Çanakkale'nin unutulan kurtuluşu: 100 yıl önce bugün

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale'nin 6 Ekim 1923'te düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünün gölgede kaldığını ve bu önemli tarihin hala kutlanmadığını ifade ederek, Çanakkale'nin bu tarihi anma fırsatını hatırlatıyor.

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri
Çanakkale'nin unutulan kurtuluşu: 100 yıl önce bugün
Çanakkale'nin unutulan kurtuluşu: 100 yıl önce bugün
+11
Haber albümü için resme tıklayın

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale’nin düşman işgalinden Kurtuluşu’nun 6 Ekim 1923 olduğunu belirterek, aradan geçen 100 yıl içinde Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşunun kutlanmadığını söyledi. Atabay, "Çanakkale’nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu şu ana kadar kutlanmadı. Hep 18 Mart’ın gölgesinde kalmıştır. 100 yıldır Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşuyla ilgili herhangi bir tören Çanakkale’de yapılmamıştır" dedi.

24 Temmuz 1923 günü Lozan’da ‘İngiliz, Fransız ve İtalyan Kuvvetlerinin İşgal Etmiş Bulundukları Türk Topraklarının Boşaltılmasına İlişkin Protokol ve Bildiri’ imzalandı ve süreç başladı. Hem İstanbul’da hem de Çanakkale’de birer tahliye komisyonu oluşturuldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Ağustos 1923 günü Lozan Antlaşması’nı onayladı ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşa bir nota ile İtilaf Devletleri Yüksek Komiserlerine bildirdi. Lozan Barış Antlaşması gereği, Boğazların tahliyesi anlaşmanın onaylanmasından sonra altı hafta içerisinde tamamlanması planlanıyordu. Çanakkale’de ve Boğaz’da bulunan İngiliz ve Fransızların işgal ettikleri askeri tesisler, sivil binalar, kullandıkları arazi ve emlakin boşaltılması, teslim ve tesellüm işlerinin gerçekleştirilmesi için Türk tarafı Çanakkale Mutasarrıfı Mehmet Rahmi Bey başkanlığında, Genelkurmay’dan gönderilen üç kurmay subay ile Çanakkale Jandarma Komutanı, Evkaf Müdür, Nafia Başmühendisi, Tahrirat Müdürü ve Belediye Reis’inden oluşan bir tesellüm komisyonu oluşturuldu. Bu komisyon tek tek İtilaf Devletlerinin Çanakkale’de boşalttıkları tesis ve emlaki kaydettiği gibi sivil halka mensup olan yerlerin de kullanım süre ve alacak-verecek hesaplamalarını kayda aldı. Tüm bu işlemler 23 Eylül 1923 tarihinde tamamlandı.

İtilaf Devletlerine ait askerler ile onların beraberinde getirdikleri Ermeni ve Rum amele taburu 30 Eylül 1923 tarihinde Kilya’dan vapurlara binerek ayrıldı. Üç kişilik bir heyet sürenin tamamlanacağı tarihine kadar Çanakkale’de kaldı. Çimenlik Kalesi’nde yapılacak olan bir törenle, Çanakkale’nin teslim ve tesellüm işlemleri sona ermesi hedefleniyordu. 6 Ekim 1923 sabahı saat 10.00’da yapılan bir törenle Çanakkale İngiliz ve Fransız İşgal Kuvvetleri Komutanlarının temsilcileri belgeleri Vali Mehmet Rahmi Bey’e teslim etti. Kendilerini bekleyen bir motorla vapura binip, Çanakkale Boğazı’ndan Malta’ya doğru hareket etti.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşunun 6 Ekim 1923 olduğunu belirterek, aradan geçen 100 yıl içinde Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşunun kutlanmadığını belirterek, "24 Temmuz 19123 tarihinde Lozan Antlaşmasının imzalanmasıyla birlikte buna ekli olarak birde boğazlar bölgesinin boşaltılması protokolü imzalanmıştı. Bu protokol Lozan Antlaşmasının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) onayından itibaren 6 hafta içerisinde boğazlar bölgesinin de Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetine boşaltılmasını ve teslim edilmesini ön görüyordu. 23 Ağustos 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Lozan Antlaşmasını onayladı ve hemen bu onay belgesinin kabul edilmesiyle birlikte İsmet Paşa İstanbul’dan bulunan Yüksek Komiserlere bunu gönderdi ve nota ile boğazlar bölgesinin boşaltılması sürecinin başlamasını istedi. Bu tarihinden itibaren İngiliz, Fransız ve İtalyan birlikleri hem Çanakkale’de hem de İstanbul’da boşaltma faaliyetlerine başladılar. Önce Askeri Garnizonlar, daha sonra sivil binalar ve kullanımda olan depolar boşaltılacak ve Çanakkale bölgesinde bulunan özellikler Ermeni ve Rumlardan oluşan amele taburlarının ülkeyi terk etmesi sağlanacaktır. Bu amele taburları 29 Eylül’ü 30 Eylül’e bağlayan gün vapurlar Malta’ya doğru hareket edecek. Ayrıca en son askeri birliklerde yine ayrı tarihte burayı terk etmiş olacaktı. Tabi teslimle ilgili protokolün imzalanması konusunda 3 kişilik bir komisyon Çanakkale’de kaldı. Çanakkale’nin teslimi 6 Ekim 1923 tarihinde bu protokolün imzalanmasıyla birlikte saat 10.00’da gerçekleşti. Bu çerçevede Çanakkale’yi düşmandan teslim alan kişi Çanakkale’nin aynı zamanda da ilk Valisi ve son mutasarrıfı olan Mehmet Rahmi Bey olacaktır. Mehmet Rahmi Bey, bu protokolü imzaladıktan kısa bir süre sonra Çanakkale Valisi olacak ve Cumhuriyet ilan edildiği zaman da Vali olarak kendisini burada görüyoruz. Boğazlar bölgesinin boşaltılması İstanbul’un boşaltılması olarak algılanmış ve Çanakkale gölgede kalmıştır. Halbuki hem Çanakkale, hem de İstanbul aynı tarihte düşman işgalinden kurtulmuş ve 6 Ekim 1923 tarihinde yani bu yıl 100’üncü yıl olarak düşman işgalinden kurtulan son şehirlerimiz olarak karşımıza çıkmaktadır. Maalesef Çanakkale, Çanakkale Savaşları’nın gölgesinde kalarak, aslında bu milli günü şimdiye kadar unutmuştur. Ve düşmandan Çanakkale’yi teslim alan Mehmet Rahmi Bey’in de ismi vilayette bile bulunmuyor. Bu vesileyle hem Mehmet Rahmi Bey’i hem de Çanakkale’nin 100’üncü Kurtuluş yılını idrak etmesini bekliyoruz. 100’üncü yılın hayırlı olmasını diliyorum" dedi.

Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, “Çanakkale’nin Düşman İşgalinden Kurtuluşu şuana kadar kutlanmadı. Hep 18 Mart’ın gölgesinde kalmıştır. 100 yıldır Çanakkale’nin düşman işgalinden kurtuluşuyla ilgili herhangi bir tören Çanakkale’de yapılmamıştır. Bu yılda yapılacağını düşünmüyorum. Çünkü öyle bir program henüz elimize geçmedi” diye konuştu.

06 Eki 2023 - 10:05 Çanakkale- Yerel

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.