Villeneuve'ün Benzersiz Yaklaşımı
Villeneuve'ün Frank Herbert'in romanından uyarladığı bu film, Bene Gesserit'e odaklanmasına rağmen, Harkonnenler hala ana düşmanlar olarak önemli bir rol oynuyor. En dikkat çekici anlardan biri, Austin Butler'ın canlandırdığı Feyd-Rautha Harkonnen karakterinin tanıtılmasıdır. Baron Vladimir Harkonnen'in (Stellan Skarsgård) genç yeğeni ve varisi olan Feyd-Rautha, korkutucu ve hayret verici bir sahne ile izleyici karşısına çıkıyor. Dune hayranları, Harkonnen Hanesi'nin ana dünyasını siyah beyaz olarak deneyimliyor ve bu görsel seçim, Denis Villeneuve'ün sanatsal vizyonunun bir parçasıdır.
Harkonnenlerin Görsel Tasarımı
David Lynch'in 1984 yapımı Dune uyarlamasının aksine, Villeneuve'ün Harkonnen tasviri daha hastalıklı ve uzaylı benzeri bir görünüme sahiptir. Birinci ve İkinci Bölümdeki tüm Harkonnenler tamamen keldir ve koyu, sert üniformalar giyerler. Bu görsel stil, neredeyse vampirler gibi bir etki yaratıyor. Villeneuve, bu tasarımı yaratırken Alman sessiz filmi Nosferatu: A Symphony of Horror'dan (1922) ilham almıştır. Bu korku filmi, Harkonnen karakterlerinin hayvansı hareketlerinin yanı sıra Giedi Prime'ın acımasız kavramsal tasarımına da ilham kaynağı olmuştur.
Villeneuve'ün Sanatsal Seçimleri
Moviefone ile yaptığı bir röportajda Denis Villeneuve, Dune: Part Two için Harkonnen gezegenini siyah beyaz boyama konusundaki sanatsal seçiminin arkasındaki nedenleri açıkladı. Yönetmen, Dune evreninin insanların kendilerine özgü ekosistemlerden nasıl etkilendiği etrafında döndüğünü belirtti. Örneğin, Fremenler Arrakis çöl gezegeninde doğup büyümüşlerdir. Çevreleri, yalnızca yaşam biçimlerini tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda dini inançlarını ve güç sistemlerini de açıklar. Aynısı Harkonnen Hanesi için de geçerlidir.
Giedi Prime'ın Kavramsal Tasarımı
Kitaplar Giedi Prime hakkında ayrıntılı bilgiler vermese de Villeneuve, kara güneşin etrafında dönen Harkonnen gezegenini doğadan kopuk plastik bir dünya olarak nitelendiriyor. Bu ürkütücü cazibeyi elde etmek için amaç, Harkonnen halkının sadist, zalim, şiddet dolu ekosistemini kasıtlı olarak iletmekti. Aklıma gelen ilk şey güneş ışığını kullanmaktı. Yönetmen siyah ve beyaz kullanarak kahramanları kötü adamlardan hemen ayıran görsel bir dil yarattı. Gri tonlamalı imgeler, tüm sıcaklığı veya nüansı ortadan kaldırarak sert, acımasız ve merhametten yoksun bir dünya sunuyor. Bu seçim, Harkonnenlerin egemenlik tarafından yönlendirilen soğuk ve hesapçı bir güç olarak nitelendirilmesiyle uyumlu bir şekilde korku ve acımasızlık duygusu uyandırmak için tasarlandı.
Villeneuve'ün Riskli Kararı
Denis Villeneuve'ün büyüleyici hayal gücü tek kişilik bir iş değildi. Harkonnen gezegen sahneleri için siyah beyaz kullanmak riskli bir hareketti. Moviefone'a göre Villeneuve, sinemada daha önce hiç görülmemiş bir şekilde güneş ışığını kullanmaya çalıştı. Dune: Part Two'nun görüntü yönetmeni Greig Fraser, bu stilistik ihtiyaçları karşılayacak bir kızılötesi kamerayla çekim yapmayı düşündü. Ancak bir sorun vardı! Villeneuve teknik kumar hakkında şunları söylüyor: "Tek şey, bu şekilde çekim yaptığınızda geri dönüş yok... 'Tamam, bunu yapıyoruz ve geri dönüş olmayacak. Bu yüzden, bittikten sonra renk koyamayız.'"
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.