Downfalll: Adolf Hitler’in son günleri

Her tarihi drama, gerçek hayattaki konularına karşı müthiş bir sorumluluk taşır, ancak çok az film, Oliver Hirschbiegel'in 2004 şaheseri Çöküş (Downfall) kadar ağır bir yük taşımıştır. Kesinlikle Adolf Hitler'i tasvir eden ilk film olmasa da, efsanevi Bruno Ganz'ın başrolde olduğu bu film, konuyu ele alan ilk büyük Alman filmi olma ayrıcalığına sahiptir.

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri

Tarihi Gerçekliğe Bağlılık: Downfalll’ın Farkı
Hitler ile ilişkilendirilen ulusal tabular, kendilerinden önceki bir nesil film yapımcısını korkutmaya yetmişti. Ancak, Downfalll’ın yapımcıları, sorumluluktan kaçmak ve yorgun klişelere boyun eğmek yerine, şimdiye kadar yapılmış en gerçekçi şekilde gerçekleştirilmiş tarihi filmlerden birini ortaya koydular. 20 yıl sonra bile, Downfalll, son derece önemli bir film ve zorlu tarihin ustaca ve hassas bir şekilde nasıl ele alınacağına dair kendi başına bir sempozyum olmaya devam ediyor.

Traudl Junge’un Gözünden Gerçek Bir Hikaye
Bernd Eichinger, Hitler'in son günlerini konu alan bir film yapmak istemişti, ancak bu başarının kapsamı büyük ve potansiyel tartışmalarla dolu olduğu için, projenin ciddiyetini tamamen kavramıştı. Eichinger, izleyiciye filmin olaylarını, Alexandra Maria Lara tarafından canlandırılan Hitler'in gerçek hayattaki sekreteri Traudl Junge'un gözünden göstererek, tehlikeli spekülasyonlardan ve tembel karikatürlerden ustalıkla kaçınıyor. Böylece, Hitler’in dengeli ve tarihsel olarak temellendirilmiş bir vizyonunu sunuyor.

Bruno Ganz’ın Kusursuz Performansı
Bruno Ganz, The American Friend gibi klasiklerde oynamış ve Lars von Trier'in The House That Jack Built filmiyle daha ezoterik bir boyuta adım atmış olarak, Alman sinemasının zaten sertifikalı bir efsanesiydi. Hirschbiegel ve Eichinger gibi, Ganz da böylesine hassas bir konuyu ele almaktan çekiniyordu, ancak röportajlarında rolü kabul etmek için belli bir büyülenmenin onu zorladığını belirtiyordu. Ganz, çekimlerden önce dört ay boyunca rolünü araştırmış ve hayatının performansını sergilemiştir.

Hitler’in İnsan Yüzü ve Canavarlığı
Ganz'ın performansı, Hitler'in sadece kürsünün arkasındaki bağıran tiranı değil, aynı zamanda onun büyüleyici ve güçlü varlığını da gösteren dengeli, korkutucu derecede gerçek bir tasvirdi. Bu gerçekçi sunum, hiçbir darbeyi yumuşatmaz veya bilinenden fazlasını göstermeye çalışmaz. Başka bir şey, Hitler'in trajik bir şekilde çok sayıda kurbanının anısına büyük bir haksızlık olurdu. Hirschbiegel, yönetmenliğinde de bu yaklaşımı benimsiyor ve senaryoyu hassas bir gözle ustaca sunuyor.

Berlin’in Altındaki Sığınak ve Hitler’in Son Günleri
Hitler'in ekran süresinin çoğu, Alman ordusunun Sovyetleri nasıl püskürtebileceği ve Berlin'i nasıl savunabileceği konusundaki fantastik böbürlenmelerini göstererek geçiyor. Subaylarına öfke dolu tiradlarla saldırıyor, geri çekilme girişimini ölüm cezası gerektiren bir suç ilan ediyor ve işgalci Sovyetler tarafından taciz edilirken bile kendi adamlarını idam ettirmeye devam ediyor. Hitler, Almanya'nın kaçınılmaz yenilgisini kabul etmeye başladığında bile, teslim olmayı inatla reddediyor ve daha da kötüsü, ordunun Berlin'deki sivil nüfusu tahliye etmesine izin vermiyor.

Kurbanların ve Fanatiklerin Hikayesi
Downfalll, Hitler'in büyüsüne kapılan Alman halkının tasvirinde hiçbir yumruğu esirgemez, tüm suçu Hitler'in ayaklarına yığmak yerine, hem fanatikleri hem de kurbanları cesurca tasvir eder. Downfalll, Üçüncü Reich'ın son günlerinin son derece doğru bir tasvirini sunar, hiçbir şeyden zevk almaz ve o önemli zamanlarda yaşayanların hikayelerini sadakatle anlatır.

Tarihe Saygılı ve Gerçekçi Bir Baş Yapıt
Bruno Ganz'ın neredeyse kusursuz bir performansıyla canlandırılan Downfalll, dengeli, saygılı ve korkutucu derecede ilgi çekici bir film olarak tarihe geçmiştir. Film yapımcıları, Hitler'in kurbanlarına karşı müthiş sorumluluklarının yanı sıra, tarihi kayıtlara karşı yükümlülüklerini de kabul etmiş ve tamamen benimsemiştir. Bu film, yakın tarihin en önemli hikayelerinden birinin, önümüzdeki on yıllar boyunca takdir edilmesi ve taklit edilmesi gereken gerçekçi bir uyarlamasıdır.

25 Tem 2024 - 12:13 - Kültür & Sanat

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.