Bir Afgan kardeşimiz ile konuşup Türkiye’ye nasıl girdiklerini sordum.Bu işi yapan kişilerin olduğunu belirli bir ücret ile bir yere kadar getirilip bırakıldıklarını,sonrasında sınırı geçmek için dağ,ova,bayır çok uzun bir zaman yürüdüklerini,çok zor zamanlar geçirdiklerinden bahsettik.Neden burdasınız,burdan ne bekliyorsunuz diye sordum.Cevabı ise kendi memleketlerinde yapılacak bir işin olmamasından,para kazanmanın zorluğundan,yaşam şartlarının ne kadar kötü olduğundan bahsetti.Sonuçta para biriktirip memleketlerine dönmek istediklerini vurguladılar.Çay kaynıyordu samimi bir sohbet oldu.

Bir tavukhanede çalışıyor bu Afgan.Yemesi,içmesi kalacak yeri işyerine ait.Hani çok bir kazanımlarıda yok bizim asgari ücret kadar.Gideri de olmuyormuş parasını biriktiriyormuş,evlenecekmiş.Nişanlısına çeyiz için bizdeki başlık parası gibi bir birikim vermesi,evini kurması için bir sisteme katkı yapması gerek diye konuyu ve muhabbeti derinleştirdik.Bir çok şikayetleri de oldu iş verenlerin çoğu verdiği sözlerde durmuyorlar dedi.Genelde Afgan insanını bir İranlı yada bir Iraklıya kesinlikle değişmem.Orta Asya kökenli olan bu Afgan,Kırgız ve Azeriler diğer kişilere göre dürüst olduğunu daha çok çalışkanlıkları ile anlatıldığını biliyorum.Bulundukları yerlerde genelde hayvancılık ile uğraşdıkları için bizim yöre insanı için bulunmaz iş güçleri bu kişiler.Bir hayvanın bakıcısı olmak,onlarla aynı yerde bir arada olmak onların tüm ihtiyaçlarını yemesini,temizliğini yapmak zor iş.Bizim yöre insanımız çalışmayı çok sevmiyor,hep bahsettik ya kolay iş ya çok paralı ve zahmetsiz iş olacak.Yanlarında bu tarz insanların çalışması onlar için ve bu gurbet yaşamını seçmiş kişiler için kazan kazan gibi oluyor.Onlar çalışıyor para kazanıyor,çiftçiler içinse kendilerine yardım edecek bir el uzatılmış oluyor.Burdaki konu bu göçmen insanların dağ ortamında hayvancılığı iyi bir şekilde yapıyor olmalarından tercih nedeni olmaları ve kendileri için bir yaşam alanını seçmiş olmaları.

Kazandıkları''parayı nasıl memleketinize ulaştırıyorsunuz'' diye sordum.Kimimiz burdan oraya giden kişiler ile yollandığını yada bir şekilde banka aracılığı ile yolladıklarının konusunu konuşmaya kattık.İşveren kişilerin sigorta yapmamasının kötü olduğunu vurguladılar.Dışardan geldikleri için sigortalı çalıştırılmıyorlarmış.O zamanda oturma izinlerinin alamadıklarını söyledi. Sigortanın olmasının onlara sağlık güvencesi vereceğini ve bakımlarının hastanelerde yaptırabileceklerinin daha iyi olacağını söylediler.Sigortası olmayan çalışanlar hastalığında işyeri sahiplerince bakılıyor,Eczaneden ilaç alıp verdiklerini belirtiyorlar.Ordaki dağlarda yaşamak soğuğa ve zor şartlara alışmayı kolaylaştırmış onlar için, bu kişiler bizlere göre daha sağlam bir yapıdalar. Bizim çoluk çocuğumuzu daha narin yetiştirdiğimiz için,nemden hava kapıp hastalanabiliyorlar. Genellikle bu alışkanlıkları küçük yaşlarda annelerin şefkatle üstlerine titremeleri sebep olduğunu düşünmekteyim.

