CEBİMİZDEKİ PARADA GÖZLERİ VAR.’ZİNCİR MARKETLER

İNDİRİM Mİ?BİNDİRELİM Mİ?

ESKİDEN bakkal amcalarımız vardı. Balkonlardan sepetler sarkar gazetemizi, yumurtamızı içine koyar ‘çek abla’diye seslenirdi. Samimiyet, güler yüz ve dostluktu dükkânın sermayesi. Parası olmayana aylığını alınca verirsin derdi. Bazılarına ek hesap açılır, bu ek hesaplara her alışveriş yazılırdı. Karşı taraf ezile büzüle yazılacak der yüzüne bakamazdı. Dükkânın önünden geçerken babana selam söyle denildiğinde aylığın geldiğini ve borcun kabardığını anlardık. Genellilikle bu ayın 15 ne yakın zamanlarda olurdu. Yan yana açılmazlardı.Ya iki mahalle ileri ya da çok uzaklara açılırdı. Ayıp olur düşüncesi hâkimdi. Herkes sevgi ve saygıyı bilirdi. Düğün dernekler olduğunda borcun ne kadar olduğu önemli olmadan gel buyur derlerdi. Eğer bir düğün ise mutlaka gelir,bir zarf içinde hediyesini de bırakırlardı. Şimdi hangi süper market bir düğün sahibinin düğününe katılıyor. Cevap hiç.Vefa zaten yok paran varsa alışveriş yapıyorsun. Şirketin zenginliğine bir taşta sen koyuyorsun. Senin, benim cebimizdeki parayı yok kampanya,yok bu kadar alışverişe bu kadar indirim diye alıyorlar. Aslında bizlere her indirim bir bindirim olarak döşüyorlar. Bizleri kampanya manyağı yapıp sürekli takip ettirir oldular

Türkiye deki marketler sanki yarış arabası. Hemen her yerde her köşe başındalar, her yerdeler, sayıları çok fazla. Mahalle bakkallarını ya da marketlerini neredeyse bitirdiler.Bence stratejilerde bu.’Yok etmek’.Zincir marketler tekeli elinde tutarak fiyat artışını belirleyen oldular ve ekonomi üzerinde baskı oluşturuyorlar.Halkları zor duruma düşürmek gayretleri. Hedefleri rekabeti ortadan kaldırmak,rakipsiz olmak, tek olmak, belirleyici olmak,kararlara etki ettirmek,yok etmek gayeleri.

Tüm Türkiye de 4büyük zincirin market sayısı toplamda 37250 adettir.Bir gün tüm dükkanlarını,tüm depolarını ’’KAOS OLUŞTURMAK İÇİN KAPATIRLARDA ,GİDERLERSE NEOLUR?’’Sonuç beklenmedik kaos.

Yukarıdaki sorumun cevabında çoğu kişi bunu yapamaz yada yapmazlar diye düşünebilir.Şuanda hükümeti zor duruma düşürmek,siyasi iktidara başkaldırmak çabaları.Bunu da iktidar değişecek önyargısı ile dillendiriyorlar.Yeni hükümete yanaşma rolünü şimdiden mi oynuyorlar ki.Lakin bu seçimde bu iktidar kalırsa kaçacak deliği de zor bulurlar.Sahiplerince terk edilebilirler.

Tüm fiyatların keyfi artışında etkendir zincir marketler.Zamların birden halka yansıtılmasını ve birden fiyatların üçe,dörde katlanmasının sebebidirler.Çünkü kendi aralarında devletimiz tarafından resmi olarak belirlenmiş bir anlaşma ve haberleşme sistemiyle fiyat belirlemişlerdir. Gerekli kurumlarca belirlenmiş ve kanıtlanıp çok komik gelen bir tutar ceza verilmiştir.Zincir marketler cezaya itiraz yerine hemen kabul ettiler.Malı götüren zaten götürüyor.Bir nokta koysan sembolik neye yarar ya da ne kadar caydırmaya etki eder.Diyeceksiniz ki almayın.Lakin sadece benim almamam ile olmuyor

Toplum olarak bizim hafızalarımızla dalga geçiliyor.Bir marketin zammını düşünüp hazmederken yeni zammı üstüne ekliyorlar.Tam alışacakken sihirli kelime’İNDİRİM’ diye bas bas bağırınca sıfırlıyoruz kendimizi,koşturuyoruz marketlere.Çünkü bizim zaafımızı biliyorlar,akıllarda oluşacak düşünmeye fırsat verdirmeden bizi engellemiş oluyorlar.

