HALKIN TERCİHİ…

Yerel seçimleri sekiz dönemdir ilgiyle takip ediyorum.

Neticede görevim icabı hem içindeyim hem dışında…

Ve ben sekizinci defa;

Partilerin aday adaylarını,

Aday belirleme süreçlerini,

Kimin nereden, nasıl, hangi partiden aday gösterileceğini merakla izliyorum.

Sürecin bu kez biraz daha farklı ilerlediğini söyleyebilirim.

Yazımı gazeteye gönderene kadar bazı partilerin adayları hala belli değildi.

Partilerin karar vericileri arasında bir kafa karışıklığının, bir belirsizliğin hâkim olduğunu hissediyorum…

Tam da böyle anlarda çok aşina olduğumuz,

Çok kanıksadığımız bir güç devreye girer: “torpil…”

Diyelim ki siyasette bir yerlere gelmek istiyorsunuz.

Toplumda belli bir isme, konuma sahipsiniz.

Siyasi hareket içinde yer aldığınız, aday olmak istediğiniz partinin üst düzey kadroları ile çok yakın ilişki içindesiniz.

Kapısı çalınmadık parti yöneticisi, aranmadık milletvekili bırakmadınız.

Eş, dost, akraba kontenjanınız da sağlam.

Yani size göre adaylığınız için önünüzde hiçbir engel yok.

Tanınırlıksa tanınırlık, torpilse torpil…

Oysa siyasette torpille bir yere geleceğini sananlar bence çok fazla yanılıyorlar.

Elbette torpil ile aday olabilirsiniz.

Parti yönetimlerine girebilirsiniz.

Hatta milletvekili bile olabilirsiniz.

Ama “siyasetçi” olamazsınız.

İsim olup da cisim olmadan “siyaset” yapamazsınız.

İsimle siyasetçi olmak yerine siyaset yaparak isim sahibi olmalısınız.

Torpille değil “halkın tercihleriyle” belediye başkanlığı, meclis üyeliği veya istediğiniz herhangi bir siyasi göreve gelebilirsiniz...

İster yıllardır siyasetin içinde olun ister ilk defa siyasete adım atın…

Halkın oylarına talipseniz yapmanız gereken;

BİR: Amacınızı, fikirlerinizi, hayallerinizi, ne yapmak istediğinizi, sorunlara aradığınız çözümlerinizi halka açık ve net bir dille anlatmalısınız.

İKİ: Amacınıza ulaşmak için temelinde insan olan, insana değer topluma umut veren projeler sunmalısınız.

ÜÇ: Projelerinizi gerçekleştirmek, hedefinize ulaşmak için kendi ilkelerinizi ortaya koymalı, bu doğrultuda hareket etmelisiniz.

Düşünceleriniz,

Hayalleriniz,

Şehirle ilgili yapmak istedikleriniz halk tabanında karşılık bulduğu sürece siyasette hedeflediğiniz yerlere gelebilirsiniz.

Siyasi gücünüzü de halktan almalısınız, başka şeylerden değil…

İşte o zaman “siyasetçi” olursunuz, siyasi zeminde yerinizi bulursunuz.

Yoksa…

Torpille belediye başkanı olunmaz, atamayla siyasetçi olmaz…