EZZİB’in Genel Kurul Toplantısı sofralık zeytin ve zeytinyağı ihracatında ambalajlı kategoride ilk 10’ar firmanın ödüllerini aldığı “EZZİB İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”ne de ev sahipliği yaptı.

 

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, “2022/23 sezonunda rekor kırarak, sektör tarihin en yüksek ihracat rakamlarına ulaştık. Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki sezona kıyasla tutar bazında %7 artarak 172 milyon dolardan 184 milyon dolara yükseldi. 1 Kasım tarihinde başlayan 2022/23 zeytinyağı ihracat sezonunda ise; 118 ülkeye ihracat gerçekleştirdik, toplam zeytinyağı ihracatımız miktar bazında %158 artarak 58 bin tondan 150 bin tona, tutar bazında ise %259 artarak 201 milyon dolardan 723 milyon dolara yükseldi.” dedi.

 

2022/23 ihracat sezonunda rekor kırdık

 

Başkan Er, “Sofralık zeytin üretiminde dünyada lider ve zeytinyağında ise İspanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumuna yükseldiğimiz 2022/23 ihracat sezonunda, üretimdeki rekor ile birlikte elde ettiğimiz başarıyla, toplam sektör ihracatımız 947 milyon dolara ulaştı ve sektörümüz dünya pazarlarında çok önemli bir yer edindi. Temmuz ayı sonunda getirilen dökme ve varilli ihracat kısıtlamasına rağmen, bu artışta katkısı olan tüm üyelerimizi canı gönülden kutlar ve sektörümüze verdikleri katkılardan dolayı teşekkür ederim. Bu rakamı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 1,5 milyar dolara, 2028’de ise 2 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.

 

2023/24 sezonunda sofralık zeytin ihracatımız 114 milyon dolara yükseldi

 

Davut Er, “İçinde bulunduğumuz 2023/24 sezonu verilerine baktığımızda ise, 31 Mart 2024 itibariyle sofralık zeytin ihracatımızın geçtiğimiz sezona göre tutar bazında %18 artarak 96 milyon dolardan 114 milyon dolara yükseldiğini görüyoruz. 31 Mart 2024 itibariyle zeytinyağı ihracat sezonunun ilk 5 aylık verilerine baktığımızda ise, miktar bazında %62 azalışla 81 bin tondan 31 bin tona gerilediğini üzülerek görüyoruz. Tutar bazında ise %36 azalarak 358 milyon dolardan 228 milyon dolara düşmüş bulunmakta. Dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlama uygulamasına devam edilmesi durumunda, sektörümüzde telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açacaktır. 1 Ağustos 2023 tarihi itibariyle dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına yönelik ek tedbirler getirilerek, bu ürünlerin ihracatı 1 Kasım tarihine kadar kısıtlandı. 17 Ekim 2023 tarihinde ise söz konusu kısıtlama uygulaması süresiz uzatıldı.” dedi.  

 

, 2022/23 sezonuna yaklaşık 50 bin ton zeytinyağı stoğuyla girdi. Rekoltemiz de 380 bin ton olarak hesaplandı. Afrin’den gelen 50 bin ton zeytinyağı dikkate alındığında 500 bin ton civarında zeytinyağı varlığımız oluştu. 175 bin ton iç tüketim ve 150 bin ton ihracatımız olduğunu hesaba kattığımızda, 2023/24 sezonuna yaklaşık 140 bin ton stok fazlasıyla girdik. 2023/24 sezonunda 140 bin ton stok, 185 bin tonluk rekolte ve 50 bin ton Afrin’den gelen zeytinyağını topladığımızda 375 bin ton zeytinyağı varlığımız oluştu.  2023/24 sezonunda 100 bin ton ihracat, 175 bin ton iç tüketim olacağını öngördüğümüzde, 2024/25 sezonuna minimum 100 bin tonluk stokla gireceğiz.” diye konuştu.

 

Yaklaşmakta olan çok güzel bir ürün rekoltesinin güzel haberlerini alıyoruz

 

Davut Er, “Bugün itibariyle Türkiye’nin güneyinden kuzeyine, batısından doğusuna 200 milyon zeytin ağacı 2024 yılı için çiçeklerini açmış ve beyaza bürünmüş durumda. Yaklaşmakta olan çok güzel bir ürün rekoltesinin güzel haberlerini alıyoruz ülkemizin her köşesinden. Türkiye’nin zeytinyağı arzında hiçbir sıkıntı kesinlikle söz konusu değildir. Son üç yılda zeytinyağına dört kez getirilen ihracat kısıtlamaları amaçlandığı üzere fiyat artışlarını yavaşlatmakta yeteri kadar etkili olmadığı gibi, aksine üretici ve mal tedarikçilerini beklenti içine soktu. Yeterli miktarda mal arzı olmadığı için piyasa daha da sıkıntıya girerek bloke oldu. Zeytinyağı fiyatları kısıtlama uygulaması olduğu dönemlerde daha da yükseldi.” dedi.

