-

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentin kurtuluşunun 100’üncü yılı kapsamında hayata geçirdiği “Kurtuluşumuzun 100. Yılı Anı Evi”açıldığı günden bu yana 2 bin 500 kişiyi ağırladı. Tarihi Yemişçizade Konağı’nda ziyarete açılan 100.Yıl Anı Evi barındırdığı eserlerle milli mücadele döneminin ruhunu yansıtıyor.

Haber Bülteni
Haber Bülteni Tüm Haberleri
Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor
Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor
+9
Büyütmek için resme tıklayın

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı anısına kente kazandırdığı “Kurtuluşumuzun 100. Yılı Anı Evi” tarihi Yemişçizade Konağı’nda ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Milli Mücadele döneminin ruhunu yaşatacak bir deneyim merkezi olarak tasarlanan Anı Evi’ni açıldığı günden bu yana 2 bin 500 kişi ziyaret etti. Yaklaşık 200 eserin sergilendiği 100. Yıl Anı Evi’nde bağışçılar da ölümsüz anıları İzmirliler ile buluşturmanın gururunu yaşıyor.

 

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Burayı görünce tüylerim diken diken oldu

Kurtuluş mücadelesine tanıklık etmiş eserlerini İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlayan İzmirliler oldukça mutlu. Dedesi Manisalı Ali Bey’in eserlerini bağışlayan Mehmet Tufan Gökbuket, “1951 Adana doğumluyum. Almanya’da elektrik mühendisliği okudum. İzmir ile bağlantımız dede kaynaklı. Her ne kadar dedem Manisalı Ali Bey Kula’da doğup büyüse de Kuvayı Milliye ruhu onu her zaman İzmir’e sürüklemiş. Dedem Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Trablusgarp Savaşı’nda Suriye ve Cezayir’de savaşlara katılmış. Dedeme ait eşyaların bir kısmını İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, bir kısmını da Adana’da Halk Kültür Merkezi’ne bağışladık. Oradan da bazı şeyler buraya aktarıldı” dedi.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Kurtuluşumuzun 100. Yılı Anı Evi’nde bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Mehmet Tufan Gökbuket, “Cumhuriyetimizin 100. yılında böyle bir yapının ortaya çıkması ve bunun içerisinde olmak bana çok büyük bir gurur yaşattı. Burayı ilk defa geziyorum. Zaten görünce tüylerim diken diken oldu”diye konuştu.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

 

İyi ki bu eserler İzmirliler ile buluştu

Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı komutanlarından manevi babası Albay Salih Lütfü Baykara’nın hatıra fotoğraflarını, istiklal madalyalarını, kılıcını, askeri palaska ve apolet gibi eşyalarını Anı Evi’ne bağışlayan Ayla Erdur ise, “Burası çok güzel bir yer. Başkanımız Tunç Soyer’e çok teşekkür ederim. Bizim anılarımız şimdi İzmirlilerin gözünde bu eserlerle canlanacak. 17 yıl savaştaydı. Küçük defterlerinden madalyalarına kadar her şeyi bağışladık.İyi ki de bağışladık. Bütün insanlar bu hikâyeleri dinlesin, bu eserleri görsün istiyorum” dedi.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Ayla Erdur, İzmirlilere bağışçı olmaları çağrısında da bulundu:“Anıları evlerinizde saklamayın. İzmir size çok şey borçlu olacak. Bu eserlerin güzelce saklandığını görünce gözünüz kapalı İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne eserlerinizi emanet edeceksiniz.” 

 

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Tarihi kurtuluşa tanıklık etmiş bayrağım var

İzmirli bir ailenin torunu olan Nilgün Baydar,Anı Evi’ne bağışladığı ve kentin kurtuluşuna tanıklık eden bayrak hikâyesini ise şöyle anlattı: “Anneannem işgali görmüş. İşgal zamanında Beyler Sokağı’ndan Tilkilik semtine gelin gitmiş. Çeyizini Yunan askerlerinin nezaretinde götürmüşler. 8 Eylül’de büyük dedem Osman Paşa eve büyük bir sevinçle koşturarak ‘Bizimkiler geliyor’ diye herkesi yerinden kaldırıyor. Mustafa Kemal gelecek diyor. O zaman dedemKemeraltı’nda ticaret yapıyor, kırmızı beyaz top kumaşlar meydana çıkıyor. Sabaha kadar bayraklar dikiliyor.3 tanesi deHatuniye Camii’nin şerefeleri arasına dikiliyor. Uzun yıllar obayraklar bana miras kaldı. Her milli bayramda o dönemden kalma bayrağı asardık. Bu hikâyeyi tarihi kurtuluşa tanıklık etmiş bayrağım var diye anlatıyordum. Sonra bu bayrağı bağışlamak istedim. Anı Evi’ndetekrar o bayrağı görünce hatıralarım canlandı. Çok duygulandım. Burayı mutlaka gelin görün. Büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet akılalmaz. Bize böyle bir eser bıraktı, var gücümüzle biz de bu emanete sahip çıkmalıyız.”