Çeşitli raf oyunu,paket oyunu ve kasada başka rafta başka fiyat oyunları yapıyorlar.Marketlerde raflarda ‘indirim’aldın aldın diye reklamlar yapılıyor.Strateji leri iki üç hafta öncesinden başlıyor.Zamları fiyatlara ekleye ekleye ,arttırp indirme e kadar getirip ‘ŞİŞİRİYORLAR’ büyük harflerle İNDİRİM DİYE BİNDİRİYORLAR.Öncesinde ki rakama zeten yaklaşmıyor fiyatlar.İndirimler çekildiğinde bile neredeyse yüzde 70 kazınıyorlar.Çünkü bizden nasıl alacaklarını biliyorlar

Zincir marketler tedariklerini genelde bir yıllık yada daha uzun yıllık planlama ile yapıp stretejilerinibunlara göre belirliyorlar.Piyasanın analizini,ekonominin gidişatında doğacak zararları ve değerlendirmelerini yapıp en az zarar görecek şekilde yollarını çiziyorlar.Toplu,uzun vadeli,çok yüklü ve adetli ürün alımıyla yada komple fabrika kapatmak suretiyle yapıyorlar.Fabrika kapatmak demek o üretilen neyse bir yıl içinde ne kadar üretebiliyorsa sorgusuz alacağının taahütü demek.Yada kendi iştirakleri olan fabrikaları var.

Lakin bu marketlerin ilk kurulumunda çok büyük yanlışlıklar yapıldı.Farklı imtiyazlar verilerek halkın gıda maddelerine,tüketim maddelerine,kolay ve hızlı ulaşımı ayrıca ucuz olarak temin edilmesi amaçlandı.Belirli bir sayıya ulaşıncaya kadar ve yaptırım gücünü ellerine geçiresiye kadar da bu şekilde gitti.Yerel birçok esnafın elini kolunu bağlayıp birçok iş yerini rekabet edemez hale getirip sonlarına,kapatmalarına sebep oldular.Çünkü alım güçleri çok yüksek.Bu alım güçleri dış sermaye destekli ve iç piyasadaki para baronlarınca da destelenmekte.İşi gıda olan bir markette elektronik ürünler yada para değeri bakımından alım satımı kolay olan ve para bırakan birçok elektronik cihaz satımına başladılar.Bu şekilde de sadece bir mahalle bakkalını değil elektronik iş yapan esnafları da bitirme çabası içine girdiler.

Yanlışlıklar dedim bunların başında denetimin tatmin etmemesi geliyor.Tüm Türkiye de olduğu gibi denetimlerin göstermelik olması ve hep bir arka kapı bulmaları da etken oluyor.Mali açıdan ceza işlemi uyguladın sonrasında mali af vererek yada uzlaşmaya giderek borcunu yüzde 90 düşürüyorsun.NEDEN..Zaten yazılan en üst sınır bir marketin 10 dakikalık kazancına bedel.Bu marketleri daha da yüreklendirip,istedikleri gibi at koşturur hale getirdi.Hatta üç harfli bir market Ceo su hükümete başkaldırıcı küstah kelimeler kullandı.Lakin bizim memleketimizde bu çok yer almadan geçiştirildi.Çünkü her kesimin bir nemalandığı illaki faydalandığı bir alan var.Bu sus payı olarak REKLAM adı altında tüm tvlere verilmekte.Her yazımda belirttiğim gibi para kazanmak tek amaç olunca geri kalanın hiçbir hükmü kalmadığını da çok kez yazdım.

Market Ceo ları birleşip rekabeti istedikleri gibi ayarlıyorlar.Bir market çalışanı söylemişti.Diğer yerel marketlerdeki fiyatları,etrafındaki bakkal ve marketlerin fiyatlarını sürekli takip ettiklerini belirterek ona göre fiyatlandırma yaptıklarını anlatmıştı.Yani dövüşüklü oyun hep içlerinde devam ediyor.Bunlar halkın refahını hiçbir zaman önemsemeyen kişilerden oluşmakta.Halkın cebindeki parada her zaman gözü olan aç kişiler.Bunlar asla doymayan ve hep daha fazlasını isteyen gruplar.