 

Başkan Er, “İhraç edilemediği için depolarda bekletilen zeytinyağları ise olumsuz depolama koşulları nedeniyle bozulmaya başladı, yüksek kaliteli sızma yağlar rafinajlık yağlara dönüştü ve bu da %30’luk bir değer kaybına, ihracat tutarımıza orantılandığımızda ise yaklaşık 300-400 milyon dolar döviz kaybına neden oldu. Söz konusu kısıtlamaların hem iç piyasaya hem de ihracata hiçbir katkısı olmamıştır. Çünkü son kısıtlama kararından bu yana uluslararası piyasalarda kg başına ortalama zeytinyağı fiyatı 2 ila 2,5 € seviyelerinde geriledi.” diye konuştu.

 

Türk zeytinyağı ihracatçılarının yıllık yaptığı kontratlar bulunduğunu vurgulayan Başkan Er, söz konusu kısıtlamaların firmaların taahhütlerini yerine getirememelerine neden olduğunu söyledi.

 

“Bu durum sektör için prestij kaybının yanı sıra, önümüzdeki yıllarda bu müşterilerle çalışmayı da zorlaştırdı ve zor şartlarda kazanılmış olan birçok pazarı kaybetme noktasına getirdi. Katma değeri yüksek ambalajlı ihracatı artırmak ana hedefimiz olmakla birlikte firmalarımız ithalatçılardan gelebilecek farklı talepleri karşılamak durumunda. Dünyada catering, balık konservesi gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalar önemli miktarda zeytinyağını kendi üretimlerinde kullanılmak üzere ülkemizden dökme olarak temin etmektedir. Diğer yandan hem kutulu hem de dökme mal talep eden alıcılar bulunmakta olup, bu firmalara sadece kutulu zeytinyağı satıp dökme taleplerini başka ülkelerden karşılamalarını beklemek bu alıcıların tamamıyla kaybı anlamına gelmektedir.”

 

Ambalajlı ürünlerde uygulanan ihracat destekleri tekrar getirilmeli

 

Davut Er, “Nitekim 2021/22 sezonu verilerine baktığımızda, İspanya ve İtalya yapılan ihracatın dökme zeytinyağı ihracatımızın sadece %20’sini oluşturduğunu, geri kalan %80’nin başta ABD olmak üzere, Fildişi Sahili, İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Japonya, Avustralya gibi ülkelere yapıldığını görmekteyiz. İhracat rekoru kırdığımız 2022/23 sezonunda ise toplam dökme zeytinyağı ihracatımızın %30’unu tek başına ABD’ye yaptığımızı görüyoruz. Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere, ambalajlı zeytinyağı ihracatımızı artırmanın yöntemi dökme ve varilli ürünlere kısıtlamalar getirmek değil, ambalajlı ürün ihracatını teşvik etmektir. Ambalajlı ürünlerde uygulanan ihracat desteklerin muhakkak tekrar getirilmesi gerekmekte. Sektör olarak zeytin ve zeytinyağına yönelik uygulanmakta olan pozitif ayrımcılığın devam ettirilmesini ve önümüzdeki yıllarda ürünlerimize yönelik desteklemelerin farklılaştırılarak devamını bekliyoruz.” dedi.

 

Başkan Er, “Ülkemizde üreticilere sağlanan desteklerin de düşüklüğü göz önünde bulundurulduğunda, İtalya, İspanya gibi AB üyesi ülkelerle rekabet edebilmemiz için 2022 yılı sonunda kaldırılan ihracat sübvansiyonları yerine yeni bir destek yöntemi ile devam edilmesi ambalajlı ihracatımızın artması açısından kritik bir öneme sahip. Bugünlerde dünya zeytinyağı fiyatlarının hızla geri gelmekte olduğunu ifade etmiştim, ayrıca önümüzdeki sezon iklim koşulları bu şekilde devam ederse çok güçlü bir zeytin ve zeytinyağı rekoltesi bizi beklemekte. Bu ortamda ihracatçımızın dünya piyasalarında rekabetçi olabilmesi ve güçlü bir şekilde varlığını sürdürebilmesi için dökme ve varilli zeytinyağı ihracatında ton başına uygulanmakta olan 200 $ verginin de kısıtlama uygulamasıyla beraber kaldırılması sektör olarak talebimizdir.” diye konuştu.

 

Sürdürülebilir üretim teknikleri benimsenmeli

 

Davut Er, “Avustralya başta olmak üzere uzak pazarlarımıza yönelik sektörel ticaret heyeti organizasyonlarımız ve başta ABD’de Summer Fancy Food Show ve Expo West, Japonya’da Foodex, Çin’de China International Import Expo Fuarları olmak üzere, yurtdışında Türk zeytin ve zeytinyağının tanıtımı için faaliyetlerimizi gerçekleştiriyor olacağız. İhracat hedeflerimize ulaşmak için çalışırken geleneksel yöntemlerin yanı sıra çevreci, enerji verimli ve sosyal sorumluluk prensiplerine uygun sürdürülebilir üretim tekniklerinin benimsenmesi için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Ancak, bütün bu hedeflere ulaşabilmemiz için sektör paydaşlarımızın bir araya gelerek iş birliği yapması ve sektörümüzü karşılaştığı engellere hep beraber çözümler üretmesi büyük önem taşıyor.” dedi.

