Fırtına, Marmara ve Ege'yi esir aldı, peki Osmanlı Döneminde Fırtınalardan nasıl korunuluyordu?

Osmanlı İmparatorluğu döneminde, deniz ticareti büyük bir ekonomik öneme sahipti. Deniz yollarını kullanarak ticaret yapan gemiler, özellikle fırtınalardan kaynaklanan risklerle baş etmek zorundaydı. Aydınlık'ta yayınlanan habere göre; İşte Osmanlı döneminde fırtınalardan korunma ve seyir güvenliği için kullanılan yöntemler:

1. Deniz Fenerleri:

Osmanlı İmparatorluğu, deniz fenerlerini kullanarak seyir güvenliğini artırmaya önem vermiştir. Anadolu Feneri, Rumeli Feneri, Fenerbahçe Feneri gibi fenerler, gemilere kılavuzluk yaparak tehlikeli bölgelerden güvenli bir şekilde geçmelerini sağlamıştır. 19. yüzyılda fenerlerin bakımı ve yeni fenerlerin inşası hız kazanmıştır.

2. İmparatorluk Meteoroloji Gözlemevi:

1868'de İstanbul'da kurulan Rasathane-i Âmire (İmparatorluk Gözlemevi), meteorolojik ölçümleri yaparak fırtına ve hava durumuyla ilgili bilgileri tedarik etmiştir. Aristide Coumbary'nin liderliğindeki gözlemevi, dünya çapındaki rasathanelerle iletişim kurarak hava olayları hakkında bilgi alışverişinde bulunmuştur. Ayrıca, İmparatorluk Meteoroloji Gözlemevi, telgrafhanelere hava durumu raporu sağlamış ve böylece limanlarda ve denizcilik bölgelerinde uyarılar daha hızlı bir şekilde iletilmiştir.

3. Telgraf İle Haberleşme:

Telgrafın kullanımıyla, fırtına ve hava durumuyla ilgili bilgiler hızlı bir şekilde iletilmiştir. Denizciler, limanlar ve diğer kıyı yerleşimleri, hava durumu raporları sayesinde fırtınalara karşı daha iyi hazırlıklı olabilmıştır.

4. Modern Fenerlerin İnşası:

Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılın ortalarında modern deniz fenerlerinin inşasına hız vermiştir. Fenerbahçe, Bebek, Rumeli, Anadolu, Gelibolu, Hellas (Mehmetçik), Kumkale, Karaburun gibi fenerler, denizcilerin rotalarını belirlemede ve tehlikeli bölgelerden geçişlerinde kılavuzluk yapmıştır.

KAYNAK: Aydınlık

FOTOĞRAF:wikipedi

DERLEME: egegundem.com.tr - Gürel UÇAK -