Sosyal medya, günümüzün iletişim ve bilgi paylaşımının merkezinde yer alıyor. Gazeteciler de bu platformları etkili bir şekilde kullanarak kitlelerle iletişim kuruyor. Ancak, bu iletişimin içinde bazen "örtülü reklam" denilen belirgin olmayan ticari mesajlar da yer alabiliyor.
Geçen yıl yaptığım incelemede, sosyal medyadaki bazı gazeteci paylaşımlarında bu duruma rastlamıştım. Reklam ya da sponsorluk anlaşmaları olmasa da, paylaşımlarının takipçilerini belirli bir ürüne ya da markaya yönlendirdiğini gözlemlemiştim.
Bu durum, gazetecilik ilkelerine ve yasal mevzuata aykırı olabilir. Gazetecilerin görevi, okur ve izleyicilerini eksiksiz ve tarafsız bir şekilde bilgilendirmektir. Ticari çıkarlar, bu tarafsızlığı etkileyebilir.
Gazeteci nedir? ne yapar?
Gazeteci, haberleri araştıran, yazan, düzenleyen, fotoğraflayan veya televizyon, radyo gibi medya araçlarıyla kamuoyuna ileten bir meslek dalının mensubudur. Gazeteciler, haberleri toplar, analiz eder, doğrular, düzenler ve okuyuculara, izleyicilere veya dinleyicilere sunarlar.
Gazetecilik, toplumun bilgiye erişimini kolaylaştırmak, insanları bilgilendirmek, kamuoyunu aydınlatmak ve demokrasinin işleyişine katkı sağlamak gibi önemli bir toplumsal rol üstlenir. Gazeteciler, haber kaynaklarını araştırarak, röportajlar yaparak, olayları yerinde takip ederek, resimler ve videolarla destekleyerek, kamuoyunu güncel ve önemli bilgilerle bilgilendirirler.
İnfluencer nedir? ne yapar?
Bir "influencer" (etkileyici), genellikle sosyal medya platformlarında büyük bir takipçi kitlesine sahip olan ve bu takipçileriyle etkileşimde bulunan kişidir. Influencer'lar, genellikle belirli bir alanda uzmanlaşmış veya belirli bir tarzı olan kişilerdir. Örneğin, makyaj, moda, seyahat, sağlık, teknoloji gibi farklı konularda influencer'lar bulunabilir.
Bu kişiler, takipçilerine kendi deneyimlerini, önerilerini veya ürünleri tanıtarak etkide bulunabilirler. Influencer'lar, bu etkilerini genellikle sponsorluk anlaşmaları, reklam gelirleri, ürün incelemeleri veya kendi ürünlerini satışa sunarak değerlendirirler.
Örneklerle bu durumu daha net anlayabiliriz. Işıl Açıkkar, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında, diktirdiği elbiseyi öven bir paylaşım yapmış. Fatih Portakal, İtalya gezisinin ardından seyahat şirketini samimi, profesyonel ve huzurlu olarak tanıtarak övgülerde bulunmuş. Kübra Par, bir organik tarım firmasından aldığı yardımları memnuniyetle belirtmiş. Emin Çapa, tatil yaptığı oteli takipçilerine önermiş. Pınar Erbaş Ersoy da tatilde kaldığı oteli işbirliği olmadığını belirterek övmüş.
Bu paylaşımlar, bir ürünü veya markayı övmek anlamında bir çizgiyi aşıyor. Gazeteciler, bu tür paylaşımları yaparken dikkatli olmalı ve kendi değerlerine sadık kalmalıdır.
Sosyal medya ünlüleri de aynı şekilde paylaşımlarında belirgin olmayan reklam yapabiliyorlar. Reklam Kurulu, bu duruma müdahale etmek için "Reklam" ya da "İşbirliği" ibaresi kullanmayanlara ceza verebiliyor.
Bu örnekler düpedüz reklamcılıktır, gazeteciliğin uzağından, yakından geçmez. Önemli olan niyet değil, ortaya çıkan sonuçtur. Eğer bir paylaşım, insanları ticari bir ürüne veya markaya yönlendiriyorsa, bu reklam olarak kabul edilmelidir. Gazetecilerin ve sosyal medya ünlülerinin bu ince çizgiyi gözetmeleri, izleyicilerin güvenini kazanmaları açısından kritiktir.