Yazıma bir hikâye ile başlamak istiyorum.
Zamanın birinde bir kral varmış.Bu kralın çeşit çeşit hizmetkârları bulunur, emir ve isteklerini yerine getirirlermiş.İşlerini noksan ya da hatalı yapan olursa aslanlarına yem yapılırmış.Bir gün bir hizmetkârı yemeğini getirirken tabakları dökmüş ve içindeki yemekleri yerlere saçılmış.Kral bunu aslanlara atın demiş.O arada hemen söze girip ölüm yolunda olan bir kişinin son arzusunu yerine getirilmesini ve kendisine 10 gün zaman tanınmasını istemiş.Kral kabul etmiş, hizmetkâr gözden uzaklaşmış.
On gün sonra sabahın erken saatinde hizmetkâr kralın karşısına çıkmış. Aslanlar kükreyip duruyorlarmış,aç oldukları,yemeklerini istedikleri belliymiş.Atın bunu aslanlara der demez kafesin dibini boylamış hizmetkâr.Lakin kral şaşmış kalmış.Aç aslanlar hizmetkârı yiyeceğine onunla oynuyor,sarmaş dolaş oluyorlarmış.Kral öfkelenmiş. Hizmetkârı oradan çıkartıp huzuruna almış ve aslanlara ne yaptın diye kızgın bir ifadeyle sormuş.
Hizmetkâr,Kralım sizden ayrıldıktan sonra aslanlara bakıcılık yapmaya başladım.Her gün yemeklerini düzenli verdim,sağlıkları ile temizlikleriyle ile ilgilendim.On gün boyunca onlarla uyudum.Sonrasındaki durum da budur.HAYVAN HAYVANDA OLSA EKMEK VEREN ELİ UNUTMUYOR Diye de sözlerini bitirmiş
BRE AHLAKSIZLAR,BRE DENSİZLER Sizlere sizlerin anlayacağınız tondan konuşuyorum.
İlk okuduğunuzda ne kadar kaba bir üslup, ne kadar suçlayıcı, cesaret içeren ve korku veren bir kelime olduğunu düşündünüz bir garipsediniz diye düşünüyorum.Doğru değil mi.İnsan yaşadığı toplumda söylediklerine dikkat etmeli,nerden geldiğini unutmamalı bence. Absuruk bir ifade, insan niteliği taşıyan bir kişiye yakışmayan bir haykırış,çırpınma seslenişi,akıl tutulması, zihin tutulması,anlık gaflet diyeceğim lakin bilinçli söylenmiş bir kelime.Aynı kelimeyle bizde sana diyelim ‘’bre densiz’’ sen kimsin,sahibin kim. Devletimize,milletimize bir oyunun perde açılış sözleri bunlar.Böyle bir kelimeyi başka ülkelerde söyleyeni ya asarlar,ya da ömür boyu hapis cezası verirler.Bizdeyse demokrasi adı altında söylenebiliyor.Dilin kemiğinin olmadığı gerçeğini bir kez daha anımsatıyor.
Bu ifade BİM MARKETLER CEOSU GALİP AYTAÇ AİT.İfade ederken ki suçlamayı da cumhur ittifakına hitaben yapmakta.Bu ve diğer ifadeleri söylerken ki tam sıfatı ise Gıda parekendeciliği dernek başkanı ve Bim market Operasyon Komitesi Başkanlığı’nın yanı sıra İcra Kurulu Üyeliğini de yürütmekteydi.
Bu ülkenin Cumhurbaşkanına, 85 milyonu temsil eden,hizmeti her şeyin önünde gören bir kişiyi muhatap alarak söylemiş.Ben bir Türkiye vatandaşı olarak bir market yöneticisinin bunu söylemesini kabul edemem.Hadsiz bir açıklama olduğunun kanaatindeyim.Hangi sivil toplum gruplarından bu konu ile ilgili bir yüksek ses duydunuz.Hiçbiri.Çıkanlarda çok cılız bir yaptırım yaptıracak kadar güçlü değil.Şaşırdık mı HAYIR.
