Doymuyorlar.Hep gözleri ceplerimizde,yediğimiz ekmekte,içtiğimiz suda.Tabiri cayizse ‘’neredeyse bizim canımız da gözleri’’
Kim bunlar diye soralım.Para baronları,iş hayatındaki sahipler ve sahiplikler,gözlerini hırs ve para bürüyenler,hayat amacı yaşamak değil hırs ve para olanlar.Parayı bir araç olarak değil sadece kazanmak amacı olanlar.Nerden,nasıl geldiğini önemsemeyen, kul hakkı yetim hakkı bilmeyenler.Hayatlarını yalan üzerine koyanlar. İnsanların parası için her şeyi yapanlar, şaklabanlar,hırsızlar,soysuzlar,helal bilmeyen sadece haram ile beslenenler.İşin aslı 5 kuruş haram parayı 1 kuruş helal paraya değişenler ,3 kuruşa kul olanlar.Sadece bunlar değiller.O kadar çoklar ki ,bunlara vatansızlar,kansızlar,tek kelime ile zevk ve sefa düşkünleri, para tutkunlarını da eklemek doğru olur herhalde
Gelelim OCAK ayına.Ne var bu ocak ayında.Herkes ağzına bir ocak ayı sonrası diye tutturmuş , ‘’Bunlar daha iyi günlerimiz’’diye bir karamsarlığa itilmeye başlanmış,bir beklenti içine sokulmaya çalıştığımız,bir oyuna doğru sürüklendiğimiz çok açık.Çok belli..Ne mi var Ocak ayında.Tabi ki halkın refah ve geçim standartlarının belirlenmesi için olan ASGARİ ÜCRET ZAM MI VAR.Tüm Türkiye de herkes pusuda bekliyor, her şeye zam bahaneleri hazır.Asgari ücret zammını bahane etmişler, kılıfını buna göre hazırlamışlar,yapacakları zam stratejisini buna göre belirlemişler.Bununla insanları hazırlandıkları belli ,bu kelimeyle her yere fısıldıyorlar.Zam zam zam.Dedik ya amaç para,halk hikaye.
Bu devletin başındaki sayın Cumhurbaşkanımız halkını düşünüp,para baronlarına kafa tutup,halkını ezdirmemek adına,daha adil,daha ezilmeden yaşamak için beklentilerin üstünde bir zamma onay vermişti.Ne yazık ki değerini biz halkı olarak bilemiyoruz ;lakin tüm dünya çok iyi biliyor.Çünkü işlerine gelmeyenler,hep bizim paramızda gözü olanların çıkarlarına ters hareketler ediyor,canından çok sevdikleri parayı ve güçlerini kaybetmelerine neden oluyor. Neden sevsinler ki bu lideri.Zamanın da Osmanlı Devletinin başında 33 yıl kalmaya başarmış Cennet Mekan Abdülhamit Han Hazretleri ile aynı kara propaganda yapılarak ‘’GİTSİNDE NASIL GİDERSE GİTSİN’’söylemleri ile yok edilme amaçlarını, çabasını para kaybedenlerce yapıldığı da çok açık belli.Sonrasında nasıl boyun büktürmek için neler yapıldığını unutmamalıyız.
Büyük ve güçlü Türkiye işlerine gelmiyor.Aksayan bir sistem içinden çok büyük nemalar,mamalar,paralar kazanıyorlar.Türkiye nin Silah sanayisindeki açılımları,devletin dış siyasetindeki başarıları,tahıl koridorundaki arabuluculuğu,petrol keşifleri ,yerli arabanın üretiminin gerçekleşmesi,insansız hava,deniz ,kara araçları 2023 ün önemini daha da değerli hale getiriyor.Görmemek anlamamak büyük bahtsızlık bence.Üretilmeyeni üretiyor,yapılmayanı yapıyoruz.Bir devlet üstü aklın olduğu belli çok kısa bir zamanda bu kadar ilerlemesi mükemmel bir iş.
