Başkan Tosun: "İşgal kuvvetleri Bandırma’yı yıkıp, yakarak kaçmıştır." 

Bu necip millet zor ve çetin geçen işgal yıllarında kelimelerle ifade edilemeyecek derecede acılarla karşı karşıya kaldı. Ümitsizliğe kapılan, karanlığa boğulan o yıllarda genç bir komutan çıktı. Yüreğinde vatan sevgisi, gözlerinde umudun ışığı, zihninde tek bir düşünce Ya İstiklal Ya Ölüm! Onun önderliğinde başlatılan ulusal bağımsızlık mücadelemizde büyük bir kurtuluş destanı yazıldı. Bu destanın içinde Bandırmamızın da büyük önemi ve değeri bulunmaktadır. İşgalci güçleri vatan topraklarından defetmek ve ülke topraklarını bölüştürmek için hain planlar yapanları bozguna uğratmak adına yola çıkan ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Samsun’a taşıyan vapurun adında biz varız. Kurtuluş Savaşımızda, bu topraklardan sonsuza dek kovduğumuz düşmana, Ayyıldız Tepe’de sıkılan son kurşunda yine biz varız. Bu yüzdendir ki Bandırma her daim “Kuruluşun ve Kurtuluşun” şehri olarak anılacaktır.

 ATATÜRK ERTUĞRUL YATIYA BANDIRMA'YE GELMİŞTİR 

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Taarruz cephelerinden art arda gelen zaferler, işgalin acı sancılarını çeken Bandırma’da da duyuluyor, halkın morali artıyor, düşman kuvvetlerinin ise dizlerinin bağı çözülüyordu. Ve nihayet 17 Eylül 1922’de kurtuluş güneşi ebediyen kentimiz üzerinde doğmuştu. Ancak düşman kuvvetleri kaçarken kentimizin dört bir yanını ateşe vermiş ciddi tahribatlar da bulunmuştu. Bu zorlu yılların ardından modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriyet’i kurulmuştu. Yıkılan ve yeniden ayağa kalkan ülkemizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk geziyor, denetliyor, halkla buluşup onlara moral veriyordu. 8 Ekim 1925 günü Atatürk’ün Bandırma’ya geleceği duyurulmuştu. O gün bu haberi alan Bandırmalılar coşku ve sevince kapıldı. Öğle saatlerinde Ertuğrul yatıyla iskeleye yanaşan o büyük kahraman, kurucu lider Atatürk, bu kadim şehrin insanları tarafından büyük bir sevgiyle karşılandı. Nasıl sevilmesin ki! Bir milleti yok olmaktan kurtaran, egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait olduğu yepyeni bir devleti kuran ve bizlere kazandıran bu büyük lidere sonsuza kadar sevgimizi sunmaya, saygı duymaya devam edeceğiz.

Atatürk, şehrimizde gezerken, 2 yıldan fazla işgal altında kalan Bandırmamızdaki işgalin izlerini gördü. Sonra hepimizin hafızasına kazınan konuşmasında; “Milletimiz çalışkandır! Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların en kısa zamanda şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu güzel beldeyi mamur hale getireceklerinden hiç şüphe etmiyorum” dedi.

BANDIRMA ÇAĞDAŞ, ZEYTİN, HUZURLU BİR KENT 

Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önderimiz Atatürk’ün güvenine layık olmak için bizlerde en doğru planlamalarla, Bandırmayı; yaşamaktan mutlu olunan, çağdaş, zengin, huzurlu bir kent olarak geleceğe taşımak için gece gündüz demeden çalışıyoruz.

Bandırma; Atatürk ilke ve hedeflerinden, Cumhuriyetimizin temel değerlerinden, aydınlanma ve bilimden, demokrasi ve barıştan, kardeşlik anlayışından asla vazgeçmeyecektir.

Bandırma’yı ziyaretlerinin yıl dönümünde; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu vatan toprağı ve şanlı bayrağımız uğruna canlarını feda eden tüm aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Atatürk’ün Bandırmamıza gelişinin 98. yılı kutlu olsun dedi.