1982: Sinemanın çığır açan yılı ve Tron'un dijital devrimi

1982 yılı sinema dünyası için büyük bir dönüm noktasıydı. Bilimkurgu filmleri ve görsel efektlerin sınırlarını zorlayan projeler art arda sinema salonlarına gelirken, sinema izleyicisi adeta bir teknoloji devrimine şahitlik ediyordu. Blade Runner, ET: The Extra-Terrestrial ve Star Trek II: The Wrath of Khan gibi başyapıtlar bu dönemin zirveye ulaştığı filmlerden sadece birkaçıydı.

Eylül AKGÖKÇE
Eylül AKGÖKÇE Tüm Haberleri

Tron: Video Oyunlarının İlham Kaynağı
Tron'un yaratıcı ekibi, video oyunlarının hızla popülerleştiği bir dönemde bu fikirle yola çıktı. Yönetmen Steven Lisberger ve yapımcı Donald Kushner, video oyunlarında kaybolan bir adam fikrinden yola çıkarak Tron'u geliştirdiler. Lisberger’in bu fikri orijinaldi, ancak büyük bir sorun vardı: O dönemin teknolojisi bu tarz bir filmi gerçekleştirebilecek kadar gelişmiş değildi. Animatör Bill Kroyer, film yapım sürecinin tam anlamıyla bir teknoloji geliştirme sürecine dönüştüğünü anlatıyor. Kroyer, bu durumu uçurumdan atlayan ve düşerken kanat yapmaya çalışan insanlar olarak nitelendiriyor. Yani teknoloji yoktu ama onlar bu projeyi hayata geçirmek için yeni yöntemler ve teknikler geliştirmek zorunda kaldılar.

Disney'in Zamanlaması ve Tron'un Üretim Süreci
Lisberger, Hollywood’un önemli isimlerinden olumsuz geri dönüşler almasına rağmen pes etmedi ve Disney’e projesini sundu. O dönem Disney, Walt Disney’in 1966’daki ölümünden sonra yaratıcı bir boşluğa düşmüş ve büyük bir çıkış arayışındaydı. Tron, tam da Disney’in ihtiyacı olan özgün ve yenilikçi bir projeydi. Tom Wilhite, Disney’in yapım başkanı olarak Tron’a büyük bir inançla yaklaştı ve projeyi hayata geçirmek için diğer yöneticileri de ikna etti. Bu süreçte Jeff Bridges gibi önemli oyuncular da projeye dâhil oldu.

Tron'un Eşi Benzeri Olmayan Görsel Efektleri
Tron'un çekim süreci, daha önce hiç denenmemiş yöntemlerin kullanıldığı bir yapımdı. Filmin büyük bir bölümü dijital dünyada geçmesine rağmen, sadece 15 dakikalık bir bölüm tamamen bilgisayar animasyonu ile oluşturuldu. O dönemde mevcut olan teknoloji oldukça sınırlıydı ve bu nedenle çekimlerde sadece 2 MB bellek ve 330 MB depolama alanı olan bilgisayarlar kullanıldı. Buna rağmen Tron, sinema tarihinde bugüne kadar görülmemiş bir bilgisayar grafiği kullanımıyla öncü oldu. Ancak filmin görsel estetiği sadece CGI’den ibaret değildi; animasyon ve canlı aksiyonun da mükemmel bir şekilde harmanlandığı bir yapım ortaya çıktı. Arka ışık animasyonu adı verilen teknik sayesinde Tron'un çarpıcı neon renkleri elde edildi. Her bir sahnenin negatifleri alınıp, parlayan alanlar elle boyandı. Bu zahmetli süreçte tam 75.000 kare için yarım milyondan fazla sanat eseri oluşturuldu.

Oscar’da Haksızlık Mı Yapıldı?
Tron, görsel efektleriyle sinema dünyasında bir devrim yaratmasına rağmen, Akademi Ödülleri bu başarıyı hak ettiği şekilde takdir etmedi. Akademi üyeleri, Tron'un efektlerini tam anlamıyla anlamadılar ve filmin tamamen bilgisayar destekli yapıldığını düşündüler. Bu yanlış algı sonucunda, Tron En İyi Görsel Efekt dalında Oscar’a aday bile gösterilmedi. Bunun yerine ödül, ET: The Extra-Terrestrial filmine verildi. Tron sadece En İyi Ses ve En İyi Kostüm Tasarımı dallarında aday gösterildi, ancak bu kategorilerde de ödül kazanamadı.

Tron’un Etkisi ve Pixar’ın Yolu
Her ne kadar Tron, Akademi tarafından tam anlamıyla takdir edilmese de, sinema tarihindeki yeri tartışmasızdır. Pixar’ın kurucusu John Lasseter, Tron olmasaydı, Toy Story olmazdı diyerek Tron’un bilgisayar animasyonu dünyasına katkısının ne denli büyük olduğunu vurguladı. Tron, bilgisayar grafikleri ile oluşturulmuş ilk uzun metrajlı animasyon olan Toy Story'nin yolunu açtı ve bu sayede Toy Story, Özel Başarı Oscar’ını kazandı. Tron, sinemada teknolojik devrimin kapılarını aralayarak bugünkü CGI devriminin öncüsü oldu.

14 Eki 2024 - 13:10 - Kültür & Sanat

Muhabir  Eylül Akgökçe


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.