Dünya tahıl piyasasına 'tahıl koridoru' etkisi

Gürsel Erbap, Türkiye'nin buğday üretimi konusunda kendi kendine yeterli olduğunu belirtirken, Tahıl Koridoru'nun kapanmasıyla özellikle mısır gibi hammaddelerde ciddi fiyat artışları beklediklerini ifade etti. Erbap, "Türkiye'nin fiyatlardan bağımsız olarak kendine yetecek kadar buğday stoğu bulunmaktadır. Tahıl koridorunun kapanması bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de fiyatların artmasına sebep olmaktadır." şeklinde konuştu. Dünya genelinde buğday üretimi ve tüketiminin göz önüne alındığında eksiklik olmadığını vurgulayan Erbap, tahıl koridorunun özellikle mısır ve ayçiçeği ticaretinin yoğun olduğu bir bölge olduğunu belirtti.

Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimin tahıl koridorunu etkilediğini ve bu nedenle ithal buğday fiyatlarının yükseldiğini dile getiren Erbap, Rusya'nın bu tutumunun yıllardır süregelen tedarik zincirini bozabileceğine dikkat çekti. Bu durumun, hem dünya piyasalarında hem de Türkiye'de fiyatların yükselmesine neden olacağını ve bu artışın Türk çiftçisinin ürünlerinin değer kazanmasına yol açabileceğini belirtti.

Türkiye’de ekmek fiyatları artış gösterebilir

Yükselen ithal ve yerli fiyatlardan dolayı dünya un ihracat pazarında Türkiye’nin payının kısa süreliğine de olsa azalacağını ifade eden Erbap, Türkiye’de ekmek fiyatlarının yükseleceğini belirtiyor. Sorun devam ederse dünyada buğday, mısır ve diğer ürünlerin ticaretinin azalacağını belirten Erbap, kısa vadede olmasa da uzun vadede Türkiye’nin bu durumdan olumsuz etkileneceğini kaydediyor. ‘Şu an Türkiye’de hasat dönemi olduğundan dolayı ve geçen yıldan kalan stokların ve iç  pazarda ürün bulunurluğunun yüksek olması açısından herhangi bir sorun teşkil etmeyecektir. Özellikle Avrupa ve diğer ithalatçı ülkeler bundan olumsuz etkilenecektir. Ancak Rusya’nın geçmiş dönem stokları ve yeni hasat dönemindeki ürün miktarından dolayı dünya pazarına satış yapma zorunluluğu var, bana göre kısa vadede tahıl koridoru sorununun çözüleceğine inanıyorum. Ayrıca tahıl koridoru olmadan da Ukrayna’dan Avrupa pazarına önemli ölçüde tahıl ürünleri ihracatının yapılacağını düşünmekteyim.’ şeklinde konuşan Erbap, önümüzdeki dönem un ve unlu mamuller alanı ve diğer yatırımlarda her zaman olduğu gibi ana hedef olarak endüstri 4.0 gibi akıllı teknolojiler kullanarak değer üretmenin yanında çevre duyarlılığını da ön planda tutacaklarını ve insan merkezli yeni yatırımlarla değer üretmeye devam edeceklerini ifade ediyor.

Türkiye un ve unlu mamüller sektörünün yükselen yıldızı

Türkiye un ihracatında en büyük 3 şirket arasında yerini alan Doruk Un, yıllık 438 bin ton buğday kırma kapasitesi, yıllık 350 bin ton un üretimi, 20 bin m2 ileri teknoloji tesisi, her geçen yıl genişleyen satış & dağıtım ağı ile büyümesini sürdürüyor. Afrika, Asya, Güney Amerika ve Orta Doğu bölgelerindeki 41 ülkeye ihracat gerçekleştiren Doruk Un, kaliteli ürün ve hizmet yaklaşımı ile üretimden depolamaya, lojistikten özel ürüne güçlü bir entegre yapılanmaya sahip. Evsel kullanımdan, fırın ve restoranlara, otellerden baklava ve hamurculara kadar geniş bir skalada ihtiyaca ve kullanım amacına özel ürünler geliştiren Doruk Un, Türkiye’nin en büyük ihracatçı firmalarının belirlendiği TİM1000 listesinde de 333. sırada, Fortune 500 listesinde ise 304. sırada, Capital 500 listesinde ise 371. sırada yerini alıyor.