Robert De Niro'nun cesur hamlesi: Brezilya

Terry Gilliam'ın sinema dünyasına adım attığı andan itibaren farklılığı ve yenilikçi yaklaşımı dikkat çekti. Özellikle Brezilya filmi, Gilliam'ın sıradışı yönetmenlik becerilerini ve sanatsal vizyonunu gözler önüne seren bir yapıt olarak karşımıza çıkar. 1985 yılında gösterime giren bu film, zamanının çok ilerisinde bir yapım olarak kabul edilir.

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri

Terry Gilliam'ın Vizyonu ve Brezilya Filmi
Film, sıradan bir işte çalışan ve rüyalarındaki gizemli bir kadını arayan düşük rütbeli bir bürokrat olan Sam Lowry'yi (Jonathan Pryce) odak noktasına alır. Endüstriyel makinelere bağımlı bir distopyada geçen Brezilya, Orwell'in "1984" eserine büyük borçlar taşır. Film, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından benimsenmeden önce, Gilliam için zorlu bir süreçti.

Stüdyo ile Yaşanan Anlaşmazlıklar
Brezilya'nın post prodüksiyon aşamasında Terry Gilliam, Universal Pictures'ın üst yönetimiyle ciddi anlaşmazlıklar yaşadı. Universal'in o dönemki başkanı Sid Sheinberg, filmi küçümseyerek, özellikle filmin geleneksel mutlu son normlarına uymayan sonunu eleştirdi ve Gilliam'dan son kesimde köklü değişiklikler yapmasını talep etti. Ancak Gilliam, sanatsal görüşünden ödün vermek istemedi.

Stüdyo, filme yaptığı 9 milyon dolarlık yatırımın zararını kabul ederek, filmin sıfıra yakın bir ticari potansiyel taşıdığını iddia etti ve Brezilya'nın sinemalarda gösterime girmesini engellemeye çalıştı. Bu durum, Gilliam'ı farklı yöntemlere başvurmaya itti.

Robert De Niro'nun Devreye Girişi
Film dünyasında ender rastlanan bir olaya tanık olduk: ünlü aktör Robert De Niro, filmi rafa kaldırılma tehlikesinden kurtarmak için devreye girdi. De Niro, genellikle medyadan kaçınan biri olmasına rağmen, Brezilya'nın durumunu duyunca sessiz kalamadı ve harekete geçti. ABC'nin popüler sabah programı Good Morning America'ya katılarak film hakkında konuştu ve böylece filmin daha fazla dikkat çekmesini sağladı.

Bu cesur adım, film için özel gösterimler düzenlenmesine ve eleştirmenlerin dikkatini çekmesine yol açtı. Los Angeles Film Eleştirmenleri Birliği, bir filmin ödül alabilmesi için vizyona girmesi gerekmediğine dair bir yönetmelik buldu ve sonunda Brezilya'ya senaryo, yönetmenlik ve En İyi Film ödüllerini vererek, Universal'in Out of Africa filmini geride bıraktı. Sheinberg sonunda eli zorlanarak, filmi sinemalarda gösterime soktu.

Sanat ve Ticaret Arasındaki Çatışma
Terry Gilliam'ın Brezilya ile yaşadığı bu deneyim, sanat ve ticaret arasındaki sürekli çatışmayı gözler önüne seriyor. Stüdyolar, filmleri genellikle yalnızca maddi kazanç aracı olarak görme eğilimindedir. Ancak, De Niro gibi bir yıldızın gücünün arkasında durmasıyla, bir sanat eserinin hak ettiği değeri görmesi mümkün hale gelebiliyor. Bu olay, film yıldızlarının sadece perdede değil, gerçek hayatta da güçlü bir etkiye sahip olabileceğini kanıtlıyor.

Brezilya'nın sinemalarda gösterime girmesi, Terry Gilliam'ın başyapıtı olarak kabul edilen ve sinema camiası tarafından yüksek takdir toplayan bir film olarak anılmasını sağladı. Gilliam ile Sid Sheinberg ve Universal Studios arasındaki çekişme, sinema dünyasında sanatın ve ticaretin nasıl iç içe geçebileceğini ve zaman zaman çatışabileceğini somut bir şekilde ortaya koyuyor.

09 May 2024 - 14:08 - Kültür & Sanat

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.