MİRASINIZ NAMUSUMUZDUR

DEDEMİ bana anımsatacak ne tek bir fotoğraf karesi var, ne bir eşyası..

Asiye ninemin anlattığı kadarıyla biliyorum Raşit dedemi.

Anlatırken kimi zaman gözleri buğulanır, hüzünlenip bir an için sessizliğe bürünürdü.

Bazen de öyle gururlanırdı ki, o an karşımda oturan sanki ninem değil, Şerife Bacı sanırdım.

Dedemi evlendikten çok kısa süre sonra cepheye çağırmışlar.

Gidiş, o gidiş...

Kendi adını taşıyan babamın dünyaya gelişinden, bir oğul sahibi oluşundan bile haberi olmamış Raşit dedemin.

O, 253 bin kınalı kuzudan biriydi sadece.

Yüzünü göremediğim, boyunu posunu bilemediğim, elini öpemediğim dedemi hayal ettiğimde  Çanakkale Şehitliğindeki meçhul asker anıtı gelir gözlerimin önüne; “İşte benim dedem, işte benim kahramanım bu” derim.

Bu milletin tarihinde eşsiz  Çanakkale Zaferi vardır.

Bu zaferde, vatan şairi Mehmet Akif'in;
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker” dediği Mehmetçik vardır. Koca Seyitler vardır. Yedi düvele selam durduran Mustafa Kemal vardır. Cepheye giderken asla geri dönmeyi düşünmeyen  Balıkesir Sultanisinin kınalı kuzuları vardır..

MİLLET OLMANIN ADI

Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını ve bağımsızlığımızı korumak amacıyla şahlanan milletin, bağımsızlık ve egemenlik aşkının destanıdır.

Bunu yazan binlerce şehidimiz, Çanakkale Geçilmez gerçeğini ve kendisine vurulmak istenen esaret zincirini parçalayıp atacağını tüm dünyaya göstermiştir.

Millet olma bilincinin tohumları atılmış, milletimizin üstün vatan sevgisi ve kahramanlığı sembolleşmiştir.

Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu vatan, hiç bir egemenliğin esareti altına girmemiş ve girmeyecektir.

Lazı, çerkezi, manavı, romanı, kürdü ve alevisiyle Türk Milleti var oldukça, emperyalist güçlerin oyunlarını bozacak, bu eşsiz vatan sonsuza dek bizim olacaktır...

MİRASINIZ NAMUSUMUZDUR

Türk Milleti'nin;

Yurdu yurt ki, uğrunda ölen oldu.

Toprağı toprak ki, kan ile yoğruldu.

İnsanı insan ki, savaştı, didindi, yoruldu.

Sığındığı ve gücünü aldığı tek güç imanıydı.

Allah'a olan inancıydı.

İşte bu inançlı toplum, kadın erkek, yaşlı genç demeden cepheye koştu, savaşıp destan yazdı.

Maziye azametini iade etti.

Bu mukaddes toprakları sana, bana, bizlere emanet bırakıp şehadete ulaştılar!

Her 18 Mart'ta olduğu gibi hüzün ile gururu bir arada yaşıyorum.

Çünkü
“Meçhul Asker”in torunuyum..

Çünkü
Vatan millet sevgisi, bayrak sancak sevgisi ile inancın çelikleştirdiği, yerdeki 275 kg’lık mermiyi sırtlayan Havranlı Seyit Ali Onbaşı’nın hemşerisiyim..

Çünkü
Okulu bırakıp vatan için cepheye bir daha geri dönmemek üzere koşarak giden Balıkesir Liseli kınalı kuzuların yurdundanım..

İyi ki sizler vardınız..

Evlâtlarınız ve torunlarınız olarak bizler,

Kanıyla, canıyla bu toprakları vatan kılarak bize emanet eden sizleri daima minnet ve şükranla anacağız.

Emanetinizi ebediyen koruyacağımız gibi, çok daha yükseklere taşımak için var gücümüzle mücadele etmeyi sürdüreceğiz.

Bizi topla tüfekle durduramayanların birliğimizi, dirliğimizi bozmalarına da asla izin vermeyeceğiz.

Mirasınız namusumuzdur!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ramazan Demir - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.