Fırından ekmek almaya gittim.Hayırlı işler derken birden ‘’Bunlar daha iyi günlerimiz’’kelimesiyle DEJAVU oldum sanki.Sürekli tekrarını faklı yerlerde,farklı insanlardan duymaktayız.Ne zaman büyük Türkiye denilse sanki bir el,sanki bir ses,sanki bir çıkar öbeği her yere aynı fısıldamayı yapıyor ve bir çöküş seneryosu kehanetinde bulunuyor. Bir beklentinin ya da bir sıra dışı bir olay olacak izlenimi veriliyor.
Bizleri bir karamsarlığa doğru yönlendiriyorlar.Bizde bu karamsarlık operasyonunda önemli bir oyuncu halini aldık.Bize verilen görev bunu yaymak sanki.Bir densizin,bir kişinin ağzından çıkan bir kelimeyi yaymak sürekli söylemek ile halkın bir şekilde morelini düşürme, pasifize etme,demorize etme çabalarının olduğunu bilelim.
Bizi Ocak ayı için neden bir beklenti haline soktuklarını hiç düşünüyor musunuz.Zengin kişilerin cebinden çıkacak parayı önemsiyorlar.İinsanlardan nasıl geri alacaklarının provasının ön hazırlıklarını yapıyorlar.İlk önce kulaklarımıza zam dedikodusunu yayıyorlar, sonrasında tepki vermemizi normal bir şeymiş gibi düşünmemizi istiyorlar.Çünkü bizi ve kulaklarımızı alıştırdıkları için hiç ses çıkmamasını sağlamış olacaklar.
Sivil toplum örgütleri uyuyan prenses olduklarından, sahipleri sürekli uyumaları için yasak elma yedirdiklerinden, hiçbir yerden şiddetli bir ses çıkmıyor.Örgütlenip neden bize zam yapılıyor diye sorulmuyor. Maliyetler yerinde dururken neden biz asansör gibi hep yukarı gidiyoruz,bu asansör neden aşağı gitmiyor diye sorgulamıyoruz.Devletimizi sürekli eleştirmek kolayımıza geliyor.Hedef göstermek yön değiştirmek kolay oluyor.Aslında aynı gemideyiz bunu farkına varmalıyız.
Yediğimiz köy ekmeği 7 tl den 25 tl ye çıktı.Evlerin vazgeçilmezi fırın ekmeği 1,5 tl den 5 tl ye yükseldi.Bizden ses çıkmadıkça da 10 tl olacak diyor fırıncılar.
Fırıncılar Odası başkanı çıkıp ocak ayında bir ekmek 7.5 tl olacak haberini yayıyor.Neden bilinçli bir propaganda yapılıyor.Asgari ücret zammının ekmeğin 7.5 tl olmasına ne kadar etkisi olur.Diyecekler ki işçi maliyeti çok,üretim ham maddesi sürekli artıyor.
Asgari ücretin artacak olmasından insanlar pusuda bekliyorlar Fırıncıların ununa,yağına zamlarını koyarak bu zamma kendilerini çoktan hazırladılar.Güçlü Devlet halkını mağdur ettirmez.Bu zulümlere,bu haksızlıklara maruz kalmadan bunların önüne geçen, bunları zamanından önce olmadan kesendir.Bu fırsatçıların önlerine bir set çekmeli,bizim ceplerimize saldıran elleri yok edilmesini sağlamalıdır.