Bu güzel ülkede bir çok iş kolunda gayri resmi çalışan birçok göçmen kişi var.Bunların başlarına bir iş kazası geldiğinde bir yaptırımları olmuyor bir şekilde örtbas edilebiliyor.Bu kişilerin şu anda bu memlekette çalışılmayacak zor işlerde çalıştıklarını görebiliriz.Aynı şartlarda bizdeki gençler çalışmaz.Bu kişiler aslında ekonomin bir şekilde işçi maliyeti ile dengede durmasını da sağlayıyorlar.İşlerin bir şekilde akışına ve devamlılığına da katkıda bulunuyorlar.Bazı bildirilmeyen iş kazalarında göçmenler hiç sayılıp terkedilebiliyor,bir şekilde yok sayılıp bir kenarda hastalanmış şekilde bırakılan kişilerde var.Yada bir olay karşısında kandırılma olasılıkları,bir amaç için kullanılma olasılıklarıda olabiliyor.

Gelelim asıl konuya.Göçmenlerin sigortalarının olmaması ve biriken paralarını illegal yada legal olarak ülke dışına çıkartıp taşımaları.Konu çok önemsiz gibi gelebilir size lakin ben ciddiye aldım bu mevzuyu.Çünkü devletimizin milletimizin bir şekilde zarara uğradığını düşünüyorum.

Önce sigorta kısmı ile başlayacağım. Sigorta kısmında bu göçmenlerin her hangi bir emekliliği,toplu para alması yada prim ödenmesi söz konusu değil. Lakin burada ki önemli nokta iki adet.Birincisi sigortanın işverene vergide geri kazanç sağlayacak olması.İkincisi illegal sistemde çalışan göçmenlerin kazançlarının vergilendirilmesi,resmileşmesi,kayıt altına alınması, ödenen sigorta primlerinin iç piyasada tasarruflara dönüşecek olması ve kayıpların önlenmesi önemli.

Kazanılan para resmiyete girmeden bir şekilde yurt dışına çıkartılıyor. Bu da genellikle döviz şeklinde oluyor.Çünkü döviz tüm dünyada işlem gücüne sahip ve heryerde alınıp satılıp,transfer edilebiliyor.İş verenlerce verilen paranın kayıt altında olması her yerde faydalı olacağını düşünüyorum.

Bu göçmenler ve Türkiyede çalışanlar için geçici ve özel bir sistem kurulabilir.Standart bir çalışanın örnek 100 tl sigorta bedeli varsa bunlarda yarı fiyatlı,sağlık kısmında kullanılır olan, belirli süreli, tekrar yenilenme zorunluluklu bir sistemli olabilir.Burdaki avantaj hem paranın kişi üzerinde kayıt altına alınacak olması çok önemli.Ödenen sigorta primlerinin şirket sahiplerince vergiden düşülmesi ve gider yazılacak olması işverenler için aslında çok önemli.

Ayrıca kayıt altına giren paranın akışı da takip edilebilir,nereye kime aktarıldığıda tespit edilmiş olur.Yurt dışına çıkacak para vergilendirilmiş ve kazancıda kayıtlanmış olacagından iki taraf içinde kayıpların olmayacağı bir sistem olur.Göçmen Kkişiler içinse paralarını güvenle kendi ülkelerine taşımalarına da yardımcı olunmuş olunur.Burada bir ayrıntı geldi aklıma.Belirli bir süre sigortalı çalışan kişilerin Türkiyede oturma izinlerine sahip olabileceği,süresiz çalışma izin hakkı doğabileceği belirebilir.Bunun içinse 5aylık yada 11 aylık şartnameli,süreli ve belirli haklara sahip,bir çerçeve ile sınırlandırılmış,bir sıfat ile isimlendirilmiş ve devletçe sonlandırma hakkına sahip olma özelliğiyle belirlenebilir.KAZAN KAZAN olmuş olmaz mı.