Çocuklar zorla dindar olmaz..! Hani bir laf var; "Bazen soksan, durmaz.."

Milli Eğitim'in son 20 yıldır geldiği nokta hiç şüphesiz hepimizin malumudur. Her sene değişen müfredatlar, olmadı yap boz yeniden denemeler. Bütün bunların yanı sıra "Yerli ve Milli Eğitim Sistemi" adı altında günbegün Sekülerliğe açılan savaş hız kesmeden devam ediyor. En son Milli Eğitim müfredatlarından evrim ve logaritmanın çıkarılması, kesinlikle takdire şayan bir yaklaşım.

Aman canım evrim de neymiş..

Maymun muyuz biz?

Ayrıca Logaritma falan boş işler bunlar çocuklarımızın durduk yere kafalarını karıştırıyorlar.

Zaten bu gibi şeylerin çocuklarımıza empoze edilmesi, "Batıcı, emperyalist, İslam'a düşman" ülkelerin bize dayatması.. 

Sosyal medyada baktığımızda bu gibi söylemleri yazan, çizen ve paylaşan bir çok hesap görebilirsiniz. Bu hesapların "neye veya kime hizmet ettiği yada nereden fonlandığını" açık açık belirtmeme gerek olmadığını düşünüyorum. Zaten dikkat ederseniz, bu gibi hesapların beğeni ve paylaşım gurupları aynıdır. Tipik profil resimlerinde "Osmanlı Tuğrası", hesap adları da "Bilmem ne Son Osmanlı" gibi gibi.. 

Ben aslında başka bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Kısa Dalga'da Sinan Tartanoğlu'nun Diyanet'in 2028 Planları adlı yazı dizisini okudum. Çok çarpıcı şeylerden bahsediyor. Bir göz atmanızda fayda var. 

Ez cümle Tartanoğlu yazı dizisinde Diyanet ve Sekülerlik arasındaki ilişkiye değiniyor. Sekülerliğin, dindar bir nesil yetiştirme önünde engel olduğundan, aileler ne kadar sekülerleşirse çocuklarda o kadar dinden uzak, yerli ve milli değerlerin dışında yetiştiğine dem vuruyor. Diyanet'in 2028 yılına kadar sekülerliğin önüne geçmek için yol haritasından bahsediyor. 

Fetva sayısı 10 kat artacak
Buna göre, 2024 yılı başı itibarıyla 3 milyon 596 bin 603 dini soru cevaplayan Diyanet, bu rakamı 2028 yılı sonunda 30 milyon 596 bin 603’e çıkaracak.

Din istismarıyla mücadele kapsamında seminer verilen kişi sayısının 300 binden 2 milyon 550 bine çıkarılması hedeflenecek.

Ümmet bilinci faaliyetleri
"İslam düşmanlığı ile mücadeleye ve İslam ümmet bilincinin pekiştirilmesine yönelik ulusal/uluslararası toplantı, konferans, rapor" gibi 14 faaliyet yürüten Diyanet, bu amaca yönelik faaliyet sayısını beş yıl içinde 54’e çıkarttı.

"Sapkın ideolojilere karşı..."
“Aileyi tehdit eden sapkın ideolojilere karşı yapılan seminer, çalıştay ve konferans sayısı” 1500’den, 6 bin 30’e çıkarılacak.

Yaygın din eğitimi kapsamında yer alan programlardan faydalanan toplam öğrenci sayısının 43 milyon 566’ya, 4-6 yaş grubu Kuran kurslarından faydalanan öğrenci sayısının 3 milyon 122’ye çıkarılması hedeflendi.

Manevi danışmanların cezaevleri, KYK yurtları ve sosyal hizmet kurumlarında ulaştığı kişi sayısının 1 milyon 700 binden 11 milyon 700 bine; göçmen sayısının ise 341 binden 2 milyon 49 bine çıkarılması planlandı.

Planda, gençlik çalışmalarıyla ulaşılan kişi sayısının da 7 milyondan 43 milyona çıkarılması için çalışılacak.

Gibi gibi bir çok faaliyet raporu sunuluyor.. 

İyi de abicim, 20 yıldır zaten ülkeye din pompalamıyor muyuz? 

"20 yıldır dört koldan dindar nesil yetiştireceğiz.. Gelecek nesillerimiz dindar olacak.. Yerli, Milli ve Dindar nesiller için el ele verip üstesinden geleceğiz vatanın bekasını kurtaracağız" diye paralamadınız mı kendinizi? 

Acaba sorun aile veya çocuklarda değil de sizde olabilir mi?

Hani bir laf vardır.. "Bazen ne kadar zorlarsan zorla, soksan durmaz" diye, o hesap..!

Acaba diyorum, çocukları "dindar, dindar, dindar" diye yetiştirmek yerine, "güzel ahlaklı, vatanına milletine faydalı" bireyler olarak yetiştirmeye mi çalışsak? Zaten "%99'u Müslüman" bir ülkede yaşadığımıza göre çocuklar kendi kendine "güzel ahlaklı, vatanını seven birer Mümin" olarak yetişmez mi?