konu. Curtis'in performansı harika olsa da, diğer adaylar arasında daha üstün bir performans sergileyenler olduğu düşünülüyor. Bu galibiyet, Curtis'in kariyerine olan bir ödül gibi algılanabilir.

Will Smith'in Zaferi: King Richard (2021)
Will Smith, "King Richard" filmindeki performansıyla Oscar kazandığında, bu galibiyetin arkasında daha çok "zaten bir Oscar'ı hak ediyor" algısının olduğu düşünülüyor. Film, Smith'in etkileyici performansıyla desteklenmiş olsa da, ödül sezonundaki tartışmalar, Chris Rock tokat skandalının etkisiyle galibiyeti daha da tartışmalı hale getirdi.

Gary Oldman'in Zaferi: Darkest Hour (2017)
Gary Oldman, Winston Churchill'i canlandırdığı "Darkest Hour" filmiyle Oscar kazandığında, bazıları bu galibiyeti "çok gecikmiş" olarak nitelendirdi. Oldman'ın performansı etkileyici olsa da, o yılın diğer adayları arasında efsanevi dönüşlerin olduğu düşünülüyor. Özellikle Daniel Kaluuya'nın "Get Out"daki performansı ve Daniel Day-Lewis'in "Phantom Thread"daki performansı, adil bir rekabetin olduğunu gösteriyor.

Julianne Moore'un Zaferi: Still Alice (2014)
2014 yılında Julianne Moore, Alzheimer hastalığı teşhisi konulan bir dilbilim profesörünü canlandırdığı "Still Alice" filmiyle Oscar kazandı. Ancak, bazıları bu galibiyeti, Moore'un uzun ve parlak kariyerinin bir tanımı olarak görüyor. Film, Alzheimer hastalığının aile ilişkileri üzerindeki etkisini derinlemesine işlerken, Moore'un performansı çarpıcıydı. Ancak, Rosamund Pike'ın "Gone Girl"daki performansı gibi diğer adayların da güçlü olduğu düşünülüyor.

gösterilmişti ve bu galibiyetler daha tatmin edici olabilirdi.

Oscar ödülleri her zaman tartışma konusu olmuştur ve oyunculuk kategorisi, bu tartışmanın merkezinde yer alır. Bazı zaferler, performansın ötesinde, oyuncunun kariyeri veya ödül sezonundaki politikalarla ilişkilendirilmiş olabilir. Ancak, bu tartışmaların ötesinde, her galibiyet bir aktörün veya aktrisin yeteneklerinin bir tanımasıdır ve sinema endüstrisindeki önemli bir başarıdır.