Avrupadaki sistemleri incelediğimde hükümetler küçük esnafı yada kendisine vergi veren iş yerlerini bir şekilde korumaya aldıklarını gördüm.Mesela bir mahallede aynı işi yapan iki dükkana izin vermiyorlar.Yada izni belirli bir km veya belirli bir mesafede,uzakta açması şartıyla,o işverenin işini bozmayacak şekilde veriyorlar.Bizde ise dip dibe,yanı başında,istersen iç içe olması fark etmiyor,ses çıkartılmıyor.Çünkü çalışan memur kötü olmak istemiyor,uğraşmak işine gelmiyor.Devletin kolluk güçleri yada cezai işlem yapanlar sahiplerince bir şekilde kollanıyor.Arkadaşı yada bir müdürünün dostu,amirin kankisi çıkıyor.Yada zenginliği ile herşey ört bas edilebiliyor.Çünkü bizde insiyatif göstermek,adama yardımcı olmak,yol göstermek,içerde eş dost bulup işin arka kapısından çıkışı bulmak huy haline hatta oksijen gibi ihtiyaç halini geldi.

3-5 harfli zincir marketler kiralama yöntemi ile Türkiye’deki birçok ilde Organize sanayiler başta olmak üzere depoları ve satış marketlerini bünyelerinde barındırıyorlar.Lakin dükkânlar kendi malları değil çoğu kira.Marketlerin mülkü kendi şirketlerine ait olmamasından,istediği zaman çıkıp gitse kimse neden gidiyorsun diyemez.Gelen para günlük akıl almaz boyutlar da.Bu paraların bir şekilde dışa kayması da olasılıklar içinde.

3 - 5 harfli zincir marketler çok uzun zamandır mahallemizdeki orta büyüklükteki marketlerden daha pahalı aslında.Bunu ekonomik darlık ortamında anladık bu bir gerçek.Aradığınız birçok ürünü mahalle marketlerinde daha iyi fiyata bulabiliyoruz.İşin istihdam boyutu var birde.Yani büyük boykot olsa onlarca kardeşimizi kapıya koyarlar.Dikkatli ama disiplinli bir boykot şart Mahalle bakkalımıza,marketimize geçte olsa sahip çıkıp destek vermeliyiz.Çünkü bölüşürsek hep oluruz bölüşmezsek yok oluruz.

Yatırım şirketleri malum market zincirlerini portföyünden çıkarmaya başladı. Bunlardan birinin Ceo'sunun üslubunu bozarak tartışmalara dâhil olması, bugüne kadar bu marketlere yeşil sermaye diyen tiplerin,onları savunmaya geçmesine ve ortak dil kullanıp yandaş olmalarına,hatta sayın Cumhurbaşkanımıza dil uzatmasına kadar gidebilecek cürete vardırdı . Bunları birleştirince tek sonuç çıkıyor. Havada sağlam bir operasyon kokusu var.

Zincir marketlerin seçilme nedenleri arasında her mahallede her merkezi konumda bulunmaları ve özellikle yol kenarında olmalarından tercih edilebilirliğini arttırıyor.Özellikle de büyük olmaları ve istenilen ürünün mutlaka orada bulunacağı izlenimi akıllara veriliyor.Reklamlar ile ucuzmuş izlenimi verip beynimizde yer ediyorlar.Hâlbuki zincir marketler iki üründe indirim yapıyorsa 97 üründe bunların farkını zaten üstüne koyarak paralarımızı cebimizden çekiyorlar.

100 kişiden 90 kişi indirimler ile ilgilenmiyor.İşi acele olduğundan hemen alıp gitme derdi olduğundan zincir marketleri tercih ettiğini anketlerde belirtmişler.Yani on kişi ucuzluğunu takip edip market market geziyor,diğerleri de fiyatına bakmadan alıp geçiyor.Bunları bildiklerinden hedef kitleleri’ alıp geçen’ kişiler.Çünkü fiyatı sorgulamıyor kıyaslama yapmıyorlar.

Zincir marketlerin halden alma zorunluluğu yok yani serbest halde.Bu marketler tarım ürünlerini direk üretim yapan ,köy insanından alıyor.Aradaki aracıları çıkararak tedarik yapmaya başladılar,işi öğrendiler.Tam köylünün paraya ihtiyacı olduğu zaman tarlayı çok ucuza kapatıyorlar.Hatta sattıkları ürünün fiyatları düşmesin diye güzelim ürünleri çöpe döküp çürütüyor bu haysiyetsizler.Fiyatları yüksekte olmasını çöpe atarak,çöpe döktürerek sağlıyorlar.

