İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sokak hayvanlarının yaşam kalitesini artırmak, onların kontrollü şekilde üremesini sağlayarak hem hayvanların hem de insanların sağlığını korumak adına hayata geçirdiği çalışmalar sürüyor. Büyükşehir’e ait 4 büyük geçici köpek bakımevinde yaklaşık 2 bin sahipsiz hayvan bulunuyor. Bakım ve tedavilerin yürütüldüğü bakımevlerinde, can dostlara sevgi ve şefkatle hizmet sunuluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yılın ilk altı ayında yaklaşık 20 bin sahipsiz hayvanın tedavi ve muayenesini gerçekleştirdi. Yine 15 bine yakın sahipsiz hayvanı kısırlaştırdı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmalar, sahipsiz hayvanların sıcak bir yuvaya kavuşmasını da sağladı. Yılın ilk 6 ayında 500 sahipsiz can, yeni yuvalarıyla tanıştı.
PAKO’da farklı cinslerde köpekler bulunuyor
Veteriner İşleri Halk Sağlığı Dairesi Başkanlığı bünyesinde görev yapan Veteriner İşleri Şube Müdürü Umut Polat, tüm bakımevlerindeki konuklara çok iyi baktıklarını söyledi. Özellikle PAKO Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü'nde, hayvanların bakım ve tedavilerinin yanı sıra onların sosyalleşmesine yönelik farklı etkinliklerin yapıldığını belirtti. Polat, “Tesisimizde özellikle melez ağırlıklı ırklar barınıyor. Temel isteğimiz, bakımını üstlendiğimiz sahipsiz hayvanların sıcak bir yuvaya kavuşması” dedi.
“Sahiplenin”
Sahiplendirmeyi bekleyen birçok hayvanın bulunduğuna dikkat çeken ve yurttaşların barınakları ziyaret ederek, can dostları sahiplenmesi çağrısında bulunan Umut Polat, “Sahipsiz hayvanlara sıcak bir yuva açmalarını istiyoruz. Bu hem onları çok mutlu edecek hem de can dostlarımızın daha güzel, daha sıcak bir yuvaya kavuşmalarına vesile olacak” dedi.
“Bu tasarıya karşı hep birlikte mücadele edebiliriz”
Sokak hayvanlarına yönelik yasa tasarısına da değinen Umut Polat, şunları söyledi: “Bu yasa tasarısı hepimizi derinden üzüyor. Birlikte yaşadığımız bu masum canların toplumda bir yer edinmiş olmasını tüm vatandaşlarımızın benimsemesi gerekiyor. Bizler insanların bilinçlenmesi adına eğitim ve sosyal faaliyetlerimizi aksatmadan yürütüyoruz. Bu tasarıya karşı hep birlikte mücadele edebiliriz. Yurttaşlarımızdan isteğimiz özellikle üretim çiftliklerinden veya pet shoplardan, merdiven altı üretim yapılan yerlerden hayvan almamaları. Bu üretim yerlerinin yasaklanması çok önemli. Bakım evlerinde baktığımız bu güzel canların onlardan hiçbir farkı yok. Barınaklardan hayvan sahiplenince sahipsiz hayvan popülasyonunu da asgari düzeyde tutmuş olacağız. Böyle bir yasanın konuşulmasına engel olacağız.”
“Gece kafamı yastığa rahat koyuyorum”
PAKO’da görevli veteriner hekim Sude Adışen de bakımını üstlendikleri tüm hayvanlarla aralarının çok iyi olduğunu söyleyerek “Zamanla birbirimizi daha iyi tanıyoruz ve elimizden geldiğince onlara yardım ediyoruz. Onları sahiplendirdiğimizde gerçekten çok mutlu oluyoruz” dedi.
Can dostlarla arasında özel bir bağ bulunan hayvan bakıcısı Muhammed Serdar Ocakçı ise “Benim de bir kedim ve köpeğim var. Özellikle bu görevi yapmak için başvuruda bulundum ve 9 aydır da çalışıyorum. Burada her hayvan sahiplendirildiğinde, gece kafamı yastığa çok rahat koyuyorum. Onun mutluluğu bende inanılmaz güzel bir duygu yaratıyor. Terk edilen ve çok agresif olan köpeklerin bakımını yapıyorum. O sevgiyi gösterdikten sonra kısa sürede değişiyorlar. Onlara sevgiyle yaklaşmak zaten bütün sorunları çözüyor. Hayvanları çok seviyorum, çünkü onlar bizim dilsiz dostlarımız. Lütfen onları terk etmeyin, satın almayın ve sahiplenin” diye konuştu.