Kimo Stamboel'in yeni filmi beklentileri karşılıyor mu?

Endonezya sineması, son yıllarda özellikle korku türünde ciddi bir patlama yaşıyor. Kimo Stamboel, bu türün öne çıkan isimlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak, son filmi Dancing Village: The Curse Begins ile Stamboel'in genellikle beklenen kalibrasyonun biraz altında bir performans sergilediği söylenebilir

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri

Endonezya Korku Sinemasının Yükselişi ve Stamboel'in Rolü
Endonezya'da korku sineması, 2000'lerden sonra hızlı bir yükselişe geçti. Kimo Stamboel ve Timo Tjahjanto'nun Mo Kardeşler olarak adlandırılan ikilisi, bu patlamada büyük bir rol oynadı. İkilinin Macabre, The Queen of Black Magic ve Killers gibi filmleri, dünya çapında tanınmalarını sağladı. Ancak, Dancing Village: The Curse Begins, Stamboel'in daha önceki başarılarını tam olarak yansıtamamış gibi görünüyor. Film, daha mekanik ve stüdyo odaklı bir yapıya sahip.

Filmin Konusu ve Temel Karakterler
Dancing Village: The Curse Begins, Mila (Maudy Effrosina) adında genç bir kadının etrafında dönüyor. Annesi (Maryam Supraba) mister bir hastalık nedeniyle yatakta katatonik bir durumda yatmaktadır. Bir şamanın ziyareti sonrası Mila, Java adasının doğu ucundaki gizemli bir köye doğru yola çıkar. Burada, köyün koruyucusu yerine korkutucu bir varlık olan Badarawuhi (Aulia Sarah) ile karşılaşırlar.

Kültürel Bağlam ve Folklorun İncelenmesi
Film, Endonezya kültürünü ve folklorunu önemli bir arka plan olarak kullanıyor. Joko Anwar'ın Impetigore veya Banjong Pisanthanakun'un The Medium gibi filmler de benzer şekilde kültürel unsurları öne çıkararak korku hikayelerini anlatıyorlar. Stamboel, bu geleneği devam ettirse de, Dancing Village eski eserler kadar başarılı olamıyor.

Yavaş İlerleyen Senaryo ve Dramatik Derinlik
Film, özellikle başlangıç kısmında, yavaş ilerleyen bir senaryoya sahip. 1950'lerden başlayarak Mila'nın hikayesine kadar uzanan bir süreç anlatılıyor. Badarawuhi gibi mitolojik ve tanrısal özellikler gösteren karakterler üzerinden ilerleniyor, ancak film, beklenen dramatik derinliği ve ritmi sağlamakta zorlanıyor. Anlatı, zaman zaman seyirciyi sürükleyip içine çekse de genel olarak temposu düşük kalıyor.

Korku Unsurlarının Etkisi
Film, gerilim ve korku unsurları konusunda yeterince etkileyici değil. Senaryonun yazımı ve kurgusu, bu elementleri yeterince desteklemiyor. Özellikle korku sahneleri, öngörülebilir ve etkisiz kalıyor. Badarawuhi'nin dans ederken köylüleri seçtiği sahneler, potansiyel taşımasına rağmen yeterince gerilim yaratmıyor.

Kurgusal Zayıflıklar ve Senaryo Sorunları
Filmin senaryosu ve kurgusal yapısı da korku elementlerini destekleme konusunda yetersiz kalıyor. Senaryoda, karakterlerin derinliklerine inilmiyor ve bu da onların karşılaştıkları korkutucu olaylara tepkilerinin etkisiz kalmasına yol açıyor. Kurgu, gerilimi artıracak şekilde düzenlenmemiş; bu da sahneler arasındaki geçişlerin kopuk ve anlamsız hissedilmesine sebep oluyor. Korku sahneleri, daha yoğun ve sürükleyici olabilecekken, genel olarak aceleye getirilmiş ve yetersiz işlenmiş gibi duruyor.

07 May 2024 - 12:21 - Kültür & Sanat

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.