Varlıkları ile kimi insanlar, sanki kolumuz kanadımızdırlar.
Kimi zaman köyden, kimi zaman mahalledendir onlar.
Hele aileden, candan olanlar?
Yaşam dayanaklarımızdırlar.
Gün gelir, ansızın çekilince yaşamdan, bizi ortalarda, tek başına ve yapayalnız bırakmış gibi olurlar.
Bir yandan onlar için yazıklanmalar, bir yandan içimiz sızladıkça sızlar, kan ağlar.
Bir yandan da arkalarından, yokluklarından kalan boşluklar, hiç kapanmayacakmış gibi dururlar.
Ve bir daha doldurulamazlar.
Tuncel Kurtiz, Turgut Özakman, ikisi de onlardandırlar.
Tuncel Kurtiz ve Turgut Özakman, akan damarlarımızdırlar.
Kutsal isyanını insanlığımızın, diri tutmaktadırlar.
Nice ortak duygularımız, ortak davalarımızdırlar.
Geçmişten bugüne, geleceğe uzanan, çağdaşımızdırlar.
Kurtiz 27, Özakman 28 Eylül 2013'te peşpeşe aramızdan ayrıldılar.


Turgut Özakman'ın "Diriliş"i ile Çanakkale’de vuruştuk.
"Kurtuluş"un bire bir tanığı olup, bir mucize gibi "Cumhuriyet"i birlikte kurduk.
Her birimiz birer “Çılgın Türk” olduk.
Döne döne gurur duyup, içimizde sakladığımız Atatürk’ü "Kurtuluş"la, "Kuruluş"la, deta yeniden bulduk.


Tuncel Kurtiz, hep delikanlı yaşında.
Kazdağları’nın yamacında, hep yanıbaşımızda.
Sonsuza kadar sonsuzluğa oradan hep bizimle bakmakta.


Nasıl anlatılır bilinmez, öyle bir delikanlı.
Yüzünden nur, sözünden huzur akmakta.
Bir devrimci tepeden tırnağa.
Devrimi insanın ruhunda başlatmakta.


Ne varsa köhnemiş olan, insana, insanlığa karşı duran, durmayan bir isyan olup akmakta.


Duruşu insanlık, hak, adalet kavgası, insanın itiraz deryası.


Lakin söz yetersiz kalmakta,
Bu “yaşsız delikanlı”yı anlatmakta.
Tuncel Kurtiz ruhu artık sonrasızca aramızda dolaşmakta.
Yanıbaşımızda, sonsuza kadar,
Çamlıbel sırtlarında yaşamakta.


Bu iki büyük kayıp, ikisi de aynı günde.
İnsan düşündükçe, büyümekte büyüdükçe.


Tuncel Kurtiz ve Turgut Özakman.
Eksildik sonsuz ayrılışla.
Telafisi yok bunun bilsek de; bilesiniz ki adınız, varlığınız yaşayacak beynimizde, yüreğimizde, bilincimizde.


Sonsuzluğa uzanan son yolculuğunda,
Kazdağları’nın bağrında, Çamlıbel’in kucağında,
“Yaşsız delikanlı”yla, en yakınında, tabutunun başında  birlikteydim.
Ellerimle dokundum yüreğine.
Lakin yüzünü göremedim,
Tuncel Kurtiz!
“Uğurlar ola” diyebildim.
İdeallerinde yaşa.