American Vandal: Netflix'in en az takdir edilen dizilerinden biri

Netflix’in iptal edilen dizilerinden American Vandal, hala unutulması zor bir yapım olarak karşımızda duruyor. Kısa süren iki sezonluk yayın hayatına rağmen dizi, hem konseptiyle hem de uygulamasıyla benzersizliğini kanıtladı.

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri

American Vandal’ın Konusu ve Yapısı
Dizinin ana karakterleri, iki amatör lise belgesel yapımcısı olan Peter Maldonado (Tyler Alvarez) ve Sam Eckland (Griffin Gluck). Küçük suç davalarını araştırarak sanığın suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlar. Yapım, belgesel havasını koruyarak röportajlar, dijital yeniden canlandırmalar ve CCTV görüntüleri gibi çeşitli tekniklerle izleyiciyi etkiliyor. Ancak işin ilginç tarafı, dizi ciddi tonunu absürt suç davalarıyla harmanlayarak keskin bir hiciv yaratmayı başarıyor. Yani slapstick komediye başvurmadan, mizahi yapısını güçlü tutmayı beceriyor. Bu yönüyle American Vandal, gerçek suç belgesellerinin formülasyonunu eleştiriyor ve tam anlamıyla türünün tek örneği olduğunu kanıtlıyor.

İlk Sezonun Hikayesi: Hanover Lisesi Skandalı
Dizinin ilk sezonu, Hanover Lisesi’nde meydana gelen bir şaka vakasıyla başlıyor. Birileri okulun öğretmen araçlarına fallik semboller çiziyor ve suç, sınıfın “soytarısı” olarak bilinen Dylan Maxwell'in üzerine kalıyor. Ancak Peter ve Sam bu suçun arkasındaki gerçekleri araştırmaya başladığında okulda çok daha karanlık sırlar olduğunu keşfediyorlar. İşte dizinin en ilginç yanı burada başlıyor. İzleyici olarak gerçek suç belgesellerine alışık olduğumuz bir formatta, her bölümün sonunda büyük bir uçurumla karşılaşıyoruz. Bu klişe durum bile, American Vandal'ın zekice bir anlatım tarzıyla izleyiciyi şaşırtmayı başarıyor. İlk başta absürt gibi görünen bu davanın altındaki dramatik unsurlar son derece iyi işlenmiş ve karakterlerin gerçek doğalarını keşfetme süreci mükemmel bir şekilde ilerliyor.

İkinci Sezon ve Daha Derin Bir Hiciv
Dizinin ikinci sezonu ise çok daha aşırı ve meta bir yapıyla başlıyor. Seslendirme, ilk sezonun popüler bir Netflix belgeseline dönüştüğünü ve bu sürecin nasıl şekillendiğini izleyiciye anlatıyor. Netflix'in, belgeseli daha profesyonel hissettirmek için drone çekimleri ve 3D animasyonlu yeniden canlandırmalar eklediğini duyuyoruz. Bu, diziye hem kişilik hem de büyük bir şeffaflık katıyor. Ancak işin ilginç yanı, American Vandal, teknolojiyle gerçeği ne kadar daha fazla dramatize ettiğimizi ve gerçekte neyin doğru, neyin dramatize edildiği konusunda nasıl kararsız kaldığımızı gözler önüne seriyor. İkinci sezonun suç olayı da bu açıdan son derece sıra dışı: Okul kantininde limonataya müshil karıştırılıyor ve olay okul genelinde bir felakete yol açıyor. Bu sezon, mizahi unsurlarını artırmış olsa da, aslında gerçek suç belgesellerinin aşırılıklarına dikkat çekiyor. İnsanların rahatsız edici içeriklere olan ilgisini hicvediyor ve bunu yaparken seyircinin kendini sorgulamasına neden oluyor. Görüntülerin rahatsız ediciliği bile dizinin eleştirel yaklaşımını güçlendiriyor.

Gerçek Hayata Dokunan Bir Mizah
American Vandal, sadece absürt olayları hicvetmekle kalmıyor, aynı zamanda lise hayatını ve sosyal medyanın baskılarını da ele alıyor. Karakterlerin ilişkileri ve etkileşimleri inanılmaz derecede gerçekçi hissettiriliyor. Bu da dizinin belgesel tarzına olan bağlılığını pekiştiriyor. Yüzeyde basit bir hiciv gibi görünse de, daha derine indiğinizde, sosyal medya ve gençlik kültürü üzerine derin bir eleştiri olduğunu fark ediyorsunuz. Ayrıca, dizinin sunduğu mizah, sosyal medyanın nasıl insanları şekillendirdiğine dair düşündürücü bir perspektif sunuyor.

14 Eki 2024 - 11:46 - Kültür & Sanat

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.