BU ULKENİN CUMHURBASKANİNA BİR MARKET CEOS BUNU DİYEBİLECEK CESARETİ KENDİNDE BULUYORSA DEMEK Kİ OYUN BÜYÜK,HAVADA OPERASYON KOKUSU VAR DEMEK.Uyanık olmak,bir olmak gerek.Birbirine sevenler paylaşır bir dalı,birbirini yiyenler,sevmeyenler paylaşamaz bölüşemez bir dağı…
Siyasi bir operasyon aracı olarak marketlerin kullanıldığı net bir şekilde gözüküyor.Hangi Türk vatandaşı bu kadar abartı fiyatlandırmadan memnun olabilir ki.Gıda terörü desek bu zamlara da boş çıkmamış olur.Her gidişimizde sepetteki ürün sayısı bir düşüyor.Her defasında bir öncesine göre de ödediğimiz fiyatı artıyor.Gittikçe endişemizin arttığı da bir gerçek.İçlerimizden bunu kim durduracak diye de geçiriyoruz.
Büyük Türkiye için atılan her adımda bir çengel takmaya ,önümüze engeller çıkartılmaya çalışılsa da gerçeklerin illa gün yüzüne çıkma gibi bir zorunluluğunun olduğunu hep gördük.Türkiye üzerinden, marketlerin üzerinden bir siyasi oyuna dâhil olduklarını anladık. Mazot düşme eylemindeyken faiz iniyorken,enflasyon düşme eylemindeyken ve döviz de sabit durduğu halde bunlar her hafta zam ile vatandaşlara dayatma yapıyor ve diğer marketleri zamma mecbur bırakıyorlar.Burada hep marketler üzerinden gidiyoruz ama gözden kaçan FIRINCILAR ODASININ yaptıkları zamlar ve bu zamlara buldukları kılıflarda var.Bunun dikkatini ekstra çekmek ve bunu da eklemek isterim.
Yılbaşı sonrasında ,genel işçi maaş zammından sonra,halkın ekmeğinin 7,5tl olacağının söylemlerini sık sık dile getirdiklerine tanık oluyoruz.Bahanelerinde maaş zammından önce tüm fırın temel ürünlerine bilinçli,gizli zam yaptıklarını,planlı hareket ettiklerini söylüyorlar.Maaş zamlarını bir şekilde geri alacaklar diyede propaganda yapıyorlar.Halkın ekmeğine göz diktikleri hep aşikar.Şimdiden yolu yapıyorlar kulakları alıştırıyorlar ki halk tepki vermesin.
4 büyük marketin sayılarını vereyim sizlere,toplam sayıları 37.250 adet. BİM’in satışları içindeki KENDİ ÜRÜNLERİNİN (kendilerine ait fabrikalarda ürettikleri ürünler) oranı yüzde 70.Kaliteleri standart bir bakkala göre daha düşük. Avrupa’da bu oran en fazla yüzde 30 çünkü fazlası tekelleşmeye-oligopole(takım tekeli) hizmet eder.Haksız kazanç sebebini doğurur.
Türkiye'de özellikle temel gıda maddelerinde fırsatçılık ve stokçuluk yapılıyor.Önce Ayçiçeği yağı ile başladı sonra toz şekere geçti.Bugün birçok markette 5 Kg lık toz şeker rafları boştur.Ana toptancılar stokluyor ,marketlerin bazıları stokluyor. Yine aynı durum halkın temel maddelerini kısıtlama,stoklama oyunlarına devam ediyorlar.Tencere –tava operasyonu bu yapılan.Evler üzerinden, aileler üzerinden hükümeti zorda bırakmak istiyorlar.Evlerdeki ateşi söndürmek piyasalardaki ateşi körüklemek dertleri.
Patateste de başladı 1,5 TL olan patates önce 7 TL daha sonra 10 TL ya hatta üstüne kadar çıktı Hemen arkasından daha 1 hafta önce birçok markette 1.60 - 3 TL arası satılan kuru soğan bir anda 8 TL ya fırladı neden? Ana depolarda var olan soğanları, patatesleri piyasaya vermiyorlar ya da icra bir köşede çürütüyorlar,piyasada azalan malında fiyatı artıyor.Şu ana kadarda patates ve soğan depoları ile ilgili bir denetleme başlamadı!Hep devlet kurumları derin bir uykuda uyanıklık yok.Hep emir gelecek.Bana dokunmayan bin yaşasın tarzında düşünüyorlar.Lakin komşuda çıkan yangın sana da sıçrar unutma.
