Şiddete karşı yürüyen kadınlar, şiddetle engellendi...

25 Kasım, tüm dünyada Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olarak anılırken, Türkiye'de ise bu anlamlı gün, Taksim Meydanı'nda düzenlenen kadın yürüyüşüne getirilen kısıtlamalarla gölgelendi. Ancak, sadece yolların kapanması değil, aynı zamanda bu engellemelerin altında yatan derin sorunları da ele almak şart.

Etkinliğin temel amacı, hak bilincini artırmak, toplumda empatiyi yükseltmek ve kadına karşı şiddetle mücadelede farkındalık yaratmaktı. Ancak, bu amacın gerçekleşmesine izin verilmedi. Öğlen saat 12.00 itibarıyla Taksim Meydanı'na ulaşımın kapatılması, katılımın zorlaştığı bir yürüyüşe dönüştü.

Birçok kişi, sadece kadınların değil, tüm bireylerin ulaşım haklarının engellenmesine ve çevre işletmelerin olumsuz etkilenmesine tepki gösterdi. Ancak, bu tepkiler, asıl sorunun kadına karşı şiddetle mücadeledeki eksiklikler olduğunu gözlerden kaçırmamalı.

Kadınlar, her gün maruz kaldıkları çeşitli şiddet biçimleriyle mücadele ederken, yürüyüşe getirilen kısıtlamalar, seslerini duyurmak isteyen kadınları daha da zor bir duruma soktu. Anayasa'nın 34. maddesiyle güvence altına alınan gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının gasp edilmesi, demokratik bir toplumda kabul edilemez bir durumdur.

Kadınlar, şiddetle baş etmeye çalışırken, medyanın şiddet gören erkekleri öne çıkarması, kadınların sorunlarını göz ardı etmesiyle çelişkilidir. İstanbul Sözleşmesi'nden yoksun, kadına karşı şiddetle mücadelede kullanılan 6284 sayılı kanunun etkili bir şekilde uygulanmaması da büyük bir handikaptır.

Kadınların maruz kaldığı şiddeti kanıtlamak zorunda bırakılması, adaletin işleyişindeki bir diğer sorundur. Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'nde vurgulandığı gibi, "kanıta dayalı politikaların geliştirilmesi" hedefi, bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir.

Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde kadınların sesini duyurmak istedikleri bir yürüyüş, engellemelerle karşılandı. Bu durum, sadece kadınların değil, toplumun vicdanına çağrıda bulunmalıdır. Kadınlar, hakları için yürüdükleri zaman yalnız olmamalıdır; toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı birlikte durmalı ve sorunları birlikte çözmeliyiz.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Gürel Uçak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Ege Gündem Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Ege Gündem Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Ege Gündem Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Ege Gündem Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.