Dervişoğlu, “Gerekli bürokratik hazırlıkları yapın ve en kısa zamanda mümkünse 3 Kasım 2024 ‘te, 24 yıl sonra yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. Bu kadar kaçak ve suçlunun dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette kapalı yani sokağa çıkma yasaklı nüfus sayımı bir seçenek değil zorunluluktur.” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Kadın cinayetleri üzerinden iktidara yüklenen Dervişoğlu, “Suçlular, mevcut düzenin sunduğu müsamahadan cesaret buluyor. Ceza sistemimizdeki hafifletici sebepler, iyi hal indirimleri, yetersiz denetimler, adeta suça davetiye çıkarıyor. Suç işleyenler, her seferinde daha da cesaretleniyor. Ama artık yeter. Hazreti Ali’nin dediği gibi, ‘Bir zulme engel olamıyorsanız, onu herkese duyurun.’Biz de bu kötülüklere karşı sesimizi yükseltmek zorundayız. Bu milletin vicdanı sessiz kalamaz, kalmayacak!” dedi.
Tepki çeken açıklamaları hatırlattı
Türkiye’nin yeniden adalet arayan, haksızlıklara karşı duran, konuşan bir ülke olacağını vurgulayan Dervişoğlu, “Şunu unutmayın ki; konuşan Türkiye, unutmayan Türkiye'dir. Çocuk istismarına ‘Bir kereden bir şey olmaz’ diyenleri unutmayacağız. ‘Kadın herkes içinde kahkaha atmayacak, iffetli olacak’ diyenleri unutmayacağız. ‘Kadın ve erkek eşit olamaz, bu fıtrata aykırıdır’ diyenleri unutmayacağız. Türk kadını için evinin süsü diyenleri, kadın çalışmayı tercih ederek fuhuşa hazırlık yapmış oluyor diyenleri de unutmayacağız. Ve ‘Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur’ diyen zihniyetin de karşısında duracağız” ifadesini kullandı.
“Suçluları cezasız bıraktınız”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın “Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini bu coğrafyadan kazımak için mücadelemizi amasız, fakatsız, sıfır tolerans ilkesiyle kararlılıkla sürdüreceğiz!”şeklindeki sosyal medya paylaşımını hatırlatan Dervişoğlu, “Yahu 22 yıldır bu ülkeyi yöneten siz değil misiniz? Daha şimdi saydığım kadına yönelik kötülüğü dışa vuran tüm cümleler başka bir ülkenin iktidar partisi kurmaylarının sarf ettiği cümleler mi? Bırakın hala yapacağız, edeceğiz ile biten cümleler kurmayı artık.
Bu ülkeyi adaletsizlikten şikayet edilirken, adaletten şikayet edilir hale kim getirdi? Geçen 22 yılda adalet konusunda hiçbir bir şey yapmasaydınız, her şeyi olduğu gibi bıraksaydınız da zaten bu kadar cinayet olmazdı.Yaptığınız infaz düzenlemeleriyle suçluları cezasız bıraktınız.” değerlendirmesini yaptı.
Dervişoğlu’ndan sistem eleştirisi: “Erdoğan’ı Erdoğan olmaktan çıkardı”
“Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin içi boşalmış bir kabuktan ibaret olduğunu hepimiz görüyoruz” diyen Dervişoğlu, “Bunu biz de görüyoruz, AK Parti’ye oy vermiş vatandaşlarımız da görüyor.Her zaman söylerim, geride bıraktığımız zaman içerisinde AK Parti’ye oy vermiş seçmene saygımız sonsuzdur.Bu Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi yani saray oligarşisi, AK Parti’yi AK Parti olmaktan, Tayyip Erdoğan’ı da Tayyip Erdoğan olmaktan çıkarmıştır.Her alandaki tek adamlık, partinin devletleşmesi, devletin partileşmesi, yaşanan yolsuzluklar, hırsızlıklar, adaletsizlikler, haksızlıklar, hukuksuzluklar, çiftçiye, emekliye, memura, işçiye, gence, öğrenciye reva görülenler, en az bizler kadar AK Parti’ye gönül veren vatandaşlarımızı da rahatsız ediyor.” şeklinde konuştu.
“Tüm veriler kötüleşmeye işaret ediyor”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında, makroekonomiden demokrasiye, satın alma gücünden yaşam kalitesine kadar her alanda ciddi gerilemeler yaşandığını vurgulayan Dervişoğlu, “Bu öyle bir hal ki, itibar edenin de pek kalmadığı ama istatistik diye sundukları enflasyonundan işsizliğine, büyümesinden yaşam memnuniyetine güvenilirlik düzeyi sorgulanan tüm veriler dahi kötüleşmeye işaret etmektedir. Yani artık yalanla bile saklayamaz haldeler ülkeyi nasıl bir batağa sürüklediklerini.Aslında herhangi bir kurumun oynanmış verilerine de ihtiyaç yok durumun ciddiyetini anlamak için. Çıkın sokağa, sorun vatandaşa” dedi.
