Malı seviyorsan infak et(Zekatını ver) senin olsun,Sevmiyorsan yede yok olsun.Hz Allah her kim karşılıksız verir ve Allah’a muhtaç olduğunun bilinciyle hareket eder ve daha güzeliyle ödüllendirileceğine inanırsa;işte ona rahatlık ve mutluluğun zirvesine giden yolu kolaylaştırırız
Servet biriktirip Hz Allah’ın yolunda harcayamamak en büyük cimriliktir.Cimri Zahid(Gerçek mümin,arınmış kişi) bile olsa Cennete giremez.Bizler, bu dünyada Rabbimizin nimetlerinin emanetçisiyiz. Ve biliyoruz ki her nimetin kendi cinsinden bir şükrü vardır. Kalbimizin şükrü Yüce Allah’a imandır. Dilimizin şükrü hakikate tercüman olmaktır. Bedenimizin şükrü ibadetlerdir. Malımızın şükrü ise zekâttır, sadakadır.Aç olanı bir ekmek doyurur,fakat açlık korkusu çekeni dünyanın tüm fırınları doyuramaz.
İslam’ın beş temel esasından biri olan zekât, Müslümanlar arasında bir kardeşlik köprüsüdür. Dayanışma ve paylaşmanın en güzel göstergelerinden biridir. Zekât, insanı felaha, toplumu refaha ulaştıran bir ibadettir. Hz Allah’a teslimiyetimizin, kardeşlerimize karşı samimiyetimizin tezahürüdür. Zekât, bir garibin duasından nasip almak, bir muhtacın sofrasında iftar sevinci olmaktır. Kırık bir kalbe merhem, mahzun bir gönle derman olmaktır. Bir yetimin başına dokunan şefkat eli, bir mazlumun aşına katık olmaktır.Açıktan veya gizlice yapılması,tevazu içinde yapılması tavsiye olur.Yapılan,verilen zekatı dillendirmemek,övünmemek, dünya için aferin almak niyetinle yapmamak gerekir.Yapılan ibadet duaların yerlerin göklerin sahibineyse bir elin verdiğini diğer elin bilmemesi önem arz eder.
Zekât, dinen zengin sayılan bir müminin, malının belli bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasıdır. Aslında mümin, zekât vermekle muhtaç kardeşinin hakkını teslim etmiş olur.İslamın beş şartı olan şahadet etmek,namaz kılmak,zekat vermek,oruç tutmak ve hacca gitmek içinde yer alır.Mallarınızı zekat ile koruyun,Sadaka ile hastalarınızı tedavi edin diye bildirilmiştir.Zekat sadece zengin olan kişiye zenginlik zamanın üzerinden bir yıl geçmiş olmasıyla gerçekleşir,üstüne farz olur.
Yüce Rabbimiz hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Hayır yolunda her ne harcarsanız Allah, onun daha iyisini verir.Zekat farz bir ibadettir.Temizlemek,bereket,çoğalma manalarını taşır. Ramazan ayında yine peygamber efendimizin emri ile FİTRE(Sadaka) verilmesi de vaciptir.Sadece Müslüman kişiye verilebilir.Bu iki ibadet kalbimizin cimrilik,şehvet ve bencillikten koruyucusudur.Mali bir ibadettir.Zekat verilmezse namazların kabul olunmayacağı beyan edilmiştir.
Anne babaya ,kendi çocuklarına ve onların evlat ve torunlarına,zenginlere,Müslüman olmayanlara,kocası hanımına,hanımı kocasına ve akıl ehliyeti olmayanlara,malını sürekli israf edenlere verilmez
Zekât, malı asla eksiltmez, bilakis bereketlendirir ve ahiret azığına dönüştürür. Kişiyi dünyanın esiri olmaktan kurtarır, gerçek özgürlüğe ulaştırır. Zekât, toplumsal barışın teminatıdır. Bu eşsiz ibadet, birlik ve beraberliğimizi pekiştirir, kardeşliğimizi güçlendirir. Cimrilik ve dünyevileşme gibi kötü huylardan arındırır. Mümini günahlardan temizler, Rabbinin rızasına ve mağfiretine kavuşturur. Peygamber Efendimiz (s.a.s) zekâtın bu güzelliğini bize şöyle haber verir: “Su, ateşi nasıl söndürüyorsa zekât da günahları öylece silip yok eder.’’Çarşı ve pazarlarda verilen sadaka orada yapılan hataların kefareti olur.’’
Yardımlaşma ve dayanışma ihtiyacının daha da arttığı Ramazan günlerinde zekâtlarımızla kazançlarımız daha da bereketlensin. Huzur ve sevinçle dolsun yuvalarımız, evlatlarımıza bu ilahi emrin bereketi tesir etsin. Onları bu verme bilincini aşılasın. Rahmet ve merhamet kaplasın çevremizi. Yetim ve öksüzlerin sevincinde Allah’ın rızasını arayalım. Muhtaç kardeşlerimizin duasında dünya ve ahiret mutluluğunu bulalım. Bin ayan daha hayırlı ,ayların efendisi bu Ramazanı Şerif ayının güzel ve huzurlu manevi ortamından ihtiyaç sahiplerini sahipsiz bırakmayalım.
Paylaşırsak hep oluruz, PAYLAŞMAZSAK YOK OLURUZ. Birlik beraberlik ayında,hayır yolunda ,içimizdeki nefislerimizden,içimizdeki bizi engelleyen her duygudan arınıp zekatımızı vermeyi ihmal etmeyelim.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.