç sesleri arasında, kalan sayılı müşterilerine el emeği elek üreterek mesleklerini yaşatmaya çalışıyor. Geçmişte köylerde yaşayan kadınların vazgeçilmez ev eşyası olarak kullandığı elekler gelişen teknolojiyle birlikte unutulmaya başlandı. Ustaların el emeği olarak ürettiği elekler genellikle köylerde buğday, arpa, nohut, fasulye ve bulgur ayıklamak için kullanılırken elekçilik mesleği gelişen teknolojinin yanı sıra üreten ustaların azalması ve günlük bin TL’ye eleman bulunmaması sebebiyle yok olma durumuna geldi.
“Günde 400 adet yapıyorduk. Şimdi günde 1 adet bile yapamaz hale geldik”
Eleklerin çeşitlerini ve meşakkatli yapım aşamasını anlatan Elek Ustası Mehmet Ekşiler, “Elek sadece un için üretilmez. Nohut, bulgur, ince bulgur ve fasulye için üretilen elek çeşitleri de var. Bizler ise genellikle unun üzerindeki kepeği elemek için kullanırız. Yapımı çok meşakkatlidir. İlk olarak kasnak yapılır, sonrasında çember yapma işlemi tamamlanır. Daha sonrasında eleği kapladıktan sonra demirle sabitleyerek un eleğinin yapımını tamamlarız ve kullanıma hazır hale gelir. Önceden günde 400 adet yapıyorduk. Şimdi günde 1 adet bile yapamaz hale geldik” dedi.
“Teknolojiden dolayı el emeği un eleğine ilgi kalmadı”
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte el emeği olan un eleklerine ilgi kalmadığını söyleyen Ekşiler, “Elekçilik ekip işidir. Ekibin olmazsa günde 20 adet zor yaparsın. 4 kişilik bir ekibin olursa günde 200- 250 adet elek yapabilirsin ve nisan ayından kasım ayına kadar tüm elekleri yöre halkına ve genellikle Şanlıurfa dahil tüm doğu illerine kolaylıkla satabilirsin. Şu anda teknoloji gelişti ve makineleşmenin artmasıyla birlikte el emeği olan un eleğine ilgi kalmadı” ifadelerini kullandı.
“Günlük bin TL’ye eleman arıyoruz ama bulamıyoruz”
Günlük bin TL’ye eleman bulamadıkları için mesleğin ölmesinden korktuklarını aktaran Ekşiler, “Eleman bulamıyoruz. Eleman olsa bu mesleği devam ettiririz. Bizim mesleğimiz babadan ve dededen gelen bir meslek. Benim 2 oğlum var onlar elekçiliği öğrendiler ama devam ettirmek istemiyorlar. Mesleğimiz ölmek üzere, diğer arkadaşım elekçiliği yapıyor ama ben bıraktım. Sebebi ise eleman bulamıyoruz. Günlük bin TL’ye eleman arıyoruz ama bulamıyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Benden sonra 4. Kuşak olmayacak”
Kuşaktan kuşağa devam eden elekçilik mesleğine okuyan gençlerin ilgi duymadığını ifade eden Elek Ustası Davut Cıkcıkoğlu, “Ekmekler hazır alındığı için evlerde hamur yapımı azaldı. Dolayısıyla satışlarımızda etkileniyor. Elekçilik mesleği pek fazla ilgi görmediği için biz kendimiz devam ettirmeye çalışıyoruz. Okuyan gençlerin de bu mesleğe ilgi duyması gerekiyor. Günlük 15-20 adet elek yapıyorum ve tanesini 50 TL ye satıyorum. Bu meslek bizden sonra devam etmez. Ben 3. Kuşak olarak elekçilik mesleğini yürütüyorum benden sonra 4. Kuşak olmayacak” şeklinde konuştu.
“Üşendiğimiz için fabrikadan çıkan plastik elekleri kullanıyoruz”
Üşendikleri için el emeği elekler yerine fabrikalarda üretilen plastik elekleri kullandıklarını söyleyen Emine Karataş, “Geçmişte kadınlarla toplanarak ekmek yapardık. O zamanlarda çok kullanırdık ama şimdi evimizde fabrikadan çıkan plastik elekleri kullanıyoruz. Üşendiğimiz için daha kaliteli olanı almaya gelmiyoruz. Her şeyin sahtesi, her şeyin plastik olanı çıktı. Eski buğday, eski elekler ve eski insanlar kalmadı” diye konuştu.