Sn Kılıçdaroğlu ''Depremzedelere yapacağımız konutları bedava vereceğiz'' demiş.

İlk bakışta bu çok mantıklı ve insani geliyor, ancak;

Olaya bir de şu açıdan bakmak istiyorum.

Hiç bir kritere uymadan belediyeden adam ayarlayıp gerekli izinleri alarak bir kat yapıyorsun.

Sonra zamanla özellikle seçim zamanları gösterilen boşluktan yararlanıp, bir kat bir kat daha yapıyorsun.

Derken Hükümetin İMAR BARIŞLARI imdadına yetişiyor ve bina yasal güvenceye kavuşuyor.

Yani hiçbir yönetmeliğe uyumadan yapılan bina birden bire yasal hale geliyor.

Buraya kadar her şey normal her şey kılıfına uygun.

Ancak hesap edilemeyen deprem her şeyi altüst ediyor.

Allah bir daha göstermesin dediğimiz felaket maalesef o çürük çarık yapılmış binaları da ya yerle bir ediyor yada oturulamaz hale getiriyor.

Şimdi asıl meseleye gelelim.

Rüşvetle, Af la yaptırdığı ama ilk depremde yıkılan bu kişiye sen diyorsun ki üzülme arkadaş ben sana yepyeni bir ev yapıp vereceğim.

Üstelik beş kuruş almayacağım.

İyi de o evi cebinden yapmıyorsun ki.

Benim maaşımdan, ödediğim vergimden yapıyorsun

Diğer taraftan aynı yörede diğer bir vatandaş harç borç boğazından keserek çok sağlam ve kurallara uyarak yaptığı ev dimdik duruyor.

Şimdi olan ne peki ? Soruyorum senin bedavacılığının bedelini ben niye ödüyorum?

Bu bakış açısı insanları kanunsuzluğa yöneltmiş olmuyor mu? Ya da teşvik etmez mi?

Tıpkı vergisini ödemeyip altına araba alan, sonrada vergi affıyla borcunu taksit taksit ödeyen uyanıklığa prim verilmiş gibi olmuyor mu?

Burada şu soru akla gelebilir. İyi de arkadaş adam her şeyini kaybetmiş evsiz mi kalsın diyebilirsiniz. Ben de diyorum ki evi yine yap devlet olarak ama vatandaşta elini taşın altına koysun ki bir daha yasa dışı işlere bulaşmasın, Evin bodrumunun kolonlarını keserek dükkana dönüştürmesin.

Ayrıca her binada bina sahibi kendi oturmuyor ki, adam kira amaçlı çürük apartmanı dikiyor dolduruyor kiracıları. Şimdi sen ona üzülme arkadaş ben sana bedava ev vereceğim diyorsun.

Tabi ki depremzede vatandaşlarımıza devlet her türlü yardımı yapması kadar normal bir şey olamaz. Fakat bunu yaparken kanunsuzluğu asla teşvik etmesin. Sorumsuzluğa prim vermesin...

Bu ülkede nedense hep dürüst vatandaşlar bedel ödüyor. Tıpkı her seçimde çıkarılan mali afların bedelini ödediği gibi.