İran’da İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında ölümünden 40 gün sonra gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayladığı 6 aday için halk sandık başına gitti. İlk turda hiçbir aday 50+1 oy oranını geçemezken reformcuların adayı Mesud Pezeşkiyan yüzde 42,5 oy alırken muhafazakarların adayı Said Celili’nin oyu yüzde 38,5 oldu.

İran İslam Devrimi’nin gerçekleştiği tarihten bugüne kadar yapılan seçimler arasında en düşük katılım oranına sahip olan ilk turda, ikinci tur hem sistem hem de adaylar için kritik önemde.

İran’da 2022 yılında Mahsa Emini’nin tutuklanması ile başlayan gösteriler sonrasında ekonomi, siyaset ve dış politikadaki kapalılığın ülkede toplumsal öfkeye neden olduğunu belirten Etnolog Efsane Avşar, İran’daki ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerini İHA muhabirine değerlendirdi.

İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olağanüstü bir seçim olduğuna dikkat çeken Etnolog Efsane Avşar, İran’da ilk defa bir Türk’ün cumhurbaşkanlığına olmadığını belirterek, “İran İslam Devrimi’nden hemen sonra 1979’da İran’ın ilk Cumhurbaşkanı bir Türk Ebu’l-Hasan Beni Sadr’dır. Beni Sadr’ın zamanında anayasa yazıldı. Anayasa’da Türklerin varlığı inkar edildi. Azınlık statüsü bile verilmedi. Anayasada azınlık var ama sadece o da din ve mezhep azınlıklarını kapsıyor. Ermeniler az olsa da kendi dillerinde okulları dini merasimleri yerine getiriliyor. Türkler İran’da 90 milyonun yarısını oluştursa da kendi dillerinde bir tane okulları yok. Devrimden sonra bu okulu kendi dilimizde okuyanları ağır cezalara çarpıtıyorlardı. Türkçe tamamen yasaktı. İnsanlar cesaret edip Türkçe bile konuşamıyordu. Bunların hepsi Türk soylu Cumhurbaşkanı döneminde oldu” dedi.

Mesud Pezeşkiyan’ın birinci turda oyların 42,5’ini alması İran milliyetçiliğini korkuttuğunu aktaran Avşar, “Kötünün kötüsü olarak Pezeşkiyan’ı tercih ediyorlar. Nedeni ise Türklerin öz güvenin yükseldiğini ve İran’ı bölecek diye beklentiler var" diye konuştu.

“Kadınların haklarını da savunuyor”

İranlı kadınların da Pezeşkiyan’ı desteklediğini aktaran Avşar, “Kadınlar, oylarını Pezeşkiyan’dan yana kullanıyorlar. Çünkü Pezeşkiyan sadece, ‘Türklüğüm ile onur duyuyorum’ demiyor. Aynı zamanda kadınların haklarını da savunuyor. Ekonomi ve dış politikayı değiştirmeye gibi bir çabası var. İran halkı da yorgun. Boykotlardan çıkmak istiyor. Kadınlar haklarını istiyorlar. İkinci turda Fars milliyetçileri kötünün de kötüsü olsun diye istiyorlar. Ama bir sahtekarlık olmazsa Pezeşkiyan kazanır diye düşünüyorum” dedi.

“İran halkı İsrail ile savaş istemiyor”

İsrail’in Lübnan’a savaş açması ile İran’ın da müdahil olabileceğini dile getiren Avşar, şu ifadeleri kullandı:

“İran’ın içerisinde Hizbullah güçlü değil. Bunun yerine devrim muhafızları etkin. Bundan da bıkmış durumdalar. İran halkı İsrail ile savaş istemiyor, savaşa karşılar. Pezeşkiyan kazandığı zaman Türklerin daha fazla güçlenmesini istemediği için dış savaşı başlatabilirler. Hizbullah İran’a saldırabilir ve İran’ın içerisinde belli bir ölçüde destek edebilirler. Ancak İran halkı ise bu savaşı desteklemeyecektir. Savaş sadece, İran molla rejiminin ömrünü biraz daha uzatabilir.”