Altıntaş yaptığı açıklamada;

İzmir Körfezi'nde son dönemde artan kirlilik ve ekosistem tahribatı, sadece İzmir halkını değil, tüm çevresel dengeyi tehdit eden ciddi bir sorun haline gelmiştir. Bu kirliliğin kaynağı ve çözümünün önündeki engellerin asıl sorumlusu ise merkezi iktidardır. Ne yazık ki, hükümet, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin körfez kirliliğini azaltmak amacıyla uluslararası finans kuruluşlarından sağladığı kredilere onay vermemekte, ayrıca devlet bankalarından finansman sağlanmasına da engel olmaktadır. Bu durum, belediyenin sorunun çözümü için adım atmasını imkânsız hale getirmektedir.

İktidar, üzüm yemek yerine bağcıyı dövmeyi tercih etmektedir. İzmir halkını ve yerel yönetimi cezalandırma politikası güdülmektedir. Bu süreçte yalnızca halk değil, aynı zamanda İzmir’in zengin ekosistemi de AK Parti'nin seçim hesaplaşmalarına kurban edilmektedir. Körfezdeki balık ölümleri ve denizdeki oksijen seviyesinin düşüşü, bu tahribatın en somut göstergeleridir. İzmir Körfezi'nde olması gereken 6 miligram/litre oksijen seviyesi, bazı yerlerde 1,8'e hatta sıfıra kadar gerilemiştir. Bu kabul edilemez tablo karşısında hükümetin, körfeze dökülen yedi derenin temizlenmesi ve sanayi kaynaklı kirliliğin önlenmesi için herhangi bir etkili adım atmaması, sorunların daha da büyümesine neden olmaktadır.
Değişikliği Bakanlığı, asli sorumluluğunu yerine getirmemekte ve bu sorunu siyasallaştırarak İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yüklemeye çalışmaktadır. Bakanlık, bilimsel gerçekler ve uzman görüşlerini göz ardı ederek, asıl çözümü uygulamak yerine, sadece cezai yaptırımlara başvurmaktadır. Ancak bu yaklaşım, sorunu çözmek bir yana, daha da derinleştirmektedir. verdi.