 

Türkiye’nin 2002 sonrasında zeytincilik sektörüne büyük yatırım yaptığını açıklayan Başkan Er, “Devlet destekleriyle 90 milyon olan zeytin ağacı varlığımız 200 milyona çıktı. Bu ağaçlardan son dönemde beklediğimiz verimi de almaya başladık. Tarım ve Orman Bakanlığımızın hesaplamalarına göre Türkiye’nin 650 bin ton zeytinyağı, 1 milyon 200 bin ton sofralık zeytin üretebilecek potansiyele ulaşması söz konusu olabilecek. Bu rekolteye ulaştığımızda bu ürünü değerlendirecek bir planımızın bugünden yapılıyor olması gerektiğine inanıyoruz. Yönetim Kurulumuz ile ihracatımızın artması, ihracatçılarımızın ve üreticilerimizin daha fazla kazanmaları için yoğun çaba harcıyoruz.   Bu çerçevede, son dönemde özellikle dökme ve varilli ihracatta yaşanan sıkıntıların farkındayız. Bu konu ile ilgili olarak Ticaret, ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığımız ile yakın temas halindeyiz ve ihracatımızın önünün açılabilmesini teminen görüşmelerimiz devam etmekte, ortak bir paydada buluşarak, tıpkı geçtiğimiz sene olduğu gibi kısa bir sürede bu sıkıntının da çözüleceğine inanıyoruz.” diye konuştu.

 

Natürel sızma zeytinyağı ihracatında GTİP uyumsuzluğu problemleri çözümlendi

 

Başkan Er, “Zeytinyağı GTİP’lerimizin AB ve dünya standartlarına uyumlu hale getirilmesini teminen Birlik olarak yürütmüş olduğumuz çalışmalar neticelendi ve taleplerimiz çerçevesinde revize edilmiş olan zeytinyağı ile prina yağı GTİP’lerin yer aldığı yeni Tarife Cetveli 30 Aralık tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu sayede özellikle natürel sızma zeytinyağı ihracatında GTİP uyumsuzluğu nedeniyle yaşanan problemleri ortadan kaldırmış olduk ve istatistik verilerin daha sağlıklı tutulmasını sağladık. 17 Nisan 2024 tarihinde Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ile makamında bir toplantı gerçekleştirdik ve sektör olarak kısıtlama uygulaması ile ilgili taleplerimizi kendisine aktardık.” dedi.  

 

Davut Er, “Bakanımız kısıtlama kararı konusunda Tarım Bakanlığının Mayıs sonu Haziran ortası itibariyle yeni sezon üretimini görmek istediğini ve yeni rekolte daha net gözlemlendikten sonra kararın tekrar değerlendirileceğini tarafımıza iletti. Bu kapsamda geçici bir çözüm olarak, Sayın Bakanımıza ihracatçılarımıza sözleşmeleri çerçevesinde kota tahsis edilmesi yönündeki taleplerimizi ilettik. Bakanlığımız bu yöndeki olumlu yaklaşımları sonrasında, şu an sizlerden toplamış olduğumuz eski kontratlara ilişkin evraklar Sekreteryamız tarafından ilgili mercilere kontrol edilip iletiliyor. Umarım kısa zamanda olumlu dönüş bekliyoruz.” diye konuştu.

 

Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki STA’nın yenilenmesi için müzakere görüşmeleri 10 Haziran’da tekrar başlıyor

 

Başkan Er, “Bu toplantıda aldığımız bir başka müjdeli haber ise, AB ve Gümrük Birliğinden ayrılan Birleşik Krallık ile ilgili.  Türkiye ve Birleşik Krallık arasındaki STA ‘nın yenilenmesi için müzakere görüşmelerinin 10 Haziran’da tekrar başlayacağını ve bu müzakerelerde zeytinyağının en öncelikli ürün olarak ele alınacağı bilgisini edinmiş buluyoruz. Konuyu hem sayın Bakanımız hem de Anlaşmalar Genel Müdürümüz Hüsnü Dilemre ile ayrıntılı bir şekilde görüşme fırsatımız oldu. İngiltere’nin Türkiye’den zeytinyağı ithalatı için gümrük vergisinin sıfırlanmasına son derece olumlu yaklaştığı bilgisini edindik. Bunun gerçekleşmesiyle şu an hemen hemen bütün ihtiyacını İspanya, İtalya gibi AB ülkelerinden karşılayan ve yıllık ortalama 70 bin ton zeytinyağı ithal eden İngiltere pazarında ülkemizin çok önemli bir pazar payı edineceğini düşünüyoruz.” dedi.