- Kırılgan Saç ve Tırnaklar:
Kırılgan saç ve tırnakların birçok nedeni olabilir. Bunlardan biri biyotin eksikliğidir. Biyotin, vücudu gıdayı enerjiye dönüştürmede yardımcı olan bir vitamindir. Biyotin eksikliği oldukça nadirdir, ancak meydana geldiğinde saçın incelmesi, seyrelmesi veya bölünmesi gibi belirgin semptomlar görülebilir. Biyotin eksikliği belirtileri arasında sürekli yorgunluk, kas ağrısı, kramplar ve ellerde ayaklarda karıncalanma da bulunur.
Biyotin eksikliği riski taşıyan gruplar arasında hamile kadınlar, ağır sigara içenler veya içki içenler ve Crohn hastalığı gibi sindirim bozukluğu olan kişiler yer alır. Ayrıca, uzun süre antibiyotik kullanımı ve bazı epilepsi ilaçları da risk faktörleri arasında yer alır. - Ağız Ülserleri ve Ağız Köşelerinde Çatlaklar:
Ağız çevresindeki lezyonlar, bazı vitamin veya minerallerin yetersiz alımı ile ilişkilendirilebilir. Örneğin, ağız ülserleri, demir veya B vitaminlerinin eksiklikleri sonucu oluşur. Bir küçük çalışma, ağız ülseri olan hastaların düşük demir seviyelerine sahip olma olasılığının iki kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Başka bir küçük çalışmada ise, ağız ülseri olan hastaların yaklaşık %28'i tiamin (B1 vitamini), riboflavin (B2 vitamini) ve piridoksin (B6 vitamini) eksikliği yaşamıştır.
Demir açısından zengin besinler arasında tavuk, et, balık, baklagiller, koyu yapraklı yeşillikler, kuruyemişler, tohumlar ve tam tahıllar bulunur. - Kanayan Diş Eti:
Kanayan diş etleri bazen sert diş fırçalama tekniği nedeniyle olabilir, ancak C vitamini eksikliği de suçlu olabilir. C vitamini, yara iyileşmesi ve bağışıklıkta önemli bir rol oynar ve antioksidan olarak hücre hasarını önlemeye yardımcı olur.
Vücudun C vitamini üretme yeteneği olmadığından, yeterli C vitamini seviyelerini sadece besinlerle sağlayabilirsiniz. C vitamini eksikliği, yeterince taze meyve ve sebze tüketmeyen bireylerde nadir görülse de, birçok insanın günde yeterince meyve ve sebze yemediği bilinmektedir. Bu nedenle, sağlıklı nüfusların rutin taramalarını yapan çalışmalar, nüfusun %13-30'unda düşük C vitamini seviyelerini tahmin etmektedir.
C vitamini eksikliği, kanayan diş etleri ve hatta diş kaybı gibi eksiklik belirtilerini tetikleyebilir. Ayrıca, şiddetli C vitamini eksikliğinin ciddi bir sonucu olan skorbüt de bağışıklık sistemi zayıflamasına, kas ve kemik zayıflamasına ve insanların yorgun ve halsiz hissetmelerine neden olabilir. Diğer yaygın C vitamini eksikliği belirtileri arasında kolay morarma, yavaş yara iyileşmesi, kuru pullu cilt ve sık burun kanamaları bulunur. - Kötü Gece Görüşü ve Gözlerde Beyaz İncelikler:
Besin açısından yetersiz bir diyet bazen görme sorunlarına neden olabilir. Örneğin, düşük miktarda A vitamini alımı, genellikle gece körlüğü olarak bilinen bir durumla ilişkilendirilir, bu da insanların düşük ışıkta veya karanlıkta görmelerini zorlaştırır. Bu, A vitamini eksikliği nedeniyle retinanın içinde bulunan gece görüşünü sağlayan bir pigment olan rodopsinin üretilmesi için gerekli olduğu için olur.
Tedavi edilmeden bırakılan gece körlüğü, korneayı zarar verebilecek xeroftalmi adlı bir duruma ilerleyebilir ve sonunda körlüğe yol açabilir. Ayrıca, xeroftalminin erken belirtisi olan Bitot lekeleri, konjonktiva veya göz beyazının üzerinde meydana gelen hafif yükselmiş, köpüklü, beyaz büyümelerdir. Bu büyümeler kısmen alınabilir, ancak yalnızca A vitamini eksikliği tedavi edildiğinde tamamen kaybolurlar. - Kuru saç kökü ve Kepek:
Seboreik dermatit (SD) ve kepek, vücudun yağ üreten bölgelerini etkileyen aynı cilt bozuklukları grubunun bir parçasıdır. Her ikisi de kaşıntılı, dökülen cilti içerir. Kepek genellikle sadece saç derisini etkilerken, seboreik dermatit aynı zamanda yüz, üst göğüs, koltuk altları ve kasık gibi diğer bölgelerde de görülebilir.
Bu cilt sorunlarının olasılığı yaşamın ilk 3 ayında, ergenlik döneminde ve orta yetişkinlik döneminde en yüksektir. Çalışmalar her iki durumun da oldukça yaygın olduğunu göstermektedir. İlk aylarda bebeklerin %42'sine ve yetişkinlerin %50'sine kadarı bir noktada kepek veya seboreik dermatit yaşayabilir. - Saç Dökülmesi:
Saç dökülmesi oldukça yaygın bir semptomdur. Aslında, 50 yaşına geldiklerinde yetişkinlerin %50'sine kadar saç dökülmesi yaşadığı bildirilmektedir.
Saç dökülmesini önlemek veya yavaşlatmak için aşağıdaki besinlerden zengin bir diyet faydalı olabilir.
- Demir: Bu mineral, saç foliküllerinde bulunan DNA'nın sentezinde yer alır. Yetersiz demir, saçın büyümesini durduran veya dökülmesine neden olabilen bir soruna yol açabilir.
- Çinko: Bu mineral, protein sentezi ve hücre bölünmesi için gereklidir, bu da saç büyümesi için gerekli olan iki süreçtir. Bu nedenle çinko eksikliği saç dökülmesine neden olabilir.
- Linoleik Asit (LA) ve Alfa-Linolenik Asit (ALA): Bu esansiyel yağ asitleri, saç büyümesi ve bakımı için gereklidir.
- Niasin (Vitamin B3): Bu vitamini sağlıklı saçı korumak için gereklidir. Alopesi, yani saçın küçük yama şeklinde döküldüğü bir durum, niasin eksikliği belirtisi olabilir.
- Biyotin (Vitamin B7): Biyotin, saç dökülmesi ile ilişkilendirilebilen başka bir B vitamini eksikliğinde yer alır.
- Ciltte Kırmızı veya Beyaz Kabarcıklar:
Keratosis pilaris, yanaklar, kollar, uyluklar veya kalçalar gibi bölgelerde benzeri görülmemiş kabarcıkların ortaya çıkmasına neden olan bir durumdur. Bu küçük kabarcıklar ayrıca kıvırcık veya içine batmış saçlarla da eşlik edebilir. Bu durumun nedeni hala tam olarak anlaşılmış olmasa da, A ve C vitaminlerinden yetersiz beslenen kişilerde görülebileceği gözlenmiştir. Bu nedenle, bu durumu tedavi eden ilaçlı kremlerle birlikte, bu besinlerin zengin olduğu besinleri diyetinize eklemeyi düşünebilirsiniz.
Bu besinler arasında sakatat, süt ürünleri, yumurta, balık, koyu yapraklı yeşillikler, sarı-turuncu renkli sebzeler ve meyve bulunur.
Kaynak: healthline
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.