Merkez'den SONDAKİKA Faiz Kararı

Ekonomik İstikrar ve Parasal Aktarım

PPK'dan yapılan açıklamada, makroihtiyati çerçevede sadeleşme ve piyasa mekanizmasının işlevselliğini artırma amacıyla menkul kıymet tesisi uygulamasının sonlandırıldığı belirtildi. Açıklamada, "Son dönem kredi büyümesi ve mevduat gelişmeleri göz önünde bulundurularak, makro finansal istikrarı koruyacak ve parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek ek adımlar atılacaktır. Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirası finansal varlıklara talebiyle oluşan likidite fazlası ilave tedbirlerle sterilize edilecektir" denildi.

Geçmişte Neler Yaşandı?

Merkez Bankası, 2023 yılının haziran ayında 27 ay sonra ilk kez faiz artırmıştı. O dönem TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5'tan yüzde 15'e yükseltilmişti. Takip eden aylarda faiz artışları devam etmiş ve temmuz ayında yüzde 17,5'e, ağustos ayında yüzde 25'e, eylül ayında yüzde 30'a, ekim ayında yüzde 35'e, kasım ayında yüzde 40'a ve aralık ayında yüzde 42,5 seviyesine çıkarılmıştı. 2024 yılı ocak ayında ise faiz oranı yüzde 45'e yükseltilmişti.

Yeni Başkanla İlk Toplantı

22 Şubat'ta gerçekleştirilen PPK toplantısı, yeni Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ile yapılan ilk toplantıydı. Bu toplantıda, faiz oranı yüzde 45 düzeyinde sabit tutulmuştu. Ancak, mart ayında yapılan toplantıda piyasa beklentilerinin aksine politika faizi 500 baz puanlık artışla yüzde 50’ye çıkarılmıştı. Nisan ayında yapılan toplantıda ise faiz oranı sabit tutulma kararı alınmıştı.

İleriye Dönük Beklentiler

TCMB'nin faiz oranını sabit tutma kararı, ekonomistlerin ve piyasa analistlerinin yakından takip ettiği bir gelişme oldu. Ekonomik istikrarı ve parasal aktarım mekanizmasını desteklemeye yönelik alınacak ek adımların, finansal piyasalarda nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. TCMB'nin gelecekteki para politikası adımları, hem yurt içi hem de yurt dışı finansal aktörler tarafından dikkatle izlenecek.

Bu karar, ekonomik aktörlerin önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerini şekillendirecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Faiz oranlarının sabit tutulması, enflasyonla mücadele ve ekonomik büyüme hedefleri doğrultusunda atılan stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.