Pearl ve Francisca: Kadın Öfkesinin İki Yüzü
Pearl'ün (Mia Goth) karakteri, izolasyon, sanrılar ve annesiyle (Tandi Wright) olan çalkantılı ilişkisi nedeniyle şiddete eğilimli bir hale geliyor. İzole bir çiftlikte yaşamaktan ve bastırılmış hayallerinden dolayı giderek daha da dengesizleşen Pearl, annesiyle yaşadığı bir tartışmanın ardından onu ateşe veriyor ve bodruma kilitliyor. Pearl, bu noktadan sonra kontrolden çıkar ve çevresindeki herkese zarar vermeye başlar. Özellikle, kendisine haksızlık edenleri hedef alır: annesi, onu gerçekçi olmamakla suçlar; babası ona bir yük olur; sinema makinisti onu terk etmeye çalışır; ve yengesi Mitsy (Emma Jenkins-Purro) Pearl’ün şöhret hayallerini yıkar. Ancak Pearl, Nicolas Pesce’nin 2016 yapımı The Eyes of My Mother filmindeki Francisca karakteriyle kıyaslandığında daha "masum" kalıyor. The Eyes of My Mother, rahatsız edici ve etkileyici bir bağımsız korku filmi olarak öne çıkıyor. Genç Francisca’nın hikayesi de Pearl gibi izole bir çiftlikte başlıyor, ancak onun hikayesi çok daha karanlık bir yola sapıyor.

İzolasyon ve Travmanın Sonuçları
Francisca, annesinin vahşice öldürülmesine tanık olduktan sonra katilini yakalayıp onu ahıra zincirliyor. Yıllar sonra, Francisca artık bir yetişkin olduğunda, bu travmanın etkileri onun tüm hayatını şekillendiriyor. Babasının ölümüyle yalnız kalan Francisca, kendini izole bir şekilde yaşamaya mahkum ediyor ve bu yalnızlık onu daha da şiddetli bir kişiliğe dönüştürüyor. Francisca, Pearl’den farklı olarak, kurbanlarına işkence etmeyi ve onları uzun süre hayatta tutmayı tercih ediyor. Pearl ise şiddete daha hızlı başvuran, ancak kurbanlarını uzun süre hayatta tutmayan bir karakter olarak öne çıkıyor. Francisca’nın sadizmi ve Pearl’ün narsisizmi, iki karakterin şiddet eylemlerini tetikleyen farklı motivasyonlara sahip olduklarını gösteriyor.

Farklı Karakterler, Benzer Temalar
Pearl ve Francisca’nın hikayeleri, birçok benzerliği paylaşsa da, aslında farklı temaları ele alıyor. İzolasyon, kıskançlık, travma ve duygusal açlık, her iki karakterin de merkezinde yer alıyor. Ancak, Pearl’ün şöhret hayalleri ve narsisizmi, onun şiddet eylemlerini tetikleyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor. Francisca ise annesine olan bağlılığı ve onun kaybının yarattığı travma nedeniyle bir şiddet döngüsüne giriyor.

Kadın Öfkesi ve Toplumsal Yansımaları
Her iki film de feminine rage yani kadın öfkesi temasını işlerken, izleyiciye farklı perspektifler sunuyor. Pearl, daha dışavurumcu ve dikkat çekici bir karakter olarak karşımıza çıkarken, Francisca’nın sessiz ama ürkütücü varlığı, onun hikayesini daha rahatsız edici kılıyor. Bu iki karakter, toplumsal beklentilere karşı çıkan ve bu nedenle öfkelerini şiddete dönüştüren kadınlar olarak sinema tarihinde yerlerini alıyor. Pearl ve Francisca’nın hikayeleri, izole edilmiş ve toplumsal normların dışında kalan kadınların iç dünyalarını keşfetmek için mükemmel birer örnek. Her iki film de izleyiciyi rahatsız eden, düşündüren ve karakterlerin içsel çatışmalarını gözler önüne seren yapımlar olarak dikkat çekiyor. Eğer Pearl filmini beğendiyseniz ve bu tür rahatsız edici, derinlikli korku filmlerinden hoşlanıyorsanız, The Eyes of My Mother filmini kesinlikle izlemelisiniz. Bu film, sizi daha önce görmediğiniz bir karanlığa sürükleyecek ve unutulmaz bir iz bırakacaktır.