Dünya'da her yıl milyonlarca insan bu hastalıktan ölüyor!

 Viral hepatitin en sık görülen tiplerinin Hepatit A, Hepatit B, Hepatit C, Hepatit D ve Hepatit E olduğunu aktardı. Bazı hepatit türleri bulaşıcı olup hasta kişiden başka kişilere geçebileceğini söyledi. Özellikle Hepatit B ve C gibi kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşan türlerin korunmasız cinsel temas, ortak enjektör kullanımı, kontamine kan ürünleri ve anneden çocuğa geçiş gibi yollarla yayılabileceğini vurguladı. Hepatit A ve E'nin ise enfekte kişinin dışkısının ağız yoluyla alınmasıyla bulaşabileceğini, genellikle hijyen eksikliği ve kontamine su kaynakları ile ilişkilendirildiğini belirtti.

Doç. Dr. Sivritepe, hepatitin bazı durumlarda sessizce ilerleyebileceğine dikkat çekerek, belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, bulantı ve kusma, karın ağrısı ve şişlik, idrar renginde koyulaşma, cildin ve gözlerin sararması gibi belirtilerin yer aldığını aktardı. Ancak bazı durumlarda hiçbir belirti göstermeyebileceğini de ekledi. Hepatit teşhisi, hastanın semptomları, tıbbi öyküsü ve fizik muayenesine dayanarak konulduğunu ve kan testleri, karaciğer fonksiyon testleri ve virüs varlığını tespit etmek için moleküler testlerin kullanıldığını belirtti. Ayrıca, karaciğer hasarını ve iltihap derecesini değerlendirmek için biyopsi gibi ileri tetkiklerin yapılabileceğini de ifade etti. Sonuç olarak hepatitin çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen karaciğerin iltihaplanması olduğunu ve bazı türlerinin bulaşıcı olabileceğini, ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurguladı.

Ayrıca, Doç. Dr. Sivritepe, hepatit tedavisinin enfeksiyonun türüne ve şiddetine göre değiştiğini belirterek, akut hepatitlerin genellikle kendiliğinden iyileşebileceğini, ancak kronik hepatitlerin tedavisinin önemli olduğunu ifade etti. Hepatit B ve C için kullanılan antiviral ilaçların virüsün çoğalmasını engellediğini ve hastalığın ilerlemesini durdurabileceğini veya yavaşlatabileceğini aktardı. Ayrıca, karaciğer destek tedavileri ve diyetin hastaların sağlığının düzeltilmesine yardımcı olduğunu söyledi. Hepatit A ve B için mevcut aşılar olduğunu da belirtti. Hepatit A aşısının, hijyen kurallarına uyulmadığında yaygın olarak bulaşan Hepatit A virüsüne karşı koruduğunu, Hepatit B aşısının ise kronik Hepatit B enfeksiyonunu ve karaciğer kanseri gelişimini önlemeye yardımcı olduğunu ifade etti. Aşılamanın hastalığın yayılımını engellemek ve ciddi komplikasyonları önlemek için önemli olduğunu aktardı.

Doç. Dr. Sivritepe, hepatitin uygun takip ve tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirterek, kronik hepatitlerin siroz (ileri karaciğer hasarı) ve karaciğer kanseri riskini artırdığını dile getirdi. Tedavi edilmezse ilerleyen karaciğer hastalığının, karaciğer yetmezliği ve ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguladı. Bu nedenle hepatit tanısı konulan kişilerin düzenli olarak sağlık uzmanları tarafından takip edilmesi ve uygun tedavi almasının önemli olduğunu belirtti. Hepatitin erken teşhis ve tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalık olduğunu söyledi ve belirtileri veya risk faktörlerine sahip olan kişilerin bir sağlık uzmanına başvurarak gerekli değerlendirmeyi yaptırmalarının önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca sağlığın korunması için düzenli sağlık kontrolleri yaptırmanın ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemenin karaciğer sağlığını koruma açısından önemli olduğunu belirtti.