Almanya, İsviçre ve Avusturya’da ‘Ayçiçeği’ yetişmiyor! Ama ne gariptir ki oradaki vitrinlerdeki litre fiyatı 75 cent (6,3 TL) 5 litresi ise 3.25 Euro (28 TL) bandında.
İran'da 5 litre yağ 25 TL.Kaçakçılar illegal yoldan uyanıklar gümrüklerden getirip iç piyasaya yüksek fiyatlarla satışını yapıyorlar.Asıl kavga sürekli Batı illerinde.Nasıl oluyor da bizde 150 TL olan yağ orda 25 TL aradaki 125 TL nerde ..kamyoncumu alıyor depocu mu alıyor kime gidiyor bu kadar para.İçerlerdeki hainlerin niyeti belli aç gözlülük,fırsatçılık,doymamak.
Bizde devlet,millet kelimesi göstermelik bir hal aldı.Çocukluğumuzda Atatürk inkılâpları içinde devletçilik milliyetçilik halkçılık gibi terimler öğretilirdi.Bunlar anlatılırdı,sevdirilir anlamamız sağlanır ve ne kadar önemli olduğu vurgulanırdı.Bir nesil vatansız,devletsiz,dinsiz,ahlaksız olarak yetiştirmek için her şeyi yapıyorlar.
Bizde Müslümanlık camiyi göresiye kadar,Bizde TÜRKLÜK bayrağı göresiye kadar.Bu ifade ne kadar doğru bir tespit olduğunu maalesef üzülerek yaşamaktayız.
Toptancı, nakliye zinciri, perakende zinciri, stok depoları ve marketler aynı sahiplik zincirinin içinde. Bu şu demek: Kendin üretiyor, naklediyor, dağıtıyor ve kendin stokluyorsun, kendin satıyor ve kârını kendi cebine atıyorsun. Zincirin son halkasında; sadece market satışından elde ettiğin kârı da gerçek kârın buymuş gibi anltıyorsun. Dahası son altı aydır maliyet girdilerinde de (yakıt, ücret, döviz) artış yok.
BİM’in 2021 yılı cirosu 65 milyar lira oldu ama bu yılın sonunda 130 milyar lirayı bulacağı tahmin ediliyor. Aykaç’ın açıkladığı kârlılık oranının çok daha yüksek olduğunu biliyoruz.Nitekim dokuz ay için açıkladıkları 5 milyar lira kârlılığın çok üzerinde bir kazanç elde ettiklerini ortaya çıkıyor. Bu yıl peş peşe açtıkları onlarca market şubesine, kurulan deponun,yapılan yatırımın, bu kârlılık içinde payı yok. Kazancın boyutlarını varın siz hesaplayın. Tüm bu para bir bakıma halkın cebinden tırtıklanıyor KARTELLEŞME SUÇU işledikler kesinleşti devletimizce belirlendi.İki kez itiraz etmelerine karşın mahkemelerce RED edildi.Şimdi bir daha perakende zincirlerindeki yasa ihlalleri nedeniyle hesap verecekler.Tekelleşme yaptıkları için büyük cezalar alacakları da kesin gibi gözüküyor.Bu firmaların isimlerini verdiler bu firmalar şöyledir.
BİM Birleşik Mağazalar AŞ,MİGROS Ticaret AŞ,ŞOK Marketler ,Coca-Cola ,Pepsi Cola ,Eti Gıda Sanayi,CarrefourSA Carrefour Sabancı Ticaret Merkezi AŞ,Haribo Şekerleme,Red Bull Gıda,Glaxosmithkline Tüketici Sağlığı AŞ,Beypazarı İçecek ,Doğanay Gıda Tarım ve Hayvancılık,Düzey Tüketim Malları ,Kent Gıda ,Frito Lay Gıda,Unmaş Unlu Mamuller,Yeni Mağazacılık AŞ,Horizon Hızlı Tüketim AŞ,Pasifik Tüketim Ürünleri ,Şölen Çikolata
Tüm Türkiye’de Dört zincir marketin 37250 adet süper market zinciri var
A101 2022 YILI İTİBARİYLE 81 İLDE 11.000 ÜZERİNDE
BİM 2022 YILI İTİBARİYLE 81 İLDE 11.065 ÜZERİNDE
ŞOK 9.AY 2022 YILI İTİBARİYLE 81 İLDE 10141…SEÇ MARKET 2206 ADET
MİGROS ANADOLU GRUBU 2022 YILI İTİBARİYLE 81 İLDE 2833 ÜZERİNDE BUNLAR RESMİ SİTELERİNDEN ALINAN RAKAMLARDIR.