Lakin sistem bunlara izin veriyor.Adalete,sisteme güvenmek çok zor.Adalet geç tecelli ettiği için,herkesin yaptığı yanına kar kalıyor çünkü cezalar ya geliyor ya yetersiz kalıyor.Menfaat sahipleri çıkarlar birliği yapıyorlar.Nasıl süper marketler tekel oluşturup, bir Whatsap grubu kurup fiyatları belirledilerse,bazı fırıncılarda,halkın ekmeği ile uğraşanlarda aynı tarz düşünceyle hizmet ettiğini düşünüyorum.Türkiye deki Şehirlerde Fırıncılar oda başkanlarının kaç şubesi var bi bakın.Zam kimin en çok işine geliyor ,kimin hangi şirketinin cirosu tavan yapmış bir bakın,kim daha da yoksul olmuş anlayın.Kim bizim iyi olmamızı istemiyorsa,bunlar hep bu işlerin arkalarında, bu tezgahın içinde olduğunu görün.Ceza kanunun değişmesi cezaların artması ve çok büyük yaptırımların gelmesi ne güzel olur.Kim haksız kazanç sağlıyorsa belirlenmeli,kim halkın cebinden paraları çekiyorsa o elin cezasını bir daha yapamayacak şekilde verilmesi gerekli.Asgari ücretin artması ile planlanan beklenen zam terörüne karşı çıkmak gerekir.Bize verilen düşüncelere boyun eymemek ile olabilir, karşı çıkmalıyız.Bizi bu şekilde düşünmemizi belirlemesinler.Bizlerin bilinçaltına mesajları yerleştirmesinler.Düşünen insan dama kazanır,sorgulayn her zaman anlar.
Bunlar daha iyi günlerimiz’Bu hazır pişirilmiş,üstünde çalışılmış kafa yorulmuş stratejik bir kelime.Halkın tamamen morelini düşürmeye yönelik, toplum algısı üzerine oynanmış bir kelime.Tek cevabınız olsun ‘’hadi ordan’’ siz kimin neferlerisiniz,siz kime hizmetkarsınız diye sormalıyız.
Bugün günlerden 14 Aralık çok büyük gelişmelerin olduğu tarihe not yazıldığı anlar oldu.Üç önemli olay üç önemli karakterler.Birincisi dünya kupasında Fransa’nın Fas Cumhuriyetini yenip Arjantin ile eşlemesi oldu. Günün diğer önemli gelişmesi ise İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu na 2yıl 7 ay siyasi ceza verilmesi de çok ilginç oldu.Tabi bu ceza kesinleşmemiş ve iki yıl sonrası için verilen bir ceza.Seçimlere bir etkisi olmayacak bir ceza.Sevinmesi gerekenler üzülüyor,üzülmesi gerekenler de seviniyor ne garip.Yine havada bir operasyon kokusu yine bir mağdurluk hikayesi yazılıyor.Demek ki adaylık konusunda bir mağdurluk hikayesi eksikti onu da tamamladılar.Çabuk çabuk yemek pişiriliyor bu yemeğin tadı nasıl olur izleyip görelim.
Asıl bu günün en değerli en kıymetli gelişmesi,dünyada üç adet yapılabilen ve bir tanesini de Türkiye tarafınca yapılmış olan ilk Milli Jet motorlu İnsansız SAVAŞ Uçağımız ‘’KIZIL ELMA’’ BAYKAR Teknoloji tarafından ilk uçuşunu yaptı,havalandı ve tekrardan yere mükemmel bir şekilde indi.Bu büyük Türkiye için Bir milat olacak tarihi bir gündü.Önemi o kadar mühim ki, o kadar da değerli ki insanlık ve Türkiye için çok büyük bir gelişme olduğunu paylaşmak isterim.Bu teknolojiyi yapabilen üç ülkeden bir tanesi olmak,büyük teknolojilerin altyapısının sağlandığını anlamak,geliştirme araştırmanın nasıl ilerlediğini bilmek gerekir. Tabi saman ithal eden bir ülke olduğumuz için,milli olan her şeyi boş verdiğimiz için,bir dizi yada bir modadaki kıyafet kadar etkisi olmadığını da düşünenler olacaktır.Bu teknolojinin yapılması gündemde yeteri kadar değer gösterilmeyecek ve daha önceki her gelişme gibide bununda önemsizleştirilmesine tanık olacağımızı biliyor ve üzüntüsünü hissedeceğimizi düşünüyorum .Yol Büyük Türkiye hız kesmeden her şey oluyor bekleyelim görelim daha neler neler geliyor izleyelim.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.