Gıda denetiminde bir ürünün çıkış fiyatı 0,60kuruş iken bu marketin rafında 8.60 tl olarak satıldığını birçok kez belirlediler.Belirlediler de ne oldu her şey her zaman ki gibi sadece göstermelik.Cezalar komik.Ver bakalım sen hapis cezası yada tüm mallarına el koymak bak bakalım yapabiliyorlar mı.Bunu bilinçli yapıyorlar çünkü tüm Türkiye deler kanlarımızdalar damarlarımızdalar.

Ne kadar aldatılıyoruz.Paketlerde büyük oyunlar dönüyor yine devletimiz sessiz. Ürün paketlemesini değiştirerek aynı gramaj imajı veriyorlar.İçindeki gramı yarı yarıya düşürüp üç katı fiyat ile satıyorlar.Hangi sivil toplum örgütünden ses geliyor her zaman ki gibi hiçbirinden.Çünkü sahipleri seslerini bir şeklide hep kesiyor.

Paketleri,gramları aynı olan ürünün fiyatı neden farklı.Aynı ürün üç farklı markette üç farklı fiyat ile satılıyor.Bu para kazanmak değil devletimize,milletimize ihanet.Aynı üründen nasıl üç farklı fiyat olur.Neye göre kime göre belirleniyor.İnsanları soymanın bin bir yolunu bulmuşlar. Cebimizdeki paraya gözdikmişler.Bu para kazanmakta değildüpedüz hırsızlık

Önce yağ şeker un zammı yapılıyor,fiyat artacak dedikodusu yapılıp milleti galyana getiriyorlar.Daha çok almaya sürüklüyorlar,zam gelecek deyip almaya teşvik ediyorlar.Herkes bir yakınına söylüyor o zamanda arz talep dengesiyle malın fiyatını istedikleri gibi oynatıyorlar.Çalışanlarda bu işlerden müzdarip,hemen her gün etiket yenileniyor. Programdan güncelleme yapıp duruyorlar millete laf anlatmakla uğraşıyorlar

Birde emekli amca ve teyzelerden dolayı fiyat şişiyor.Emekli amcalar hep stok peşinde olduğu için ucuza alıp stok yapayım derdindeler.Çünkü yapacakları bir şey olmadığından marketleri takip edip duruyorlar,fiyatları etkiliyor.Birde80 li yıllarda kıtlık,yokluk gördükleri için sürekli zam olacağı endişesi ile aldıkça alıyorlar. BİR ÜRÜNDE RABET OLDUKÇA FİYAT ŞİŞER .

Hükümet karşı strateji ile tarım kredi kooperatiflerinin et balık kurumu gibi yerlerin sayılarını arttırıyor.Rekabet ettirme düşüncesiyle bu merkezlere destek veriyor.Aynı şekilde et balık kurumu ile de aynı planlar düşünülüyor belirli bir sektörü dizginliyorlar.Lakin temel ihtiyaçlar dışında bisküvi şekerleme cips grubu belirli tekellerde olduğundan tarım kredi kooperatif marketleride bir yerde eksik kalıyor.Fiyat avantajını yitiriyor

Stratejik bir hamle düşünülüyor şu an devlet hepsini kapatsa piyasada fiyatlar fırlar,bu bir gerçek.Elbette hükümetin bir düşündüğü var bizde stratejik bir boykot uygulamalı ve çabuk bozulan ürünleri 3-5 harflilerden almayı bırakmalıyız.Et,süt,yumurta,unlu gıda türevi ürünlerin alış,satış hacmi en yüksek değerde ve bozulduğunda en büyük zararı veren ürünler.Bu gibi gıda kalemlerini başka yerel marketlerden alarak ufak çaplı ama etkili bir boykot stratejisi uygulayabiliriz.Bir başka yaptırım aslında kesin çözüm hapis cezası vermek.İkinci kesin çözüm ise mali olarak girdi ve çıktıları istemek kesilen fişler ile karşılaştırmakla olur.O zaman nasıl bir oyun içersine girdiklerini tespit edersin

Asıl suç bizlerde toplum olarak tepki verebilsek, devletimizi desteklesek bu güzelim ülkede bunu yapamazlar. Lakin Meydanı boş buluyorlar. Kanunların esnekliği ve yaptırım gücünün azlığı ve denetimin sürekli olmaması cezaların caydırıcılığı nın olmaması ve etkisinin boş olması da etken.