Market CEOları bir haberleşme grubu kurmuşlar Buradan fiyatlandırmaları,indirimleri,rekabeti istedikleri gibi ayarlıyorlar.Bir market çalışanı söylemişti.Diğer yerel market fiyatlarını,etrafındaki bakkal ve marketlerin fiyatlarını sürekli takip ettiklerini ve ortalama değer alarak etiketlendirdiklerini ona göre fiyatlandırma yaptıklarını anlatmıştı.Yani dövüşüklü oyun hep içlerinde devam ediyor.Bunlar Halkın cebindeki parada her zaman gözü olan aç kişiler.Bunlar asla doymayan ve hep daha fazlasını isteyen gruplar.
Paketleri,gramları aynı olan ürünün fiyatı neden farklı.Aynı ürün üç farklı markette üç farklı fiyat ile satılıyor.Bu para kazanmak değil devletimize,milletimize ihanet.Aynı üründen nasıl üç farklı fiyat olur.Neye göre,kime göre belirleniyor.İnsanları soymanın bin bir yolunu bulmuşlar. Cebimizdeki paraya göz dikmişler.Bu para kazanmakta değil,düpedüz hırsızlık.Tabi bu düzene izin veren yasaların güncellenip hırsızın haksızın önünü kesmekte bir mecburiyet.
Çabuk bozulan ürünleri 3-5 harflilerden almayı bırakmalıyız.Et,süt,yumurta,unlu gıda türevi ürünlerin alış,satış hacmi en yüksek değerde,çabuk bozulacak niteliktedir,bozulduğunda en büyük zararı veren bu ürünlerdir.ALMAYALIM.Mahalle bakkalından yada marketinden alalım.Bu gibi gıda kalemlerini başka yerel marketlerden alarak ufak çaplı ama etkili bir boykot stratejisi uygulayabiliriz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söyledikleri de ortada:
“Para cezası demek ki bunları ıslah etmiyor. Para cezasının dışında atılacak adımları da ilk kabine toplantımızda inşallah masaya yatırırız ve oradan da bunların üzerine ayrıca gideriz.Diye de ayrıca belirtti.Bu işin çözümü basit stratejik bir boykot uygulamalı,birlikte hareket etmeli,farkındalık oluşturmalıyız.
Bir başka yaptırım,bence kesin çözüm, hapis cezası vermek.İkinci kesin çözüm ise mali olarak girdi ve çıktıları istemek,kesilen fişler ile karşılaştırmak,bilgiyi denetlemeyi günlük internet üzerinden otomatik olarak aktarmak ile olur.Nasıl bir oyun içersine girdiklerini tespit edersin.
Tam bu esnada 7Aralık ta böyle bir yönetmelik değişikliğine gidildi ve resmi gazete de yayınlandı.Buna göre şube sayısı 200 adedi geçen zincir mağazalar verilerini bakanlık ile paylaşacaklar.Ve tüketicinin fiyat karşılaştırma yapabilmesi için sorgulamasını da yapabilecekler. Devletimiz bekliyor.Ses çıkaranları,ihanet içinde olanları izliyor ve ne yapılacağını da bilip UYGULUYOR.Bu korku şimdiden fiyatları aşağıya doğru az indirmeye başladı.Denetim desteğini kolluk güçleri ile sürekli yaparak değil,yazarkasalara çip taktırarak yapılabilir.Denetimi otomatik bir hale dönüştürüp,otokontrol haline getirmekle,anlık bilgileri maliyeye iletmekle de yapmak mümkün olabilir.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.