HERKES İÇİN SORULAR SORULAR SORULAR...

Bu sağ partiler ve partilileri var ya, bir gün olsun bir meydana çıkıp, bir kere bile olsun ne yokluğa ne de yoksulluğa karşı tek bir söz etmediler, etmezler.

İnsanları kudurtan, toplumu kasıp kavuran zamları, pahalılığı, enflasyonu asla ve kesinlikle, bir kere bile ne kınarlar, ne de protesto ederler, etmemekteler.

Çekilmez olan işsizliğe karşı da bir tek söz bile etmezler.

Emekliye ve çalışana yapılmayan zamlara karşı da ağızlarını açıp tek söz etmezler.

Ne yüksek enflasyon, ne hayat pahalılığı, ne zam ne zulüm vs umurlarında bile değil.
Çıt çıkarmazlar.

Artık ne bir konut alma, ne evlenebilme ne en iyi eğitimlinin bile iş bulabilme umudunun kalmayışı karşısında, çıtları dahi çıkmaz, çıkmamakta.

Ne doğa için, ne çevre için, ne orman, ne ağaçlar için ağızlarını bile açmazlar.

Ne kuruyup kirlenen sular, ne yok edilen sulak alanlar, dereler, çaylar ne de peşkeş çekilen HES'ler için seslerini azıcık dahi olsun çıkarmazlar.

Ne kadınlar, ne çocuklar ne de yaşlılar için ağızlarını bıçak açmaz.

Ne kadın, çocuk tecavüzleri, ne çocuk gelinler, ne istismarlar için hiç mi hiç yoklar.
Tek laf etmezler.

Ne insan hakları için, ne kent hakkı için ne de hayvan hakları için ağızlarını açıp bir tek söz söylemezler.

Ne denizler, ne kıyılar, ne dağlar, ne ovalar, ne meralar için kaşlarını dahi kaldırmazlar.

Bu sağ partiler ve partilileri ne adalet, ne hukuk, ne işkence ne kötü muamele, ne hak, ne haksızlık için ağızlarını açıp, fısıltıyla bile olsa tek bir laf etmezler.

Bu sağ partilerin ve partililerinin, ne hükümetlerin, ne devletin, ne belediyelerin ne de özel işletmelerin zarar verici, yanlış veya haksız bir uygulaması, işlemi ya da ihmali karşısında ağızlarını bıçak açmaz.

Hakkı yenilen herhangi biri için kıllarını bile kıpırdatmazlar.

Eğitim bitmiş, adalet bitmiş, sağlık bitmiş, adeta devlet bitmiş, ekonomi çökmüş olduğu halde çıkıp da ortaya ağızlarından tek söz çıkmaz.

Hele basın özgürlüğü ve ifade hakkı için tek söz bile etmezler.

Ne insani, ne vicdani, ne dini, ne de Allah için dudaklarını kımıldatıp "N'oluyor?" demezler.

Peki, bütün bunlar doğru mu doğru.
Elbet eklenebilecek çok daha başka konular yok mu?
Olmaz mı daha neler neler var.

Peki bütün bu konuların muhatabı ve mağduru bu ülkede yaşayan milyonlar ise, bu sağ partiler aldıkları oyu neden, nasıl alırlar?

Peki, bütün bunlar ve daha da fazlası için, ayrımsız bütün herkesin, bütün bireylerin, toplumun, yurdun hatta insanlığın yararına olan bütün bu konular ve sorunlar için her türlü çileyi, cefayı yılmadan, usanmadan, bıkmadan, sonuçlarından kendileri yararlanmadan, yararlanamayacak olan kimler çeker?
Copu kimler yerler?
Yerlerde kimler sürüklenirler?
Kimlerin her türlü işkence, kötü muamele, sakat kalma, adaletsizlik, haksızlık, hukuksuzluk, sürgün, iş bulamamalar, işten atılmalar, cezalandırmalar sonucunda yaşamlarının en verimli çağlarında yaşamları alt üst olur hatta ocakları söner?
Peki kimler, kimler türlü türlü akıl almaz, düzmece, uyduruk soruşturmalar, gözaltılar, tutuklamalar ve eften püften, yok yere hem de keyfi suçlamaların akıl almaz her türlüsünden aylar, yıllar, on yıllar yaşamlarından olurlar?

Sorular, sorular, sorular...
Elbet daha onlarcası var.
İsteyen, istediği, istemediği kadar sorar, sormalılar.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Cemil Yavuz - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.