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

 

100. Yıl Anı Evi bizim için büyük bir miras

82 yaşındaki Mustafa Figen Kutay ise100 yılı geçen antika akordeonu bağışladı. Kutay, “Tarihe ve tarihi eserlere çok meraklıyım. Yurt dışı gezilerinde hep müzelere giderim. Oradahalk da bilinçli ve her şeyini müzelere bağışlıyor. Ben de akordeonu bağışladım. 100 yıllık antika, anne ve babamızdan kalan bir mirastı. Bu eseri İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağışlamak istedik. Belediyenin Yemişçizade Konağı’nı restore ederek böyle değerli ve kıymetli bir müze haline getirmesi bizim için önemli bir miras. Her vatandaşın elinde bulunan antika değerindeki eserleri müzelere bağışlaması gerekir ki gelecek nesiller bu değerleri görsün” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

 

Ülkemizin ne şartlar altında kurtarıldığının belgeleri var

6 sene kesintisiz savaşan dedesinin cephede kullandığı kişisel eşyaları bağışlayan Eralp Özefe, “Dedeme ait olan, 100 yılı geçen eşyaların burada sergilenmesinin doğru olacağını düşündüm. Dedem 1917’den 1923’e kadar cepheden cepheye askerlik yapıyor. En önemlisi de bu yaşadıklarını belgeliyor. Cephede yaşadıklarınınot tutmuş. Dedemden babama, babamdan da bana aktarıldı. Ben de bu yaşananları derledim. İzmir Büyükşehir Belediyesi de bunu bir kitap haline getirdi. Bu anı evinde hem kitap hem de dedeme ait süngü, fişek ve istiklal madalyası çok iyi korunuyor. Ülkemizin ne şartlar altında kurtarıldığının belgeleri burada var” şeklinde konuştu.

 

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Mehmet Esat’ın eserleri de 100. Yıl Anı Evi’nde

Anı Evi’nde Torbalı’da ikamet eden ve orada hayatını kaybeden Kurtuluş Savaşı’nın önemli isimlerinden Mehmet Esat İleri’nin madalya, nişan ve tüfek gibi hatıraları da sergileniyor. İleri’nin eşyaları Ankara Kurtuluş Savaşı Müzesi’ndeydi. Anı Evi’nin açılmasıyla Torbalılı olduğu için eşyalar müzeden emanet alındı. Bir süre sonra tekrar müzeye teslim edilecek.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor


Tarihi Yemişçizade Konağı'nın dönüşümü

Yemişçizade Konağı, Konak Kestelli’de bulunuyor. Yapı Alanyalı Konağı olarak da biliniyor. 19. Yüzyıl'da inşa edilen ve Yemişçizade ailesinden günümüze kalan konak, tavan süslemeleriyle dikkat çekiyor. Bugüne dek tapu kadastro müdürlüğü, askerlik şubesi ve Kestelli Kız Okulu olarak kullanılan yapı 2013’te Konak Belediyesi tarafından kamulaştırıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer çağrı yaparak konağın Anı Evi'ne dönüştürüleceğini duyurdu ve tüm vatandaşlardan belge ve obje temini için başlatılan bağış kampanyasına katkı vermelerini istedi. Kurtuluş Savaşı döneminden günümüze kalan belge ve objeler Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi'ne (APİKAM) ulaştırıldı ve Anı Evi İzmirlilerin katkılarıyla oluşturuldu.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Anı Evi, Milli Mücadele döneminin ruhunu yansıtıyor. Odaları anı mekânları olarak tasarlanan yapının “Nadire Kabinesi”, “Yemek Odası”, “Savaşı Nasıl Kazandık”, “İşgal Odası”, “Atatürk ve Mücadele Arkadaşları Odası”, “Gölge Sergisi”, “Pencereden Görünenler Odası”, “Kahve Kültürü ve Okuma Odası”, “Bayrak Odası” ve “Sonsuz Anılar” gibi bölümleri bulunuyor.

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden eserler hikâyeleriyle büyülüyor

 

18 Oca 2024 - 15:59 İzmir- Yerel

Muhabir  Haber Bülteni


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.