“Çare parlamenter demokratik sistemde”
Tüm sorunların ve hataların temelinde, sistem değişikliği ile bir kişiye verilen sınırsız yetkilerin yattığını ifade eden Dervişoğlu, “Biliyorsunuz güç, ölçüsüz olduğunda güç olmaktan çıkar. Kontrolsüz güç bir ateş gibidir; alevi büyüdükçe herkesi, her şeyi yakmaya başlar. Sonunda o ateş, kendi sahibini de kül eder. İşte bu yüzden, ben çarenin parlamenter demokratik sistemde yattığı görüşünden hiç vazgeçmedim, vazgeçmeyeceğim. Parlamentosu güçlü olmayan bir ülkede halk, seçtiği vekiller tarafından temsil edilmiyor demektir. Bugün uygulanan, ne olduğu, neye benzediği belli olmayan bu başkanlık sistemi, yıllardır şikâyet edilen bürokratik oligarşiyi daha da derinleştirmiştir. Kamu kurumları ile parlamento arasındaki bağlar kopmuş, milletvekilleriyle yürütme arasında bir iletişim kopukluğu oluşmuştur. Bakanlarla bile doğrudan temas kuramayan milletvekilleri, nasıl milletin sesi olacak?” değerlendirmesinde bulundu.
“’Erdoğan bir daha nasıl aday olur’ tartışmasında biz yokuz”
“İşte bu ahval içinde illa da bir düzen değişikliği yapılacaksa, bunun yönü bellidir; o yön, parlamenter demokrasidir” diyen Dervişoğlu, “Biz, halkın iradesinin tam anlamıyla yansıdığı demokratik bir sistemi savunuyoruz ve bundan asla taviz vermeyeceğiz.Ancak anayasa değişikliği, birilerinin güç arzusunu meşrulaştırmak için bir araç haline getirilecekse ya da bu tartışma üzerinden suni gündemler yaratılacaksa, hiç kimse benden ve İYİ Parti’den buna rıza göstermemizi beklemesin. Çünkü bizim mücadelemiz, bu milletin iradesini ve özgürlüğünü tam anlamıyla temsil eden bir sistem içindir. Ve biz, halkın sesi olmaktan asla geri adım atmayacağız!Bu ülke elbette tartışarak ve sahip olduğu potansiyelin farkına vararak tüm problemlerini aşacak güçtedir. Ancak, "Erdoğan nasıl bir daha aday olur, bir beş yıl daha onu nasıl cumhurbaşkanı yaparız, nasıl bir seçim daha kazanır" gibi sorulara cevap arayan bir tartışmada, tartışmanın adı Anayasa tartışması bile olsa biz yokuz.” diye ekledi.
“Tüm bunlar sorunların gölgelenmesi için yapılan planlar”
Türkiye'deki sorunlara işaret ederek, "Bunca dert dururken, Tayyip Erdoğan’ın siyasi geleceğini şekillendirecek ve ona yeni imkanlar sunmak üzere planlanan sivil ambalajlı anayasa değişikliğini konuşmak bizim zillettir" diyen Dervişoğlu, "Bütün bunlar, Türkiye'nin yakıcı sorunlarının gölgelenmesi için tartışma zeminine taşınan planlardır. Biz Türkiye üzerine oynanan hiçbir kötü oyunun senaryosunda yer almayacağız ve o oyuna alet edilemeyeceğiz" dedi.
“Her gün güvende olmak için, bir gün evde kalmaya razıyız”
Grup toplantısının son bölümünde dikkat çeken bir çağrıda bulunan Dervişoğlu, ‘kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için, sokaklarda onlarca suç kaydıyla toplumu enfekte eden ne kadar sapık, suçlu, firari varsa tamamının tespiti ve cezaevine gönderilmesi için’ kapalı nüfus sayımı istedi. İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, “Gerekli bürokratik hazırlıkları yapın ve en kısa zamanda mümkünse 3 Kasım 2024 ‘te, 24 yıl sonra yeniden bir kapalı nüfus sayımı yapalım. Bu kadar kaçak ve suçlunun dışarıda elini kolunu sallaya sallaya gezdiği bir memlekette kapalı, yani sokağa çıkma yasaklı nüfus sayımı bir seçenek değil zorunluluktur.Her gün güvende olmak için, bir gün evde kalmaya razıyız.” ifadesini kullandı.
HÜDA-PAR ve DEM göndermesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail çıkışı ile TBMM Genel Kurulu’nda kapalı olarak gerçekleşen İsrail oturumuna da değinen Dervişoğlu, “Ne katil İsrail ne de arkasındaki güçler, Türkiye topraklarına göz dikemez, işgal edemez ve bunu aklından dahi geçiremez.
Türkiye’yi yönetenler; içeride tıkanınca, dışarıda tehdit yaratmaya çalışmanın ve bunun üzerine politika bina etmeye kalkışmanın esiri olmuşlar.İnce siyasi hesaplarınızın ne olduğunu gayet iyi biliyoruz.Hangi hesaplarla HÜDA PAR’ın elini kaldırdığınızı, hangi amaçlarla DEM’e el uzattığınızı görüyor ve takip ediyoruz.Bu konularla ilgili söyleyecek çok lafımız olacak. Türkiye’nin gündemine gelirse, tıpkı sığınmacılar konusunda olduğu gibi, tıpkı kapalı nüfus sayımızı konusunda olduğu gibi Anayasa konusunda da hükümete reddedemeyecekleri önerilerimiz olacak. Dost düşman iyi bilsin ki;Türkiye büyük bir ülkenin, Türk de büyük bir milletin adıdır.Türkiye’yi sizlere ve sizin kirli planlarınıza kurban ettirmeyeceğiz.” diye ekledi.